Azerbaycan 20 yıllık genç bir devlet… Çok zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ilk olarak 1918 yılında kuruldu. O tarihte Bakü Rusların işgali altında olduğu için Başkent Gence oldu. 1918 yılında kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti‘nin ömrü kısa sürdü ve Azerbaycan halkı 70 yılı aşkın bir süre Sovyetler Birliği’ne baskısı altında yaşamak zorunda kaldı. Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde 1991 yılında Azerbaycan yeniden bağımsızlığına kavuştu. Sovyet askerleri, Ukrayna, Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi birliğe bağlı tüm ülkelerden çekilmesine karşı Azerbaycan’ı bırakmak istemedi ve Bakü sokaklarında katliam yaptı. Azerbaycan halkı savaşarak bağımsızlığını kazandı ve genç Azerbaycan Cumhuriyeti’ni yeniden kurmayı başardı.

70 yıl, Müslüman olan bir halkın Sovyetler Birliği ablukasında kalması, kimliğini koruması hiç de kolay olmadı tabii ki. Eğitim, kültür, sanat, sosyal hayatın ve yaşamın her adımı Moskova’nın istediği şekilde yapıldı.

Azerbaycan’a ilk olarak 1992 yılında gittim. Yoksulluk, çaresizlik ve iktidar mücadelesinin olduğu bir dönemdi. Azerbaycan’ın her an Rusya tarafından işgal edilebileceği korkusu karşısında sürekli savaşa hazırlanan bir milletin yemeden içmeden topraklarını savunma arzusunu görmüştüm. Azeriler korkuyordu. Çünkü 1918 yılında kurulan ilk Azerbaycan devleti iki yıl sonra Sovyetlerin işgali ile yok olmuştu. 70 yıl sonra tekrar kurulan devleti yaşatma mücadelesinde bu sefer ülkenin zenginliklerini Ruslara kaptırmamak inancıyla dimdik ayakta duruyordu. Rusların Bakü sokaklarında katliam yapması Ermenileri cesaretlendirmiş, Ermenistan da Dağlık Karabağ’ın yanı sıra Kerki, Yukarı Eskipara, Berhudarlı ve Sofulu kentlerini işgal etmişti. O yıllar bir taraftan Rus askerleri, diğer taraftan Ermenistan’ın Karabağ işgaliyle sarsılan Azerbaycan Haydar Aliyev’in Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasından sonra hızla devletin kurum ve kuruluşlarını oluşturarak dünya ile entegre olmaya başladı.

Haydar Aliyev’in vefatından sonra 4 Ağustos 2003 tarihinde Azerbaycan parlamentosu tarafından Başbakanlık koltuğuna oturan İlham Aliyev, 15 Ekim 2003 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak Başkanlık koltuğuna oturdu.
 

İlham Aliyev’in döneminde Azerbaycan gerçeği
- Ekonomi son 10 yılda 3 kat büyüdü.
- Bazı yıllar yüzde 30‘lara varan istikrarlı büyümesiyle dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu.
- Son 20 yılda 2 milyar dolarlık bir ekonominden 200 milyar dolarlık bir ekonomiye döndü.
- Kişi başına düşen bin 200 dolarlık milli gelir
- 2013 yılı itibariyle 12 bin dolara yükseldi.
- 80 milyar dolarlık döviz rezerviyle dünyanın 51. büyük ekonomisi.
- İşsizlik oranı yüzde 5,2.
- Yakın bir geçmişte yüzde 50 olan yoksulluk ise yüzde 6 ya geriledi.
- Enflasyon oranı yüzde 1’e indi.
- 600 bin kişilik istihdam oluşturma çalışması bugün itibariyle 1 milyonu aştı.

Azerbaycan’ın son 10 yılına damgasını vuran devlet adamı ilham Aliyev, iç ve diş tehditlere rağmen yaptığı çalışmalarla Azerbaycan’ı “Kafkasların parlayan yıldızı” haline getirdi. 2005-2008 arasında birçok kez Azerbaycan’ı ziyaret ettim. Azerbaycan’daki değişimi yakından gözleme imkânım oldu. Azerbaycan’ın zengin petrol ve doğal gaz kaynakları ülkeyi inanılmaz derecede değiştiriyor. Azerbaycan’ın başkenti Bakü adeta Dubai ile yarışıyor. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 7-8 Nisan tarihlerinde yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantısında dünyanın  gözü Azerbaycan’ın üzerindeydi. “Güney Kafkasya ve Orta Asya’nın Geleceği için Stratejik Diyalog” toplantısında Azerbaycan Cumhurbaşkanı artan dış tehditleri ima ederek “bölgede istikrar” istediklerini vurguladı. Aliyev, Türk Cumhuriyetleri, Türkiye, Rusya, AB, ABD, Moğolistan ve birçok ülkenin temsilcilerinin ve uluslararası para ve sermaye piyasası temsilcilerinin yanı sıra işadamlarının da katıldığı forumda “enerji, ulaşım ve ticaret alanlarında ilişkilerin bölge ülkelerini olumlu etkilediğini söyledi.  Azerbaycan’ın ekonomik kalkınma açısından önemli gelişmeler gösterdiğini vurgulayan İlham Aliyev, dünya ülkeleri rekabet endeksinde Azerbaycan’ın 46. sırada yer aldığına işaret ederek öyle rakamlar verdi ki, dinleyenler, “Bunlar son 10 yılda nasıl başarıldı” demekten kendilerini alamadı. Aliyev’in en büyük hedefi petrol kuyuları yerine “İnsan Kapitali” oluşturmak.


Azerbaycan petrol ve doğal gazını dünyaya satmak için 7 ayrı boru hattı inşası tamamlandı. Tarihi ipek yolu için Bakü, Tiflis Kars, Erzurum demiryolu çalışmaları sürüyor. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (Socar) aracılığıyla Türkiye’ye 2018 yılına kadar 17 milyar dolar yatırım yapacak. TANAP projesiyle Hazar Denizi’nden çıkarılan petrol ve doğal gaz Avrupa’ya ulaştıracak. 2014 yılında start verilecek proje 10 milyar dolara tamamlanacak.

RUSYA ARKA BAHÇELERİNİ GERİ İSTİYOR
Azerbaycan’daki bu müthiş gelişmeler Rusların iştahını kabartıyor. Azerbaycan’da Ekim 2013’te Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Azerbaycan halkının yüzde 95’i İlham Aliyev’i yeniden Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. Ancak bölgede pis oyunlar oynanıyor. Putin’in yeniden Rusya Devlet Başkanlığına getirilmesinden sonra en önemli arka bahçe tabir edilen Ukrayna yeniden Rusya’nın kontrolüne geçti. Rusları destekleyen parti Ukrayna’da iktidara getirildi. Gürcistan da Rus askeri operasyonunun ardından Mihail Saakaşvili‘nin yerine yine Rus yanlısı yönetim iş başına getirildi. Rusların parasını ödemediği için gazını kesen Türkmenistan’ın efsane lideri Saparmurat Türkmenbaşı gazın kesilmesinden 6 ay sonra öldü. Türkmenistan’ın yeni Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ise göreve başlar başlamaz Rusya ile 25 yıllık gaz anlaşması yaptı. Berdimuhammedov şimdi dengeli bir siyaset izliyor. Kazakistan ve Özbekistan’ın ise bağlılıkları Rusya ile hiç kopmadan sürdü. Ermenistan ise Moskova’nın uydusu gibi varlığını sürdürüyor. Geriye bir tek Azerbaycan kaldı.

Azerbaycan Rusya’nın eski Sovyetler Birliği ülkeleri ile uygulamaya koyduğu “Serbest Gümrük Birliği” uygulamasına katılmadı. Ayrıca Azerbaycan toprakları içinde Gebele’de bulunan Rus askeri üssü, anlaşmanın bitmesi ile yenilenmedi ve Rusya Gelebe Askeri Üssü’nü boşalttı. Şimdi Rus askerleri Azerbaycan sınırında pusuda.

Azerbaycan petrol ve doğal gazına gözünü diken Rusya, İlham Aliyev’e karşı Moskova’da bazı oluşumlar peşinde. İlk olarak Moskova’da Azeri işadamlarından oluşan “Milyarderler Kulübü”nü harekete geçiren Moskova, Ekim ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Aliyev’in karşısına en güçlü adam olarak Azerbaycan’dan kaçıp ABD’ye yerleşen milyarder Resul Guliyev’i destek için Bakü’de çalışmalar yaptırıyor. Dış güçlerin pis oyunu sadece Aliyev’i yıpratmak değil, bölgede kargaşa çıkarıp zengin petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olmak. Aliyev’i Azerbaycan halkının gözünde küçük düşürmek, yıpratmak ve koltuğu bıraktırmak için ailesini ve çevresini hedef alan taraflı haberler ve Wikileaks belgeleriyle, yıpratılmak isteniyor. Türkiye de bu oyuna gelen bazı gazeteler ve yazarlar mevcut maalesef. Azerbaycan’ın baş döndürücü büyümesi, siyasi, askeri ve ekonomik olarak gelişmesi başta Rusya olmak üzere dış güçleri rahatsız ediyor. Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal eden Ermenistan da bu pis oyunların içinde başrol oyuncularından biri... Azerbaycan’ı son 10 yılda dünyanın en önemli ülkelerinden biri haline getirmeyi başaran İlham Aliyev ve ailesi, ülkesi üzerinde oynanan oyunların farkında. Dünya siyasetini geliştirirken daima Türkiye ve Azerbaycan’ın dostları ile birlikte yürümeye özen gösteriyor. 


ALİYEV’İN HEDEFİ
Dünya hepimizin gözleri önünde hızla değişiyor. 20 yıl önce herkes Avrupa Birliği ülkelerini, gelişimin ve değişimin örneği olarak gösteriyordu. Son 10 yıla damgasını vuranlar ise çoğunlukla Asya ülkeleri. 2008 yılından bu yana Batı’yı sarsan ekonomik krize karşılık Asya da birçok ülkenin yıldızı parlıyor. Çin’in başı çektiği gelişim ve değişimde en iyi örnekler ise Dubai, Bakü gibi kentler. Kafkasların merkezi Bakü yakın bir gelecekte Dubai’nin de önüne geçecek gibi görünüyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yapmak istediği iki önemli hedef var. Ancak bunları uygulamaya koyabilmesi için Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminden ezici çoğunluk sağlayarak zaferle çıkması.
Hedefinde ise ilk olarak “Başta Türkiye olmak üzere TürkCumhuriyetleri ile entegrasyon”un sağlanması. İkinci büyük hedefi ile “20 yıldır Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ’ın yeniden Azerbaycan topraklarına katılması.” Rusya’nın bölge de yeniden hakim güç olma çabaları ve eski Sovyet ülkelerinin yeniden “Rusya ile ekonomik entegrasyon ve işbirliği” sağlama çalışmalarına karşı Aliyev’in Word Economic Forum’da yaptığı konuşmada altını çizdiği cümle dikkat çekici: “Azerbaycan için yüzde yüz egemenlik zorunluluktur.” Ekovitrin Medya Grubu olarak Kamuran Abacıoğlu ve kameraman Ali Karabaş’la birlikte Davos’tan Bakü’ye taşınan Word Economic Forum toplantısında çok sayıda iş adamı ile konuştuk. Toplantıya katılan devlet adamları da yabancı iş adamlarıda Azerbaycan’daki değişim karşısında hayranlığını dile getirmeden edemiyor. Bakü’deki değişim herkesi şaşırtmış. Azerbaycan’a kendi doğal kaynaklarının yanı sıra yatırımcılar için de cazibe merkezi. Bakü’deki yeni yaşam alanları, sosyal ve kültürel yatırımlar, spor kompleksleri ve turizm yatırımları, Bakü taşıyla kaplanan tüm binaların güzellikleri… Kısaca Bakü bizi bir kez daha büyüledi…