Raporda dikkat çeken konuların başında, Türkiye’nin ‘Tasarım’ alanında 4 yıldır üst üste birinci olması geliyor. Raporun ortaya koyduğu bir diğer önemli nokta ise Türkiye’de patent başvurularının ticarileşme için yeterli sayıda olmaması ve birlikte çalışma kültürünün hala oluşmaması.

Ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabetin artması ve müşteri ihtiyaçlarının değişmesi, şirketlerin yenilikçi çalışmaları hayata geçirmelerini zorunlu kılıyor. Şirketlerin yenilikçilik ve rekabet gücü, fikri mülkiyetlerini ne kadar etkin yönetebildikleriyle paralel olarak belirleniyor. Patent, faydalı model benzeri çalışmaların ticarileştirilmesi ve bu alanlara yönelik fikri hakların korunmasının şirketlere yaratacağı ekonomik değer bilincinin artması gerekiyor. Türkiye’nin fikri sermayesinin artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiren Destek Patent, bu bilincin yayılmasına katkılar sunuyor.


Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz


TÜRKİYE KENDİ BÖLGESİNDE BEŞİNCİ SIRADA YER ALIYOR


Her yıl Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO), Cornell Üniversitesi ve INSEAD iş birliğinde hazırlanan Global İnovasyon Endeksi 2019 açıklandı. Bu yıl 129 ülkenin değerlendirildiği Endeks, dünya nüfusunun yüzde 91,8, dünya GSYH’sinin yüzde 96,8’ini kapsıyor. İlk 10 ülke ise şöyle sıralanıyor: İsviçre, İsveç, ABD, Hollanda, İngiltere, Finlandiya, Danimarka, Singapur, Almanya, İsrail.

Türkiye bu yıl 129 ülke arasında 49. sırada yer aldı. İnovasyon girdileri ve çıktıları olarak iki alt endeksten oluşan rapor, farklı ülkeleri karşılaştırma imkanı sunuyor. Yayımlanan rapora göre Türkiye, inovasyon girdi alt endeksinde 56’ncı sırada yer alırken, inovasyon çıktı alt endeksinde ise 49’uncu sırada yer alıyor. Girdi alt endeksini; kurumlar, insan sermayesi/araştırma, altyapı, pazar gelişmişliği ve iş gelişmişliği oluştururken, çıktı alt endeksinde; bilgi teknolojileri ve yaratıcı çıktılar yer alıyor. Endekse göre Türkiye, dahil olduğu Kuzey Afrika ve Batı Asya ülkeleri bölgesinde ise 5’inci sırada bulunuyor.

Türkiye’nin 5 yıllık performansı dikkate alındığında girdi tarafında; devletin online hizmetleri, e-devlet uygulamaları, brüt sermaye performansı başlıklarında güçlü olduğu, ortaöğretim (öğrenci başına devlet harcamaları), ortaöğretimde öğrenci başına öğretmen ortalaması ve küresel Ar-Ge firmalarının ortalama harcamaları başlıklarında ise zayıf olduğu görülüyor.

Türkiye’nin çıktı tarafındaki güçlü yanlarına bakıldığında; en az iki ofisi olan patent bürosu varlığı, kişi başına gayri safi yurt içi hasıla artışı, verimlilik artışı ve tasarım sayılarındaki artış dikkat çekerken, zayıf olan yanların ise kümelenme gelişimi, fikri mülkiyet haklarından elde edilen kazanç ve Bilgi ve Teknoloji destekli iş yeri modeli tasarım alanları olduğu gözlemleniyor.

Haberin devamı Ekovitrin Eylül sayısında! Okumak için tıklayınız.