Ocak 2021

'2028’de 10 milyar dolar ciro ve 10 bin mühendisle dünyanın 10. şirketi olacağız'

Türk Havacılık ve Uçak Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, “2028 yılında 10 milyar dolar ciro, 10 bin mühendis ve dünyanın en büyük 10’uncu havacılık ve savunma şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Abone Ol

Kendi uçağını kendin yap’ vizyonuyla 1973 yılında kurulan Türk Havacılık ve Uçak Sanayii AŞ (TUSAŞ), yüzde 100 yerli ve milli sermaye ile hizmetlerini sürdürüyor. Bünyesinde bulunan 3 bini aşkın Ar-Ge mühendisi ile toplam cirosunun yüzde 34,4’ünü Ar-Ge’ye ayıran TUSAŞ, 2028 yılında 10 milyar dolar ciro, 10 bin mühendis ve dünyanın en büyük 10’uncu havacılık ve savunma şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, havacılık ve uçak sanayiinde verdikleri hizmetleri ve hedeflerini Ekovitrin’e anlattı.

ATAK: Yakın hava desteği görevleri ve çok amaçlı görevler için tasarlanmış olan T129 ATAK, ağır silah yükü ile zorlayıcı “sıcak hava-yüksek irtifa” görevleri için optimize edilmiştir. Yakın hava desteği görevleri için T129 ATAK, 76 adete kadar 70 mm güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatıldı.

Türk Havacılık ve Uçak Sanayii AŞ (TUSAŞ) kuruluş öyküsünü ve günümüze kadar kaydedilen aşamaları ana hatlarıyla anlatır mısınız?

1973 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Kendi uçağını kendin yap’ vizyonundan yola çıkarak temelleri atılan Türk Uçak Sanayii AŞ, 1984 yılına kadar çeşitli Ar-Ge projeleri ile faaliyetlerini sürdürdü. 1984 yılında Türk Hava Kuvvetleri’nin muharip uçak ihtiyacını F-16’lar ile karşılama projesini hayata geçirmesi ile F-16’ların üreticisi olan General Dynamics (şimdiki Lockheed Martin)’in ortak üretim modeli çerçevesinde yüzde 50-yüzde 50 ortaklık yapısı kurularak TAI-Turkish Aerospace Industries 25 yıllığına kurulmuş oldu. 25 yıl henüz dolmadan 2005 yılında Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii hamleleri ile birlikte General Dynamics’in hisselerini alan Türk Uçak Sanayii, bugünkü TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii şirket ünvanına kavuştu ve faaliyetlerini Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ortaklığında yüzde 100 yerli ve milli sermaye ile sürdürüyor. Havacılık ekosisteminin öncü şirketi TUSAŞ, sahip olduğu milli ve özgün platformları ile ülkemize güç katmaya devam ediyor.

USET: Dünyada uzay alanında söz sahibi olan ve az sayıda gelişmiş ülkede bulunan, ülkemizin ise tam kapsamlı ilk ve tek Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi.

“TUSAŞ CİROSUNUN YÜZDE 34,4’ÜNÜ AR-GE İÇİN AYIRDI”

TUSAŞ’ın ortaklık yapısı ile ürün yelpazesi ve sunduğu çözümler hakkında bilgi verir misiniz?

2006 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı ve TUSAŞ arasında imzalanan anlaşma sonrasında temelleri atılan Milli Temel Eğitim Uçağı Projesi HÜRKUŞ’u sırayla ATAK, ANKA, GÖKBEY, AKSUNGUR, Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, HÜRJET projeleri izledi. Tüm bu projelerin yanı sıra dünyanın tanıtım törenini yakından takip ettiği ve dünyada bu teknolojiyi üreten 4’üncü ülke konumunda olan Türkiye’nin 5’inci nesil savaş uçağı olacak Milli Muharip Uçak projesi de TUSAŞ ana yükleniciliğinde ve ülkemizin önemli savunma sanayii şirketlerinin katılımları ile gerçekleştirilmeye devam ediyor. TUSAŞ aynı zamanda Türkiye’nin uzay faaliyetlerinde de özgün ürünler geliştirmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6-A’nın TÜBİTAK ile geliştirilmesine devam ediyor. Aynı zamanda TUSAŞ daha önce GÖKTÜRK 1 ve GÖKTÜRK 2 uydularını uzaya göndererek Türkiye’nin milli haberleşme ağının tesis edilmesine öncülük etti. Dünya havacılık ekosisteminin önemli şirketleri için hava aracı parçalarının tasarlanmasından üretimine, montajından lojistiğine tüm süreçlerinde aktif rol alan TUSAŞ, yıllık cirosunun büyük bir kısmını doğan ihracat kalemlerinden temin ediyor. Dünya’nın kapalı alanda 4’üncü büyük kompozit fabrikasının inşaatında sona gelen TUSAŞ, dünya havacılık sektöründe toplam talebin yüzde 2,5’lik kısmını bu tesis ile karşılamak için gün sayıyor. Tüm bu faaliyetleri için Ar-Ge çalışmalarına aralıksız devam eden TUSAŞ, bünyesinde bulunan 3 bini aşkın Ar-Ge mühendisi ile 2019 yılı verilerine göre toplam cirosunun yüzde 34,4’ünü ArGe için ayırdı. Alanında bir çok ödüle layık görülen TUSAŞ, havacılık sektöründe saygın yeri bulunan listelerde de her yıl yukarı yönde yükselişine devam ediyor.

TEMEL KOTİL: “Ar-Ge çalışmalarına aralıksız devam eden TUSAŞ, bünyesinde bulunan 3 bini aşkın Ar-Ge mühendisi ile 2019 yılı verilerine göre toplam cirosunun yüzde 34,4’ünü Ar-Ge için ayırdı. Alanında bir çok ödüle layık görülen TUSAŞ, havacılık sektöründe saygın yeri bulunan listelerde de her yıl yukarı yönde yükselişine devam ediyor.”

“MİLLİ SAVUNMA HAMLESİ GURURLA DEVAM EDİYOR”

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle savunma sanayiinde başlattığı yerli ve milli atakla savunma sanayimiz dışa bağımlı olmaktan kurtulmayı başardı. Savunma sanayiinde üretilen ürünlerin önemli kısmı ihraç ediliyor. Konuyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

Dünya havacılık ekosisteminde önemli bir yeri bulunan TUSAŞ, yapısal faaliyetlerine başladığı 90’lı yıllardan bugüne, ülkemizin ihracat kalemlerine ciddi katkılar sağlamaya devam ediyor. Bunun yanı sıra özellikle son yıllarda ülkemizi savunma sanayinde devler ligine taşıyan Türk Havacılık Ekosistemi içerisinde TUSAŞ’ın hava platformları da dahil olmak üzere geliştirilen ürünler ülkemizi gururla temsil ediyor.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan Milli Savunma Hamlesi hem TUSAŞ için hem de ülkemizin gelişmesini önceleyen çevreler için gurur verici olarak devam ediyor. Biz de üzerimize düşen tüm projeleri eksiksiz ve aralıksız yerine getirmeyi sürdürmekten, bu ekosistemin öncü kuruluşlarından biri olmaktan onur duyuyoruz. Ülkemizin savunma sanayii alanında daha iyi yerlere gelmesi için Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdürüyor, yeni ürün geliştirme çalışmalarımıza her gün aynı heyecanla devam ediyoruz.

GÖKBEY: 2018 yılının Eylül ayında ilk uçuşunu gerçekleştirdiği tarihten bugüne test ve değerlendirme faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Üstün faydalı yük imkanı ve farklı konfigürasyon seçenekleri sunmayı öngören T625 GÖKBEY Helikopteri, aramakurtarma, personel taşıma, VIP, yangınla mücadele ve hava ambulansı gibi alanlarda hizmet vermesi planlanıyor.

Geldiğimiz noktada Türk uçak sanayiini gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz?

TUSAŞ ve alt yüklenici diğer firmalarımız fabrika, ekipman gibi sabit yatırımlarını son teknolojiye uygun olarak yaptıkları için modern bir yapıda faaliyet gösteriyor. Bu şu demek oluyor; Dünyanın en önemli projelerini son teknoloji üretim ekipmanları ile geliştirme avantajına sahip oluyorsunuz. Aynı zamanda TUSAŞ 1980’lerin başından bugüne edindiği iş gücü, tecrübeli insan kaynağı ve teknolojiyi hızlı adapte edebilen bir yapıda üretim süreçlerini yönetiyor. Yapay Zeka, otonom üretim gibi dünyada yeni yeni söz edilmeye başlayan uygulamalar dâhil olmak üzere şirketimizde son teknolojiyi üretim süreçlerinde kullanmaya gayret ediyor, bu sistemlerin genele yayılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

TUSAŞ’ın gerek yönetim gerekse rekabet anlamında uyguladığı stratejilerden bahseder misiniz?

TUSAŞ ülkemizin milli bir havacılık şirketi olduğu için sektörde faaliyet gösteren diğer firmaları birer rakipten ziyade ekosistemin gelişimine katkı sağlayan önemli kazanımlar olarak değerlendiriyoruz. Bu anlamda şirketimizde geliştirilen bir teknolojiyi ülkemizin yararına kullanılacak bir öğe olarak nitelendiriyoruz. Elbette şirket olarak bazı yönetim stratejilerimiz ve politikalarımız mevcut olsa dahi ülkemizin yararına tüm süreçlerde ortak hareket etmenin ülkemize katkı sunacağı anlayışı ile faaliyetlerimize devam ediyoruz.

ANKA: Gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik geliştirilmekte olan ANKA İHA Sistemi çeşitli konfigürasyonlarda 24 adet ANKA Hava Aracı envanterde yaklaşık 60.000 uçuş saati biriktirdi.

TUSAŞ’ın Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji anlamında yaptığı yatırımları anlatır mısınız?

Bilindiği gibi TUSAŞ, geçtiğimiz aylarda açıklanan Ar-Ge 250 araştırmasında birinci oldu. Ar-Ge yatırımlarına hız kesmeden devam eden TUSAŞ, 2018 Ar-Ge harcamalarında 1.5 milyar TL‘yi bularak, 2019 yılında bu rakamı ikiye katlayarak Ar-Ge ve inovasyon projelerinde toplamda 3 milyar TL’lik bir harcama gerçekleştirdi. 2019 yılındaki toplam cironun yüzde 34.4’ü Ar-Ge harcamalarına ayrılmış oldu. Pandemi döneminde dahi Ar-Ge istihdamına devam eden TUSAŞ, 2020 yılının ilk altı ayında yaklaşık ilave 150 personel istihdamı ile Ar-Ge personel sayısını 3 bine çıkardı. İnovasyon ve teknolojiyi temel kaldıraç olarak konumlandıran TUSAŞ, pandemi dönemini bu alanda verimli değerlendirmeye devam etti. TUSAŞ’ta görev alan Ar-Ge personeli ulusal patent ve faydalı model geliştirme alanında da çalışmalarını hızlandırdı. 2019 yılında toplam 46 adet patent başvurusu yapan TUSAŞ, 2020’nin ilk altı ayında toplamda 48 adet patent başvurusu gerçekleştirerek geleceğin teknolojisine katkı sunmayı sürdürdü.

TUSAŞ olarak kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Projelerimiz bir bir hayata geçmeye devam ediyor. 2020’de GÖKBEY sertfikasyon uçuşlarını ve süreçlerini sürdürdük. 2022 yılının başında ilk teslimatını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. ANKA İnsansız Hava Aracımız 26 saat 30 dakika havada kalış rekoru ile yüzümüzü güldürdü. Yeni rekorlar için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ANKA platformundan 18 ay gibi kısa bir sürede geliştirdiğimiz AKSUNGUR İHA (ANKA II) 12 MAM-L mühimmatı ile havalandı ve 28 saat uçuş gerçekleştirdi. AKSUNGUR (ANKA II) ayrıca 49 saat havada kaldığı uçuşunda ay yıldızlı bayrağımızı gökyüzüne nakşetti ve rekorlarına bir yenisini daha ekledi. Şimdiki hedefimiz 50 saatin üzerine çıkarak bu alandaki çalışmalarımızı yukarılara taşımak olacak. Bu gelişmelerin yanı sıra Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına heyecanla hazırlanırken, TUSAŞ olarak ülkemize armağan edeceğimiz bazı müjdeleri bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin merakla beklediği Milli Muharip Uçak Çanakkale Zaferi’nin gününde, 18 Mart 2023 tarihinde hangardan çıkarak havacılık sevdalılarını selamlayacak. HÜRJET Jet Eğitim Uçağı projemizin PDR aşaması tamamlandı. Diğer çalışmalarımıza hız verdik, 2023 yılında göklerde görmeyi hedefliyoruz. Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri projemizi büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Özgün bir platform olmasının yanında sınıfının en donanımlı ve en güncel taarruz helikopteri olacak Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri için ilk teslimatı 2025 yılında yapmayı hedefliyoruz. 2028 yılında 10 milyar dolar ciro, 10 bin mühendis ve dünyanın en büyük 10’uncu havacılık ve savunma şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }