Yükseklerde hava rüzgârlı olur demiş büyüklerimiz, doğru da söylemiş. Gayrimenkul sektörü 2022 yılını fırtına içinde geçirdi, kredilerin piyasa şartlarına göre uygunluğu, dolardı, borsaydı, enflasyondu derken gayrimenkul hızla yükseldi. Temmuz ayından bu yana ise kredilerin birtakım tedbirlerle yavaşlatılması sayesinde gayrimenkul fiyatları sakinleşti. Her şeye rağmen Türkiye’de ayda ortalama 120 bin civarında konut el değiştiriyor. Geçen sene ve önceki sene 1.5 milyona yakın ev satışı oldu ülkemizde. 2020’de bu satılan konutların yüzde 40’ı ipotekli konut kredisi ile gerçekleşirken, 2021 ve 2022’de sadece yüzde 20’si ipotekli konut kredisi ile satılmış durumda. Konutun ilk defa el değiştirmesi anlamına gelen ilk satışlar ise son üç yıldır yüzde 30 seviyelerinde. Yeni konut üretiminin azlığının bunda etkisi var. Oysa 2013-2018 arasında ilk satışlar yüzde 48-49’lara kadar çıkmıştı.
2023 FIRSATLAR YILI OLACAK
Bugün yeniden kredi kaynaklarının açılacağı konuşuluyor. Evlerini satmak isteyen sahiplerini bekliyor, krediler çıkarsa fiyatlar yukarı gider diye, almak isteyen de kredi şartlarını bekliyor. 2023 senesi gayrimenkul sektöründe fırsatlarla başlayacak gibi duruyor. Ancak piyasanın da ayarlarını bozmamak için bir takım tedbirlerle kredilerin sunulacağını düşünmek yanlış değil. Şahsi beklentilerim gelire ve evin değerine paralel ödeme modelleri ile kredilerin piyasaya sunulacağı. Kişinin ve akrabalarının üstündeki ev adedine göre de kredinin faizinin değişeceği veya kredi verilmeyeceğini düşünmek yanlış değil. Ancak bu Bu açıdan bakıldığında insanımız için gayrimenkulün büyüsünü hiç kaybetmeyeceğini düşünmek yanlış olmaz. Bu nedenle herhangi bir nedenle fiyatların düşeceğini düşünenlerin pek şansı olmadığını düşünüyorum. Ancak 2023’de gayrimenkul fiyatlarının 2022’deki gibi de artmasını beklemiyorum.