İbrahim Ekşi, 40 yıllık iş deneyimi ile Türkiye’nin önde gelen iş adamlarından biri. 15’in üzerinde sivil toplum kuruluşunda yönetim kurulu başkanlığı ve üyelik görevlerinde bulunan Ekşi, halen kuruculuğunu babası Hakkı Ekşi’nin yaptığı ve son yıllardaki atılımı ile Türkiye’nin neredeyse dört bir yanında önemli projelere imza atan Hektaş İnşaat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Ekşi, bugüne kadarki deneyimlerini siyasete taşımak ve Türkiye’nin hedeflediği mega projelere katkıda bulunmak amacıyla AK Parti’den İstanbul 1. Bölge’den adaylığını koymuş.  Halen Türk-Kuveyt İş Konseyi Başkanlığı görevini de yürüten İbrahim Ekşi, politikada da iddialı. “Özellikle İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerini çok iyi bilen bir işadamıyım. İş dünyasının önünü açacak ve Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacak projelerim var” diyen Ekşi ile adaylığını ve politik hedeflerini Ekovitrin’e anlattı.

İbrahim Ekşi kimdir, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1960 yılında Rize’nin İkizdere ilçesinde doğdum. Okul veya iş hayatını birlikte yürüttüm. Son 50 yıldır Türkiye’de inşaat sektöründe faaliyet gösteren Hektaş İnşaat Şirketler Grubu’nun yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Hayatım boyunca ideal bir baba, ideal bir iş adamı olmaya çalıştım. Türkiye’nin neredeyse her yerinde inşaat projeleri gerçekleştirdik. Hastaneler, okullar, üniversiteler, baraj inşaatları gibi birçok projede yer aldık. Yaptığımız tüm işlerde en ideali yakalamaya çalıştık. Kardeşlerimle birlikte 2004 yılında İstanbul Ümraniye’de 330 dönüm arsa üzerine kurulu olan İdealist Kent projesini hayata geçirdik. Projemiz; eğitim, ulaşım ve çevre unsurları göz önünde bulundurularak kurgulandı. O nedenle İdealist Kent ismini koyduk. Projemiz 2007 yılında yılın konut projesi ödülünü almıştı.


Bu projeyi hayata geçirirken ne düşünmüştünüz, idealiniz neydi?
Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’in, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ hadisini kendime örnek aldım. Sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerim 25 yıldır devam ediyor. 15’in üzerinde sivil toplum kuruluşunda başkanlık ve üyelik yaptım. Bunların başında onursal başkanlığını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı’nın da kurucularındanım. Ayrıca DEİK Türk Kuveyt İş Konseyi Başkanlığı görevini yürütüyorum. Son 10 yıldır Türkiye Suudi Arabistan İş Konseyi ile Bahreyn ve Yemen İş Konseyi başkan yardımcılığı görevlerini yapıyorum. Sosyal sorumluluk projeleri yapabilmemiz için babam ve kardeşlerimle birlikte kurduğum Hakkı Ekşi Eğitim Sağlık ve Kültür Vakfı ile yaklaşık 10 yıldır vakfımız aracılığıyla başta İkizdere olmak üzere ülkemizin değişik bölgelerinde; sağlık kuruluşları, camii, kütüphane, spor tesisleri ile üniversitelerimizde öğrencilerimizin spor yapabilecekleri alanlar inşa ettik. Aynı zamanda Dünya Yetimler Eğitim Vakfı Genel Başkan Yardımcılığı ve Ekonomik İşler Başkanlığı görevini sürdürüyorum. Yetimlere özel bir ilgim var. Her fırsatta onlara yardımcı olmak benim için çok önemli.


Türkiye’de son 12 yılda ekonomik anlamda önemli gelişmeler yaşandı. Çok önemli yatırımlar gerçekleştirildi. Bir iş adamı olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son 12 yılda 50 yılda yapılamayan işler yapıldı. Türkiye ekonomisi 2002 yılından itibaren yıllık ortalama yüzde 6 büyüme kaydetti. Bu durum dünyanın birçok ülkesini kıskandıran bir gelişme. Türkiye, kriz dönemlerinde bile yüzde 4-5 oranında büyüdü. Bu dünyada sayılı ülkelere nasip olan bir gelişmeydi. Geçtiğimiz ay içerisinde Başbakanımız ve 6 bakanımızla birlikte Macaristan’a bir seyahat gerçekleştirdik. Macaristan Başbakanı, ekonomi ve sosyal politikalar konusunda Türkiye’yi örnek aldığını söyledi. Hatta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın üç çocuk söylemini kendi ülkesinde örnek olarak gösterdiğini ifade etti. Bir Türk olarak orada gururlandık. Son 12 yılda başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız, bakanlarımız ve AK Parti teşkilatlarının yaptığı çalışmalar neticesinde Türkiye artık dünya çapında adından söz ettiren bir ülke haline geldi.


Körfez ülkelerinden gelen yatırımlar Türk ekonomisine son yıllarda önemli katkılar sağladı. Özellikle Mütekabiliyet Yasası’ndan sonra önemli gelişmeler yaşandı. Konuyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Özellikle gayrimenkul sektörü Mütekabiliyet Yasası’nın çıkmasıyla birlikte çok önemli bir ivme yakaladı. Yabancılara konut ve mülk satışı patladı. Son 10 yıldır Körfez ülkelerini yakından takip ediyorum. Körfez’de olmayan her şey Türkiye’de var. Başta eğitim. Körfez ülkelerinin yurtdışında öğrenim gören binlerce öğrencisi var. Bu öğrencilerin önemli bir kısma eğitim için Türkiye’yi tercih edebilir. İkincisi de sağlık turizmi. Binlerce hasta tedavi için yurtdışına gidiyor. Körfez potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Körfez ülkeleri, finansal açıdan da önemli bir potansiyel oluşturuyor. Körfez ülkelerinde büyük fonlar var. Eğer, ‘İstanbul dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri olacak’ iddiamız varsa oradaki fonları Türkiye’ye çekebilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin cazip bir ülke olduğunu anlatmamız gerekiyor. Bu konuda daha fazla çalışmalıyız. Bu fonların bir kısmının bile ülkemize gelmesi Türkiye’yi ekonomik anlamda çok iyi yerlere taşır.


Tecrübeli bir iş adamı olarak siyasete girip Türkiye’ye hizmet etmek istediğinizi dile getiriyorsunuz. AK Parti’den İstanbul birinci bölgeden aday adayısınız. Neden siyaset?
35 yıldır İstanbul Anadolu Yakası’nda oturuyorum. Bu nedenle birinci bölgeden aday adayı oldum. 40 yıl boyunca özel sektörde ve sosyal sorumluluk projelerinde edindiğim tecrübelerimi ülkeme aktarmak en büyük hayalim. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla birlikte çalışmayı ve gerçekleştirilmesi hedeflenen mega projelerde katkıda bulunmak istiyorum. Bu nedenle siyasete girme kararı aldım. 
Uzun yıllar masanın bu tarafındayım. Bir iş adamı olarak özellikle İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerini çok iyi biliyorum. İş adamlarımızın önünü açmak ve Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacak projelerim var. Eğer fırsat verilir ve milletvekili olarak seçilirsem Meclis’te ülkeme hizmet etmek için çalışacağım.