Halk siyasi istikrarla gelen ekonomik büyümeye karşı muhalefetin kaset ve yolsuzluk stratejisine prim vermedi. Erdoğan, altıncı kez seçim kazanan ilk lider olarak cumhuriyet tarihine adını yazdırdı. Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan’ın hakkıdır. AK Parti, 2014 Yerel Seçimleri’nden kesin bir zaferle çıktı. Her türlü yolsuzluk, rüşvet iddiaları ile kasetler, montajlar ve şantaja rağmen yeni Türkiye’nin tartışmasız lideri Recep Tayyip Erdoğan, altıncı seçimi de açık farkla kazanarak Türk siyasi hayatında adeta tarih yazdı.

Ekovitrin Şubat sayısındaki sayımda AK Parti yüzde 38’in üzerinde oy alarak; İstanbul ve Ankara’yı yeniden kazanırsa Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı yolu açılır demiştim.
"SON SÖZÜ MİLLET SÖYLEYECEK" yazısını okumak için tıklayınız...

AK Parti, oylarını 2009 Yerel Seçimleri’ne göre yüzde 7 artırmayı başardı. Sadece oylarını artırmakla kalmadı CHP’den Antalya ve Artvin’i,MHP’den Kastamonu ve Balıkesir’i aldı. İstanbul’da Kadir Topbaş, yüzde 48 oy alarak rekor kırdı. İstanbul’daki başarıda Erdoğan’ın karizması ve 2milyon kişinin katıldığımuhteşemmitingin yanı sıra Kadir Topbaş’ın İstanbul beyefendisi kimliği ve gerçekleştirdiği projeleri etkili oldu. Böylece Kadir Topbaş, İstanbul’da kırılması neredeyse imkansız bir rekora imza atarak üçüncü kez üst üste belediye başkanı seçildi. Mustafa Sarıgül, seçimi kaybetmesine karşılık CHP’nin oylarını yüzde 3 artırdı. Yüzde 40 oy alan Sarıgül, zorlanmadan CHP başkanı olacaktır. Zira 2009’da yüzde 37 oy alan Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmesine rağmen parti içi kaset darbesiyle devrilen Deniz Baykal’ın yerine paraşütle CHP Genel Başkanlığı’na gelmişti. Ankara’da ise Melih Gökçek ile Mansur Yavaş arasındaki çekişme yüzde 1’den az bir farkla Gökçek lehine sonuçlandı. Ankaralı seçmen Gökçek’e vefa gösterdi. Bir anlamda son kez adayım diyen Gökçek’in jübilesini zaferle taçlandırdı. Seçim sonuçlarını CHP açısından yorumlarsak Ankara ve İstanbul dışında neredeyse tüm illerde CHP’nin oy oranları azalmıştır. CHP elindeki Antalya, Ordu ve Artvin gibi illerde seçimi kaybetmiştir. CHP’nin Türkiye genelinde görülen yüzde 3’lük artış, Sarıgül veMansur Yavaş’ın aldığı ilave oylarla sağlanmıştır.Dolayısıyla seçimin kaybedeni CHP ve özellikle hatalı seçim stratejisiyle Kılıçdaroğlu olmuştur. Zira Kılıçdaroğlu, projeler yerine kaset stratejisi ile Başbakanı hırsızlık ve yolsuzlukla suçlamış ve bu suçlama ters tepmiştir. İki seçim ve bir referandum kaybeden Kılıkçdaroğlu’nun CHP’yi iktidara taşıyamayacağı ve hatta 2015’te iktidar ortağı bile yapamayacağı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple partide tabanı olmayan, bürokrasiden gelen Kılıçdaroğlu, yolun sonuna gelmiştir. İstifa etmezse olağanüstü kurultay ile Sarıgül kendisini devirip yerine geçecektir.

CUMHURBAŞKANLIĞI ERDOĞAN’IN HAKKIDIR
Yüzde 45’in üzerinde oy alan AK Parti’de Tayyip Erdoğan, ağustos ayında yapılacak seçimlerde ilk turda yüzde 50’yi aşarak cumhurbaşkanı seçilecektir. Zira AK Parti’nin yüzde 45-46 oyuna, BDP ve HDP’nin yüzde 6 Kürt kökenli seçmen oylarını ve Saadet Partisi’nin yüzde 3’e yakın oyunu eklersek Erdoğan’a Çankaya yolunda bir engel görünmüyor. Buradamerak edilen husus şudur: İpleri eline alan Erdoğan, 2015 yılında yapılacak genel seçimleri 10 ay öne alarak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile birleştirmek suretiyle erken seçime gidip gitmeyeceğidir. Eğer Erdoğan veGül aralarında anlaşırlarsa erken seçim olmaz. Erdoğan, erken seçime giderse bir taşla iki kuş vurmuş olacaktır. Hem Çankaya’ya çıkacak hem hükümeti kontrol edecek hem de Abdullah Gül’ü kibarca emekliye sevk edecektir.
Erken seçimi ve cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak olan Erdoğan, böylece fiilen başkanlık sistemini uygulama imkanını bulacaktır. Sonraki dönemde BDP ile işbirliği yaparak anayasayı değiştirecek gücü bulabilir. Aslında Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda siyasi krizler ve koalisyon ihtimaline karşı yegane çıkış yolu başkanlık sistemidir. Türkiye başkanlık sistemine geçerse hem bölünme korkusundan kurtulur hemdeOsmanlı’nın yükseliş dönemindeki gibi 21. yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olabilir.
MHP’ye gelirsek; kitle partisi olmayan, ideolojik bir parti olanMHP oy oranını korumuş, sahillerdeMersin’i CHP’nin elinden almayı başarmıştır. MHP’de 17 yıldır genel başkan olan Devlet Bahçeli, genel başkanlığı kendisi bırakmak istemezse kimse rakip çıkmaz. Zaten MHP’nin iktidara gelmek gibi bir hedefi bulunmuyor. Zira İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde MHP oylarında büyük düşüşler yaşanmıştır.

TÜRKİYE GÜLEN’DEN ÖZÜR VE TÖVBE BEKLİYOR
Seçimlerin en büyük kaybedeni ne yazık ki yakın zamana kadar herkesin sevgi ve saygı beslediği Fethullah Gülen ve cemaati olmuştur. Gülen’in üç aydan bu yana amansız bir muhalefet yürüten medya organları inandırıcılıklarını yitirmişler ve büyük itibar kaybına uğramışlardır. Emniyet ve yargı içindeki yaygın paralele yapı hızla tasfiye edilecek,MİT ve TSK’ya sızmış az sayıda da olsa Gülen sempatizanları temizlenecektir. Aslında haddimiz değil ama naçizane tavsiyemizGülen’in acilen bedduadan daha güçlü bir tövbe etmesi ve Erdoğan’dan özür dilemesi belki ortamı biraz yumuşatabilir. Erdoğan’ın haklı öfkesini biraz yatıştırabilir. Cemaat en başarılı olduğu eğitim sahasına yoğunlaşırsa eskisi kadar olmasa bile nispeten varlığını sürdürebilir. BöylesiGülen Cemaati ve özellikle yurt dışındaki okullar için en hayırlısı olacaktır. Gülen Cemaati bundan sonra iktidarı etkileyebilecek bir güç odağı olamayacaktır.
BDP-HDP ittifakı ise seçimlerden başarı ile çıkmıştır. Barış süreciAK Parti’ye olduğu kadarÖcalan’ın kontrolündeki BDP-HDP ittifakına da yaramıştır. BDP, Güneydoğu’daki gücünü perçinlemiş, Bitlis ve Mardin gibi illeri de AK Parti’nin elinden almıştır.

SEÇİMDE EKONOMİNİN ROLÜ BÜYÜK
İktidarın seçimi kazanmasında önemli bir etken ekonomide sağlanan başarıdır. Türkiye, 2010-2014 arasında dört yıl boyunca hiç ara vermeden büyümesini sürdürmüş ve 2013 yılında yüzde 4 büyüme ile Avrupa şampiyonu olmuştur. Ekonominin büyüdüğü yıl yapılan seçimleri iktidar kaybetmez. Nitekim 2009 yılındaki yerel seçimlerde ekonomi kriz sebebiyle küçüldüğü için AK Parti ilk defa oy kaybetmişti. Bu seçimde 2011 seçimlerine göre yüzde 3’lük azalma olsa bile 2009 Yerel Seçimleri’ne göre yüzde 7 artış olduğu için AK Parti başarılıdır diyebiliriz.
Türkiye, tek parti iktidarının sağladığı güvenle cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri sorunsuz atlatacaktır. Halkımızın sağduyusuna güvenmeliyiz. Sandıkta son sözü yine millet söyledi ve “Erdoğan’ı yedirmeyiz” mesajını verdi. Demokratik yolla iktidara gelmek isteyen partiler için tek yol var. Erdoğan gibi çalışkan ve sevilen karizmatik liderler bulabilirlerse iktidara gelebilirler.