Türkiye’nin uluslararası alandaki prestiji, Türk Hava yolları ile güç kazanıyor. 116 uluslararası ülkeyle, “dünyanın en fazla ülkeye uçan havayolu şirketi” konumundaki Türk Hava Yolları, son 6 yıldır Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi seçildi. Küresel havacılık sektöründeki başarısıyla öne çıkan Türk Hava Yolları, hayata geçirdiği önemli yatırımlar, elde ettiği dikkat çekici büyüme rakamları ve ses getiren başarılarıyla dünya havacılığındaki etkin konum ve gücünü pekiştirmeye devam ediyor. THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Temel Kotil, Türk Hava Yolları’nın başarısını Ekovitrin Genel Yayın Yönetmeni Bilal Koçak’a anlattı.

THY, sizin de genel müdür olarak görev yaptığınız son 12 yılda önemli bir çıkış yakaladı. Havacılık sektöründe önemli atılımlar gerçekleştirdiniz. Ekovitrin okuyucuları bu yıl 15’incisi gerçekleştirilen anket sonucunda Türk Hava Yolları’nı “Dünyanın En İyi Havayolu Şirketi” seçmişti. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Öncelikle ödüle layık görüldüğümüz için Ekovitrin okurlarına çok teşekkür ediyorum. Bu ödül bizim için enerji kaynağı oluyor. İnsanların her zaman takdir edilmeye ihtiyaçları var. Tabi siz bu ödülleri belirli bir çalışma ve değerlendirme sonucunda veriyorsunuz. Tabii ki biz bu ödülü hak ettik ama ödülü almak gerçekten bizim için çok değerliydi. Bu başarının özünde 14 yıldır aynı şeyi söylemek yatıyor. O da şu: “Tüm dünyada yolcu bizim vatanımızdır”. Biz 14 yıldır aynı şeyi söylüyoruz: “Başarmak istiyoruz.”

6 YILDIR AVRUPA’NIN EN İYİSİYİZ
Başarınız global düzeyde aldığınız ödüllerle de taçlandırılıyor. Art arda 6 yıl Avrupa’da En Başarılı Havayolu Şirketi seçildiniz...
Bu uzun yürüyüşte şirketimiz 6 kez arka arkaya Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi seçildi. Batı’da iyiyiz ama Doğu bizden daha önde. Aramızda bir fark var. Hizmet sektöründe Doğu Batı’dan ayrılıyor. Hizmet sektöründe, sağlıkta, turizmde Batı’nın önündeler. Hindistan, Singapur, Japonya, Çin, Malezya, Endonezya gibi ülkelerdeki insanlar daha ince bir davranışa sahip. Batı’ya gittiğiniz zaman insanlar daha soğuk. Daha profesyonel bir davranış var. Türkiye, bu noktada önemli bir fırsata sahip. Ben bunu Türk Hava Yolları’nda yaşadım. Türk insanı Batı ile bir köprü oluşturmuş durumda. Türkiye’de yaşayanlar hem Batı hem de Doğu kültürünü bir arada yaşıyor. Batı’ya Doğu’daki kültürün sıcaklığını yansıtabiliyor. Bunu hizmet alanına taşıyabiliyor. Türk Hava Yolları'nın Batı’nın en iyisi olması bundan kaynaklanıyor. Pazarımız Batı olduğu için parayı da Batı’dan kazandığımız için üst üste en iyi havayolu olma başarımızı sürdürüyoruz.

Türkiye, Batı’yla Doğu’yu sentezleyen bir ülke…
Ben şuna inanırım: Türkiye’nin en büyük sermayesi insanlarının hem Batı hem de Doğu kültürü ile çalışabilmesi. Biz bunu Türk Hava Yolları olarak yapıyoruz. Türk insanıyla, Japon’la, Hintli ile Fransız’la yapıyoruz. Şimdi de bu ülkelere Afrika’yı ekledik. Türk insanı ticaret anlamında tüm dünya milletleriyle iyi geçiniyor.

Dünyanın en çok noktasına uçan havayolu şirketisiniz. Diğer havayolu şirketleri ile kıyaslarsak nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
2015 rakamlarına göre yurt dışı yolcuda dünyada altıncı büyük havayolu şirketiyiz. Önümüzde üç Amerikan, iki de Çinli şirket bulunuyor. Ciro olarak dokuzuncu sıradayız. Yani ilk onun içindeyiz.

Dünyanın en iyi on havayolundan biri THY. Rakipler arasında bir kıskançlık oluyor mu?
Politikacı ve iş adamlarının da katıldığı Avrupa Birliği ile ilgili bir toplantıda Avrupa’nın büyük havayolu şirketlerinde ikinci kademede görev yapan bir yetkili başarımızı takdir ettiklerini ve bu başarıyı kıskandıklarını açık bir şekilde ifade etmişti. Tabi bu çok hoşumuza gitti. Ancak bu bizi şımartmamalı. Daha yapacak çok işimiz var, çok çalışmamız lazım.
THY’nin başarısı rakiplerimiz tarafından takdir ediliyor hatta bazıları bu başarıyı kıskanıyor. Bu demek ki THY doğru yolda.

BAŞARIMIZ HARVARD’DA DERS OLDU
Türk Hava Yolları’nın başarısı dünyanın en önemli üniversitelerinden birisi olan Harvard’da ders konusu oldu. Dünyanın Türk Hava Yolları’na bakışı nedir?
İlk dersin verilmesinde ben de oradaydım. Biz gerçekten dünyada bir marka olduk. Bu sektörde olup da bizi tanımayan yok. Amerika’da bir havayolu şirketinin iç hatlarında görevli olan bir kabin memuru bizi biliyor. Geçtiğimiz günlerde bir ülkenin büyükelçisi ile bir yemekte birlikteydik. Onlara yardımcı olmuşuz. Vatandaşlarını bir yerden bir yere götürürken yardımcı olmuşuz. Bu bizim doğamızda var. Teşekkür ettiler ve dediler ki, “Siz yolcuları çok seviyorsunuz” Türk Hava Yolları olarak başarımızın kaynağı sevgiden geliyor.

KRİZ DÖNEMİNDE THY DEĞERİNİ DÖRDE KATLADI
Türk Hava Yolları’nın dünyanın her tarafına ulaşabilen bir şirket haline gelebilmesi çok önemli. Türk Hava Yolları’nın bir dünya şirketi olmasının arkasında yatan faktörler nelerdir? 
2003 yılında THY’nin genel müdürü Abdurrahman Gündoğdu’ydu. O yıllarda ben de genel müdür yardımcısıydım. THY, o dönemde köklü bir şirketti ama kamu hantallığı vardı. THY o zaman kamu şirketiydi, ama Abdurrahman Bey, zihinsel olarak şirkete kamu şirketi gibi bakmıyordu. Kamu şirketleri geçmişte düşük nabızla çalışan bir yapıya sahipti. Abdurrahman Bey, buraya başarmak için gelmişti. Bir genel müdürün başarmak istemesi çok önemli. O bizi motive etti. Bizler de her kademede başarmak için çalıştık. Abdurrahman Bey o dönemde 62 yeni uçak siparişi verdi. THY’nin büyüme hamlesi o dönemde başladı. 2005 yılında genel müdürlük görevine getirildim. Yeni uçakların planlamasını yaptık. Servise verdik. Yeni uçaklar kiraladık, uçuk noktalarımızı artırdık. Yeni personeller aldık. Tabii tek başına bir şirket bunları başaramaz. Çünkü havayolu tek başına iş yapmıyor. Bunun devlet ayağı var. Ankara’daki büyüklerimizin bizi yaptıklarınızdan dolayı tebrik etmesi de çok önemli. Bütün bunlar üst üste eklendi ve 2009 yılına geldik. Tüm dünya kriz yaşıyordu. Kriz başladığı zaman uçaklarımızı almış, planlarımızı yapmış, uçuşlarımızı belirlemiş, gaza sonuna kadar basmış bir şekilde ilerliyorduk ve krize daldık. Krizin başındaki borsa değerimiz ile krizin sonundaki borsa değerimiz arasındaki fark 4 kattı. Bu müthiş bir büyümeydi. Bence Türk Hava Yolları, 2009 yılının sonunda döndü. Türkiye, 2009 krizinden sonra dünyaya kendini gösterdi. Orada fark oluştu. Neler yapabileceğimizi herkes gördü. O anda insanlar bize gelmeye başladılar. Tabii Türkiye’nin dış politikası; Afrika politikası da etkili oldu. Bugün Afrika’da en çok noktaya uçan havayolu şirketi konumundayız. Mogadişu’ya sefer koyduk. Bu Ankara'daki siyasilerin tavsiyesi ile alınan bir karar değil. Herkes bunu siyasi algılıyor ama öyle değil. Biz hesap yaptık, ihtiyaç gördük ve sefer koyduk. Allah yardım etti, uçuyoruz… İyi de para kazanıyoruz. Bu Türkiye'nin pozitif anlamda yayılma politikası. Bu destekleme yıllar boyu devam etti ve şirketimiz 2014 yılında pik yaptı.  İnşallah bundan sonra da devam edecek. Ulaştırma Bakanlığımız bizim adımıza reklam yaptı. Şimdiki Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, bakanlık yaptığı dönemde “Havayolu halkın yolu olacak” dediğinde bu söylem havayolu şirketleri açısından satın alınamayacak bir reklam gücü oluşturdu. Ardından birbiri ardına yeni havalimanları açıldı. Türk halkı Türk Hava Yollarını sevdi. Havacılık tek başına yapılabilecek bir iş değil. Bunun bileşenleri var. Hükümet ayağı var. Yine dünyada ilişki içerisinde olduğumuz ülkelerle vizelerin kaldırılması büyümemizde etkili oldu.

DÜNYANIN EN ÇOK NOKTASINA UÇAN HAVAYOLU ŞİRKETİYİZ
Tabi başarının sürdürülebilir olması da bu anlamda önemli. THY’yi gelece taşımak için neler yapıyorsunuz?
Kayınpederim, “Çalışırsan olur” der. Kendisi başarılı bir iş adamıdır. Gerçekten de öyle. THY olarak çok çalıştık ve oldu. Bugün baktığımızda dünyada en çok noktaya uçan hava yolu şirketi THY. Toplam yaptığımız uçuş sayısında iç hat ve dış hatlarda önümüzde üç Amerikan şirketi var. Onlarla aramızdaki uçuş noktası olarak 20 gibi bir fark var. Yani biz 20 nokta daha eklediğimizde dünyada iç ve dış hatlarda Amerika'daki taşıyıcılar dahil en çok noktaya uçan havayolu şirketi olacağız. 2015 rakamlarıyla yurt dışı yolcuda dünyanın altıncı büyük havayolu şirketiyiz. En çok noktaya uçan şirketiz. 2015 rakamlarıyla dünyada diğer bütün parametrelerde dokuzuncu havayolu şirketiyiz. Bu yeterli mi? Tabii ki yeterli değil. En büyük olmaktan başka şansımız yok. Onun için 281 uçak siparişi verdik. Yıllar önce Hamdi Bey’in yönetim kurulu başkanlığında sipariş verdiğimiz 181 uçak 2021 yılının ilk çeyreğine kadar gelmiş olacak. Dolayısıyla büyüme yolunda hızla ve emin adımlarla ilerliyoruz.

THY’NİN EN BÜYÜK OLMAKTAN BAŞKA ŞANSI YOK
Arkanızdaki dünya haritasının üzerinde THY’nin sloganı bulunuyor. Widen Your World yani “Dünyanı genişlet” yazıyor. Başarınızın altında zannedersem o düşünce yatıyor…
Türk Hava Yolları ve Türkiye'nin büyük olmaktan başka yolu yok. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya gereği hedeflediği büyüklüğe ulaşmama şansı yok. Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük ekonomisi olmaktan başka bir ihtimali yok. Çünkü bu coğrafyanın insanı Batı ve Doğu ile entegre çalışabiliyor. Bir iş gezisi amacıyla Hindistan’a gittim ve orada bir siyasi ile konuşuyordum. Dedim ki, “Buraya kimse turist olarak gelmiyor.” O da “Tabi gelmiyor. Bizimkiler Batı’ya gidiyor, sizinkiler de Batı’ya gidiyor” dedi. Batı’ya doğru bir akış var. Bu, kültür akışı. Ama bu değişiyor. Gerçek bu. Ekonomik olarak da değişiyor. Havacılığın ağırlık merkezi var. O şu anda Antalya sahillerinde. Merkezi Avrupa ve Amerika’dan ibaret olan 1970’lerin dünya merkezi güneye kayıyor. Batı’dan Doğu’ya geçiş söz konusu. Doğuya büyük bir seyahat başlıyor. Bu seyahati isterseniz fikirsel isterseniz ekonomik algılayın ya da turizm olarak. Fark etmez… Türkiye iki tarafa da çalıştığı için bu durumdan en iyi yararlanan ülke olacak.

BÜYÜME HEDEFLERİMİZİ REVİZE ETTİK
2016 yılının ilk 9 ayı geride kaldı. Bu süre THY açısından nasıl geçti? 2016 sonunu nasıl görüyorsunuz? 2017 hedefleriniz nelerdir?
2016 ekonomik olarak çok iyi gitmiyor. Bütçemizi revize ettik. Yıl başında 72 milyon yolcu hedeflemiştik, ancak yaşanan gelişmelerden dolayı hedeflerimizde revize yaptık. Yolcu hedefimizi 69 milyona çektik. Tabi bir düşüş oldu. Türkiye’ye olan seyahatler kısmen azaldı. Bu talihsiz bir durum. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. İlk 6 aylık sonuçları açıklamıştık, bir zararımız söz konusu. Yaklaşık 400 milyon TL’lik operasyonel zararımız oldu. 2002 yılından beri devamlı kar eden bir şirketiz. Bu yıl zarar etmiş olmamız her şeyi bitirmez. 2002 yılından bugüne kadar her yıl kar ettik ve operasyonel kar oranımız yüzde 18’in üzerinde. Bu dünyadaki en iyi kar. 2009 krizinde finansal yapısı en güçlü havayolu şirketlerinden biriydik. Dünyada toplamda dördüncü, operasyonel karda altıncıydık. Dolayısıyla geçmişe bakarsak bu yılı referans almamız pek doğru olmaz. Ama gelecek yıl 2017’de kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2017 çıkış yılı olacak diyebilir miyiz?
2003 yılından beri şirketteyim. 2003 yılında Amerikalıların Irak işgali vardı. O dönemi kriz olarak yaşadık. Turistler gelmemeye başlamıştı, seferlerimiz durmuştu. Ancak bu krizin şirketimize etkisi 3 ay sürdü. Yine 2009 yılı bize kriz olarak değil fırsat olarak döndü. Son olarak 15 Temmuz darbe girişimi tüm şirketlerimizi ve Türkiye’yi olumsuz etkiledi. Ancak bunun etkisi de öyle uzun olmadı. Kısa sürede atlatıldı. Özellikle yabancıların Türkiye’ye bakışı normale dönmeye başladı diyebilirim. Tahminim odur ki Türkiye’de olan olayların negatif etkisi yıl sonu itibariyle ortadan kalkar. 2017’nin özellikle turizm anlamında kaldığımız yerden devam edeceğimiz bir yıl olacağını düşünüyorum.

TÜRKİYE, BÜYÜK VE GÜÇLÜ BİR ÜLKE
Türkiye, Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerde kısa süreli bir kriz yaşadı. Bu kriz Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyareti ile aşıldı. Yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmek istiyorum. Rusya'daki seyahatte ben de vardım. Orada Sayın Cumhurbaşkanımız bütün dünyaya şu mesajı verdi: Türkiye manevra yapar, çözüm üretir. Burası büyük ve güçlü bir ülke. Bu böyle devam ettiği sürece her türlü krizi aşarız.

2023 HEDEFİMİZ 500 UÇAK 24 MİLYAR DOLAR CİRO
Türkiye’nin 2023 vizyonu bulunuyor. Bu çerçevede Türk Hava Yolları olarak hedefleriniz nelerdir?
2023 vizyonu bizim için olmazsa olmaz konuların başında geliyor. Tabi biz bu hedefleri yönetim kurulu olarak daha önceden belirlemiştik. 2023’te 500 uçakla, 120 milyon yolcuya hizmet vermek ve 24 milyar dolar ciroya ulaşarak dünyanın en büyük havayolu şirketi olma yolunda büyük hedeflerimiz var.
Şu anda 328 uçakla operasyondayız. Genel Müdürlük görevine başladığımda bu rakam 72’ydi. Şu anda 328 yeni uçaklarla birlikte bu sayı 500’e ulaşacak.

YENİ HAVALİMANIYLA İSTANBUL DÜNYANIN MERKEZİ OLACAK
Dünyanın en büyük havalimanı İstanbul’da inşa ediliyor. İstanbul Yeni Havalimanı’nın ilk etabı 2018 yılında açılacak. Yeni havalimanı havacılık sektörünü ve THY’yi nasıl etkileyecek?
Muazzam bir proje. Bunu dünyaya iyi anlatmak lazım. Dünyadaki karbon emisyonunu azaltıyor. Bu havaalanından dolayı bağlantılı uçan yolcular; uçuşlarını Dubai, Abu Dabi yerine İstanbul’dan yapınca uçak Türk Hava Yolları’nın uçağı da olsa Lufthansa’nın uçağı da olsa daha az yakıt yakacak. Bu akademik olarak ispat edilmiş bir şey. Dolayısıyla her şeyden önce çevreci bir havalimanı olacak. Daha az jet yakıt kullanılacak. Projenin ekosistemde süper bir etkisi olacak. İstanbul’u ziyaret eden turist sayısı 13 milyon rakamını gördü. Önümüzdeki yıllarda bu rakam 30 milyona ulaşabilir. Aktarma için İstanbul’u kullanan yolcular İstanbul’da bir gün kaldığında turist olarak sayılıyor. Aksi halde transfer yolcu ya da turist olarak sayılmıyor. Yeni havalimanı İstanbul’daki turist sayısını 30 milyona ulaştırabilir. Bu da İstanbul’a 30 milyar dolarlık bir gelir anlamına geliyor. Eğer yeni havalimanı olmazsa THY olarak biz de hedeflerimize ulaşamayız.  Bu havalimanıyla dünya havacılığı bir nefes alacak. Dünyada birçok havalimanında kısıtlama var. Dubai’de de Frankfurt’ta uçaklar sığmıyor. Kimse büyük havalimanı yapamıyor. Bugün en büyük havalimanı Atlanta’da. Yaklaşık 100 milyon yolcuya sahip. Yeni havalimanının ise 150 milyon yolcu kapasitesi var. 200 milyon yolcu taşıyacağını söylüyorlar. Ondan sonra Pekin’deki havaalanı var. Ve Heathrow Havalimanı. Bu üç havalimanını Türkiye’de yapılacak havalimanını ancak karşılıyor. O kadar büyük bir alana sahip. 7.6 bin hektarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Atatürk Havalimanı 1.2 bin hektarlık alana kurulu. Dolayısıyla yeni havalimanı 6 kat büyük. Biz bir simülasyon yaptık. İstanbul’un 2035 yılında alacağı yolcu sayısı 260 milyon. Bu rakamı karşılaştıralım bugün. Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen 90 milyon yolcuya hizmet veriyor. Atlanta yaklaşık 100 milyon, Heathrow Havalimanı ise 70 milyonun biraz üzerinde. Bu şehrin alacağı yolcu 2035 yılında 260 milyon. Dünyada bu kadar çok yolcunun gelip gittiği başka bir şehir olmayacak. Bunu bilerek söylüyorum. Olay büyük havalimanı olması değil, doğru yerde olmak, doğru coğrafyada olmak önemli. Avrupalılar Afrika’ya, Asya’ya gitmek istediklerinde; Asyalılar ve Afrikalılar da Avrupa’ya gitmek istediklerinde yeni havalimanını kullanacaklar. Çünkü artık yeni aktarma merkezi İstanbul olacak. 2035 yılında yeni havalimanında 200 milyon yolcu taşınacak. Sabiha Gökçen'de 60 milyon yolcuya ulaşacak. İstanbul yıllar boyu dünya havacılığının merkezi olacak. İstanbul turizm merkezi olacak, kongre merkezi haline gelecek.

REKABETTE TÜRKİYE’NİN LEHİNE GELİŞMELER VAR
Küresel havacılık sektöründe nasıl bir rekabet yaşanıyor?
İstanbul’un konumu ve yeni havalimanının hayata geçecek olmasından dolayı Türkiye her zaman öne çıkacak. Özellikle transfer yolcu konusunda çok avantajlı bir konuma ulaşacağız. Dünyanın pek çok ülkesine uçuyoruz. Transfer yaptığımız noktalar var. Biz THY olarak transfer rekabetinde hep kazandık. Kriz yıllarında da kazandık. Türkiye'ye gelen giden yolcu azalmasını transferle yerine koyduk. 2017 yılında daha da fazla koyacağız. Rekabette Türkiye’nin lehine gelişmeler yaşanıyor.

Türkiye’nin etrafı adeta ateş çemberi. Suriye ve Irak’ta iç savaş devam ediyor. Terör olayları, Rusya krizi ve darbe girişimi… Bu yaşananlar başka bir ülkede olsaydı ekonomi çökerdi herhalde.
Türkiye kolay bir süreçten geçmiyor. Ama bu zor günler atlatıldı, atlatılıyor. 15 Temmuz gecesindeki bu ruhun her işimizde devam etmesi gerekiyor. 

THY SÜPER ÖZEL YÖNETİLDİ 
Türk Hava Yolları'nın büyümesinde yeni ortaklıklar yeni yapılanmalar var mı? Başka havayolu şirketlerini satın alma, bünyenize katma gibi bir planınız var mı? Çünkü global hava yollarında bu tür büyük dev ortaklıklar görülüyor. Sizin böyle bir hedefiniz var mı?
2005 yılında THY kamu şirketiydi. Kamu şirketi olmanın etkisini birebir yaşayan bir insanım. Çalışanlarımızın nabızları çok düşük atıyordu. 21 Mayıs 2006 yılında rahmetli Kemal Unakıtan çok önemli bir adım attı. Allah ondan razı olsun. Onunla çok yakın çalıştık. THY’de beni yetiştiren kişi desem yanlış olmaz. THY’nin özelleştirilmesinde Başbakanımız o dönem bakanımız olan Sayın Binali Yıldırım şirketin özelleşmesini sağladılar. Bir politika başlattık. Artık kamu olmayacaktı. Bundan sonra patronumuz yolcumuzdur dedik ve bu söylem tuttu. Dolayısıyla özel şirket olarak 21 Mayıs 2006 yılından beri Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ve rahmetli Kemal Unakıtan’ın çabalarıyla özelleştirilerek yolumuza devam ettik. Biz özel şirketten daha özel hareket ettik. Somali’ye sefer koyarken Ankara’nın tavsiyesi ile değil biz karar verdik. Türkiye’deki yeni havalimanlarına biz karar verdik. Yani THY süper özel yönetildi. 
THY olarak şu anda 181 uçak teslimatını bekliyoruz. 2023 hedefimizde 500 uçakla hizmet vermek var. Abdurrahman Bey ile başlayan büyüme hikayesinin tamamlanması gerekiyor. Bu bitmeden şirket almak, bunları konuşmak doğru değil. Çünkü biz organik büyümemizi katlayacak durumdayız. Mevcut uçuş noktalarımıza göre daha fazla uçuş yapmamız gerekiyor. İşin matematiği ortada. Bu yıl günde bin 400 sefere kadar ulaştık. Git gel 700 gidiş, 700 geliş yapıyor. Bunu 2 bin 500’e ulaşması gerekiyor. 
Şirket satın almak çok yerinde bir karar olmaz. Global şirket olma yolunda hızlı ilerliyoruz fırsatları da kolluyoruz. Bizim hikayemiz, “İstanbul’dan bütün dünyaya uç, daha çok sefer yap, herkesi buraya getir, uçaktan uçağa aktar ve dünya pazarını elinde tut.” Şu anda dünya pazarının yüzde 2’sini elimizde tutuyoruz. Havacılıktaki en zor parametre uçağı havada tuttuğunuz süre. Bunda dünyanın yüzde 2’siyiz. Hedefimiz yüzde 5’e ulaşmak. En büyük havayolu Amerikan United yüzde 4.5. Avrupa’da Lufthansa önümüzde. Büyüme planımız 2016’da yüzde 21’di. Revize edildikten sonraki rakamı yüzde 13’e düşürdük. Büyüme planımızı eğer tutturabilseydik şu anda Lufthansa bir kademe arkamızda olacaktı. Seneye daha iyi oluruz diye düşünüyorum.
Uçuş noktası olarak dünyada ilk sıradayız. Yurt dışında 248 noktaya uçuyoruz. Açık ara herkesten daha fazla noktaya uçuyoruz. 2005 yılında yurt dışında 75 noktaya uçuyorduk. Bugün 248 noktaya ulaştık.

Ekovitrin okurlarına iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
2016 Türkiye için zor bir yıldı. Nasıl 15 Temmuz gecesinde halk olarak ayağa kalktıysak; eğitimde ve ticarette de ayağa kalkmamız gerekiyor. Bunun 10 yıl daha devam etmesi lazım. THY olarak son 10 yılda çok önemli ve hızlı bir yol kat ettik. Ama bu sene ilk 6 ayda zarar açıkladık. Yıl sonu revize bütçemizi yayınladık. O da çok parlak gözükmüyor. Bütün bunlar bizi sadece gaza getirir.