57’nci Alay Çanakkale Muharebeleri’nde kahramanca savaşmış ve son erine kadar şehit düşmüştü. Bir ağaç dalında bulunan Alay Sancağı ise Avustralyalılar tarafından Melbourne’a götürülmüştü ve müzede sergileniyordu. Altında ise şu yazı bulunuyordu: ‘Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir ama esir edilmemiştir. Türk Ordusu’nun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selamlamadan geçmeyin.’

Bir başka haberde ise aynı iddia bu kez şöyle dile getirlmişti: ‘Ey ziyaretçi! Önünden geçmekte olduğun sancak dünya müzelerinin en nadir eseridir. Çünkü bu sancak dünyadaki tek esir Türk sancağıdır. Bütün alay şehit olduktan sonra, ağaca dayalı olarak bulunmuştur.’

Bu konuda çok şey yazıldı çizildi ama son noktayı Genelkurmay Başkanlığı koydu. Genelkurmay’ın konuyla ilgili verdiği yanıt şöyle:

MELBOURNE’DE YOK
 

Taş evlerin sis bulutları arasında kartpostallık manzarası hayran bıraktı Taş evlerin sis bulutları arasında kartpostallık manzarası hayran bıraktı

"57’nci Alay’a Çanakkale Muharebeleri’nden sonra, 30 Kasım 1915’te Sultan V. Reşat’ın iradesiyle altın, gümüş imtiyaz ve harp madalyaları verilmiştir. Bu madalyalar, 25 Nisan 1916 tarihinde İstanbul - Şile arasında bulunan Çelebi Köyü’nün kuzeydoğusunda toplanan Alay’ın sancağına törenle takılmıştır. Dolayısıyla Alay Sancağı’nın Çanakkale Muharebeleri sırasında Avustralyalılar tarafından ele geçirildiği iddiası doğru değildir. Bazı yayınlarda bu sancağın bugün Avustralya Melbourne Müzesi’nde sergilendiği iddia edilmektedir. Bu iddialarla ilgili Melbourne Müzesi’nin de içinde yeraldığı dört müze adına Victoria Eyalet Müzesi tarafından gönderilen cevabi yazıda, ellerinde 57’nci Alay’a ait bir sancak bulunmadığı bilgisine ulaşılmıştır."

57. Alay Sancağı Nerede?
 

Bugüne kadar 57’nci Alay Sancağı’na ilişkin herhangi bir bilgi aydınlığa kavuşmamıştır. Ancak, Türk ordu geleneği göz önüne alındığında, Alay’ın İngilizler tarafından esir alınırken, sancağını teslim etmeyerek imha etmiş olmasının kuvvetli bir ihtimal olduğu değerlendiriliyor.