Güç insanoğlunun çok sevdiği bir özellik. Kim olursa olsun, bulunduğu ortamda gücünü göstermek ve bir başkasında gücünü hissettirmek, böylelikle kendini daha mutlu, başarılı hissetmek istiyor. Kurumlarda ise güç dengesini korumak kolay değil. İnsanların çeşitli duyguları devreye girince güç duygusu baskın olmak istiyor. Herkesin gücü kontrolsüz bir şekilde devreye girmeye başlayınca da “gücü gücüne yetene” durumu ortaya çıkıyor.

Yöneticinin pozitif ve negatif güç kaynakları
Bir kurumda ara yöneticilerden en tepe yöneticilere kadar, gücün nereden alındığı önemli. Kurumlara gittiğiniz zaman yönetim şekline, çalışan ve müşteri iletişimine, kurumdaki diğer göstergelere bakarak kurumun ve yöneticilerin gücünün nereden aldığını anlamak mümkün olabiliyor. Yönetici eğitimlerim ve danışmanlıklarımda konuştuğumuz önemli konulardan biridir bu konu. Güç kişiye makam, unvan, para, tanıdık ilişkileri, torpil gibi negatif, bilgi, verimlilik derecesi, temelde insan olmanın özelliklerini uygulama gibi pozitif unsurlardan gelebiliyor. Yöneticiler güçlerini makam, unvan, tanıdık ilişkileri gibi unsurlardan alıp, yönetimleri süresince de bu konulara dayanarak yönetimlerini sürdürüyorlarsa yönetimleri bitince ne olur dersiniz? Elbette sonuç tahmin ettiğiniz gibi. Yönetici gücünü bilgiden, kendinden ve temelde insan olmaktan almıyorsa bir süre sonra makamını bıraktığında hatırlanmıyor bile. Hatta makamı bıraktıktan ertesi günden itibaren hatırlanmıyor. Çünkü yönettiği kişiler eski yöneticilerini hatırlamak ve görmek istemiyorlar. Paye dağıttığı ve iyilik yaptığı kişiler dahil olmak üzere. Özellikle tepe yönetici kamu veya özel kurumda makam, para, unvan, kişisel ilişkiler ile güçlenmişse yanına kimseyi yaklaştırmıyorsa, herkesi küçümsüyor ve kendi çekirdek çevresi ile iletişim kuruyorsa, insan olmanın değerlerini unutmuş ve fildişi kulede yaşıyor ama kurumunda sorunlar dağ gibi olmuşsa, bir süre sonra görevi bıraktığında yalnız kaldığında, unutulduğunda anlamaya başlıyor. Görevde iken bir toplantıda protokoldeki yerini beğenmeyerek, birçok kişiye hayatı zehir eden kişi, görevi bırakınca gittiği toplantılarda sıradan bir kişi olarak sıradan yerlere oturur ve yalnız kalırsa, ne hisseder? Eskiden yanına kimse yaklaşamazken ve yaklaştırmazken, sıradan bir kişi olduğunda ve herkes yanına artık kolayca yaklaşabilecekken tanıdıkları bile selam vermek istemiyorsa, yalnız kalıyorsa ne hisseder? Çevrenizde örnekleri var mı?

Yönetici için temel insani değerlerin gücü
Dünyanın neresinde olursa olsun, eğer bir yönetici iseniz ve görevi bıraktıktan sonra da hatırlanmak, sevilmek, insanlardan ilgi görmek, danışılmak pozitif değerlerden güç almak istiyorsanız neler yapabilirsiniz?
1-Çalışanlarınıza saygı duymalısınız. Bir yönetici olarak saygı bekliyorsanız bütün çalışanlarınıza öncelikle insan oldukları için saygı duymalısınız. İş ortamlarında herkes birbirini sevmek zorunda değil ama saygı güveni getirir.
2-Çalışanlarınıza adaletli davranmalısınız. Hak yemek, torpil yapmak birilerine sizi sevdirir ama daha büyük sayıdaki kişi, ne kadar adaletsiz olduğunuzu çevreye daha çok anlatır.
3-Çalışana onur kırıcı davranmamalısınız. Yöneticinin dili önemlidir. (Herkesin ortasında bir yetişkini azarlamamak, suçlamamak, zor durumda bırakmak veya bırakmamak.)
4-Çalışanı dinlemelisiniz. Her düzeydeki çalışana kapınızı açık tutun. Korkmayın, kimse sizi gereksiz rahatsız etmez. Çalışan bir şey söylemek istiyorsa dinleyin. Ayrıntılar işinize yarayacaktır önemseyin.
5-Çalışanlarınıza güven verin ve sözünüzde durun. Ruh halinizin gel-git haline göre davranmayın. 6-Yönetici olarak kurumunuzda nefret kültürünü yaymayın.
7-Gücünüzü bilgi ve insani değerlerden alın.

Yönetici emanetçidir
Kurumların yaşamını devam ettirmesi için yöneticiler birer emanetçidir. Yönetim gücünü kendi menfaati için kullanmak emanete ihanet etmektir. Gücü bir elbise gibi düşünün. Bilgi,temelde insan olmanın özelliklerini uygulama gibi pozitif unsurlardan yapılan güç elbisesi sizindir, üstünüzde kalır. Makam, unvan, para, tanıdık ilişkileri gibi negatif güçlere önem veriyorsanız, emanetler geri alındığında siz çıplak kalırsınız. Kurumun üzerindeki elbiseyi de kimse beğenmez delik değiştir. Size sağlam verilen kurum elbisesi paçavra olmuştur. Temel insani değerler, saygı, bilgi, rehberiniz ve gücünüzün odak noktası ise işinizi bıraktıktan sonra insanlarla karşılaşmaktan korkmazsınız. Kimseyi görmezliğe gelmenize gerek kalmaz. Çevreniz hep dolu olur, yalnız kalmaz, bunalıma girmezsiniz. Gücünü bilgi ve insani değerlerden almayan yönetici en çok kendisine zarar verir.

Gücünüzle düşman yaratmayın
Gücünüz varken siz kimseyi bir merhaba için yaklaştırmazsanız, gücünüz kaybolunca kimse size bir merhaba için bile yaklaşmaz. Yöneticiler, özellikle tepe yöneticiler insani özellikler, adalet duygusu, yarattığı güven, verimlilik ile güçlenmemişse, yanına yaklaşılmazken, güç kaybolunca sıradan oluverir. Sözün özü, yöneticinin gücünün kaynağı, onun geleceğidir. Bugünkü gücünüzle dost da düşman da yaratabilir, kendinizle ilgili sevgi veya nefret oluşturabilirsiniz. Tercih sizin.