ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 20
Ocak tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası
Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olarak kullandığı
1 hafta vadeli repo faiz oranını 50 baz puan
indirerek yüzde 8,25’ten yüzde 7.75 seviyesine düşürerek
faizlerde ‘ölçülü’ bir indirime gitti. Alt bant ve üst
bant olarak ifade edilen sırasıyla marjinal fonlama oranı
yüzde 11,25 ve Merkez Bankası borçlanma faiz oranı
da yüzde 7,5 seviyesinde sabit tutuldu. Ayrıca Merkez
Bankası piyasa yapıcı bankalara repo yoluyla tanıdığı
borçlanma oranını da yüzde 10.75’de sabit bıraktı.
Merkez Bankası sıkı para politikası duruşunun verdiği
makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle koridorun alt ve
üst faizlerine dokunmadı. Pratikte Merkez Bankası alt
bant faizini kullanmıyor. Üst bandı da seyrek olmak üzere,
finansal piyasalarda tahvil faizleri ve kur üzerinde risk
unsuru arttığı süreçlerde kötü gün amaçlı kullanmak için
bulunduruyor.
TCMB’nin faiz indirimine etkisi olan faktörler;
• FED ’in faiz artırımı sürecinde en az Nisan ayına
kadar süre tanıdı.
• Avrupa Merkez Bankası’nın parasal gevşeme yönündeki
adımların atılacağı ve bu sermayenin bir kısmının
Türkiye’ye uğrayacağı bekleniyor.
• Sanayi üretiminin yıllık yüzde 0,7 ile 2008’den bu
yana en düşük seviyede açıklandı. 3.çeyrek büyüme ise
yüzde 1,7 geldi. Son gelen öncü rakamlarda büyümenin
düşük seviyelerde kalacağı yönünde. Özellikle bu sanayi
ve büyüme verisi Merkez Bankası’nın adım atması için
en makul gerekçe oldu.
• Petrol başta olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki
düşüş sürecini destekliyor.
• Tüketici kredilerindeki ılımlı seyir cari dengedeki
iyileşmeyi destekliyor.
Merkez Bankası’nın öncelikli
amacı enflasyonda istikrar sağlamak
ve sürdürmektir.
Kurul’un aldığı faiz indirimi kararı
da enflasyon odaklı devam ediyor.
Aralık ayında enflasyonun yüzde
8,17 seviyesine gerilemesi faiz indiriminde
Merkez Bankası’nın elini
kolaylaştırdı.
FAİZ İNDİRİMİNİN DEVAMI
GELEBİLİR
Merkez Bankası’nın en temel
görevi fiyat istikrarını sağlamak ve
sürdürmektir. Kurul, karar metninde
buna değinerek enflasyondaki
aşağı yönlü görünüm ve beklentilerin
ölçülü faiz indiriminde etkili olduğunu
ve enflasyon göstergelerine
odaklı hareket ettiğini yineliyor.
Aralık ayı enflasyonunda gıda ve alkolsüz içecek fiyatları
değişim göstermedi(yüzde 0) diğer taraftan ise çekirdek
enflasyona bakıldığında ise aylık bazda yüzde 0,38
azalarak olumlu yönde sinyal verdi. Gıda fiyatlarının alt
kalemi olan işlenmemiş gıda ürünleri enflasyonu yüksek
görünümünü korudu.
Gıda fiyatları 2014 yılında enflasyonun en büyük tetikleyicisi
oldu. Merkez Bankası enerji fiyatlarına bağlı
kalarak politika faizinde ölçülü bir indirime giderken,
önümüzdeki dönemlerde gıda enflasyonun düşüş trendine
girmesi Merkez Bankası’nın alt ve üst bandı da içine
alarak koridorun bütününde faiz indiriminde daha rahat
adım atmasına yardımcı olabilir.
Fed ’in faiz artırımı yılın ikinci yarısında bekleniyor.
Aralık toplantısında konuşma yapan Yellen iki toplantı
süresince faiz artırımına gitmeyecekleri sinyali vermesiyle
beraber piyasalarda soğurma etkisi yarattı ve gelişmekte
olan ülkelere para girişi yaşanmasına sebep oldu.
FED’in piyasalara sağladığı bu mola süresinin içerisinde
Avrupa Merkez Bankası’nın da genişleyici para
politikası devreye girmeye başlıyor. Sıcak para akışının
başlayacak olması da Merkez Bankası’nın faiz indirimi
için elini kolaylaştırabilir ve enflasyondaki düşüş beklentileriyle
beraber faiz indiriminin devamını sağlayabilir.
İŞ DÜNYASI VE SİYASİ ÇEVRELER
KARARI ‘YETERSİZ’ BULDU
Bu sene Haziran ayında yapılması planlanan genel
seçimler öncesinde iktidar partisi ekonomide işsizliğin
çift haneler yerine düşüş trendinde olduğu ve faizlerin
yüksek seviyelerde değil, düşük seviyelerde olduğu bir
ekonomiyi tercih eder. Bu nedenle Merkez Bankası’nın
faizleri düşürmesinin ardından ilk yorumlarda ekonomi
yönetimi ve siyasi çevrelerden geldi. Kararın ardından
ilk yorumu Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yaptı.
Zeybekçi, indirimi yeterli bulmazken, ”önümüzdeki
toplantıya ilişkin indirim beklentimiz devam ediyor”
dedi.AK Parti MKYK üyesi Bülent Gedikli ise “Bir ekonomi
doktoru olarak da siyasetçi olarak da Merkez
Bankası’nın bu kararına anlam veremiyorum.” şeklinde
eleştirdi.
İş dünyası açısından faizlerin düşük seviyelerde seyretmesi,
ekonomi çarklarının hızlanmasına sebep olurken,
sermayeye erişme maliyetlerinin de düşmesine yardımcı
oluyor. Bu nedenle iş dünyası faizlerin düşmesine
destek çıkarken, bir yandan da kurdaki hareketleri
iyi gözlemlemesi gerekmektedir.
İş dünyasından gelen tepkiler aslında siyasi çevreyle
paralel devam etti. İstanbul Ticaret Odası YK Başkanı
İbrahim Çağlar, TCMB’nin faiz indirim kararına ilişkin
ise “Bu indirimi yeterli bulmak mümkün değil” şeklinde
açıklamada bulundu.