Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliğinin koordinesinde geçici olarak Isparta'ya yerleştirilen sığınmacıların çocukları, gittikleri okullarda öğrendikleri Türkçeyi iyi derecede konuşabiliyor. İç karışıklıklar, çatışmalar ve ayrımcılıklar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan sığınmacılar, büyük ümitlerle doğdukları toprakları terk ederek zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Yolculuk boyunca bazıları, hayalini kurdukları yaşama ulaşamadan hayatını yitiriyor. Şanslı olanlar ise geldikleri ülkelere sığınmacı olarak yerleşiyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliğinin güvencesi altındaki sığınmacılardan bazıları da Isparta'da yaşıyor. Ümit ettikleri yerlere gidememiş olsalar da Isparta'yı ikinci vatan olarak gören mültecilerin bazıları kiraladıkları evlerde bazıları ise pansiyonda yaşıyor.

Çocuklar entegrasyonu sağlıyor
Isparta'da kendi kültürlerini yaşatmaya devam eden mültecilerin kentle entegrasyonunu ise büyük ölçüde çocukları sağlıyor. Çoğunluğu okul çağındaki sığınmacı çocuklar, gittikleri okullarda Türk arkadaşlarıyla gün boyunca birlikte oluyor, oyun oynuyor ve ders çalışıyor. Bu şekilde bir yandan Türk kültürünü tanıyan ve kendi ailesine tanıtan çocuklar, diğer taraftan gördükleri derslerle Türkçe öğreniyor. Türkçeyi bir Türk çocuktan neredeyse farksız konuşan çocukların en büyük hayali bir meslek sahibi olup, ülkelerindeki, geride bıraktıkları insanlara yardım etmek.

Öğrenciler arasında uyum sağlandı
Isparta'da en fazla sığınmacı öğrencinin bulunduğu Bağlar İlkokulunun müdür yardımcısı Salih Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, okulun 300 öğrencisinden 60'ının yabancı öğrenci olduğunu kaydetti. Yabancı uyruklu öğrenciler arasında Sudan, Somali, Liberya, Irak, İran ve Afganistan'dan gelenler olduğunu anlatan Arslan, bu çocukların Türk öğrencilerle uyum içinde eğitim görmesi için çalıştıklarını ifade etti. Yabancı öğrencileri eşit sayıda sınıflara ayırdıklarını belirten Arslan, öğrenciler arasındaki uyumu sağlamada başarılı olduklarını kaydetti.  Öğretmenlerin, bu öğrencilere ayrı bir program uyguladığını ve yoğun bir çalışma içinde olduğunu vurgulayan Arslan, yabancı öğrencilerin, kendi gayretleriyle de Türkçeyi çok iyi şekilde öğrendiklerini bildirdi.

Güçlükleri Türkçe öğrenerek aştılar

Isparta'ya 7 yıl önce Somali'den gelen 4'üncü sınıf öğrencisi Farah Muhammed Ömer, okul hayatının eğlenceli geçtiğini, iyi arkadaşlıklar edindiğini kaydetti. İlk başlarda arkadaşlarıyla iletişim kurma konusunda güçlükler yaşadığını ancak Türkçe öğrenerek bu engeli aştığını dile getiren Ömer, Türkiye'de iyi bir eğitim aldıktan sonra doktor olmak istediğini, ardından Somali'ye dönerek oradaki insanlara yardım etmeyi amaçladığını söyledi.  Aynı sınıfta eğitim gören Afganistanlı Samet Ayınger ise Türk arkadaşlarının kendisine hiç yabancı biri gibi bakmadığını, Türk gibi davrandıklarını kaydetti. Bu nedenle de arkadaşlarıyla vakit geçirmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Ayınger, Isparta'dan ayrılmak istemediğini sözlerine ekledi.