Bu zamanda Herkes Gerçek YOL ARKADAŞI"nı arıyor.
Siyasette, İş dünyasında ve özel hayatta iyi" YOl ARKADAŞI " herkese nasip olmaz.
GEZİ'DEN BU YANA... 2014'E GİDERKEN...
ALLAH HERKESE " HASETSİZ" YOL ARKADAŞI NASİP ETSİN..
YOL ARKADAŞIN " SEVGİ " VE " DOSTLUK " İSE HER ZAMAN KAZANÇLISIN...

2013’e elveda, 2014’e merhaba…
Yeni yılın tüm dostlarımıza ve Ekovitrin okurlarına mutluluk ve başarı getirmesi en büyük dileğim… Para-pul, şan-şöhret, makam-mevki dünya hayatının insana sunduğu değerler arasında yer alır. Bugün dostluk ve ‘yol arkadaşlığı’nın önemli olduğu bir dönem yaşıyoruz. Yol arkadaşlarını iyi seçen kazanıyor. Ekonomi dünyasından siyaset dünyasında birçok yıldız gelip geçti. Sonuçta baki kalan sadece "dostluk" oldu… Küresel güçler ve onların yerli taşeronları dünyada son 12 yıldır istikrar içinde büyüyen bir ekonomiye sahip Türkiye’yi frenlemek, hatta durdurmak istiyor. Küresel güçler ve yerli işbirlikçilerinin ülkemizi sokmak istedikleri yol; karanlık, iftira ve kirli tuzaklarıyla dolu. 31 Mayıs’da Gezi olayları küresel güçleri bir araya getirdi. Ardından başarılı olamayınca 17 Aralık 2013 ‘Rüşvet ve Yolsuzluk’ başlığı ile büyük bir operasyon başlatıldı. Hedef hükümeti düşürmekti. İç te ve dışta tüm saflar belirlendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümette revizyona giderek 10 bakanı değiştirdi. Türkiye üzerinde oynan kirli tezgahı görünce Mevlana’nın "Ne mutlu o kişilere ki yoldaşı haset değildir" sözleri bugünler için söylenmiş gibi.

SAPLA SAMAN BİRBİRİNE KARIŞTIRILMIŞ
"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısıyla yola revan olan Türkiye sevdalılarıyla, küresel güçler ekonomide, siyasette, yargıda ve toplum vicdanında "derin bir hesaplaşma" mücadelesi veriyor. İşte bu mücadelede başarının sırrı; dostluk ve sevgiden geçiyor.
Dost dediğin,
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda da, seni sevmeli,
Dayanılmaz olduğun zaman bile, sana dayanmalı,
Bütün dünya seni üzdüğünde, sana moral vermeli…

Ve ağladığında, seninle ağlamalı… Türkiye’de belki de yıllardır unutulan bir değer…

İşte böylece "Ergenekon, Gezi ve 17 Aralık Operasyonu" gibi olaylarla ortaya çıkıyor. ‘Şehvet, servet ve ihtiras hırsı’ içinde olanlar ile’ yol arkadaşları’ ayrışıyor.
Dost dediğin,
Sevinci çarpmalı,
Geçmişi çıkarmalı,
Üzüntüyü bölmeli,
Yarını toplamalı
Başka bir tabirle Hazreti Mevlana’nın dediği gibi işi bitince seni bir tarafa atmamalı. "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" vasıflarına haiz olmalı.

İŞ DÜNYASINDA YOL ARKADAŞLIĞI

2014 yılına girerken iş dünyasının yıldızlarından biri olan Abdulkadir Konukoğlu Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı bıraktı ve emekliye ayrıldı. Tüm görev ve yetkilerini 50 yıla yakın ‘yol arkadaşlığı’ aptığı kardeşi Zeki Konukoğlu’na devreden Abdülkadir Konukoğlu, bundan sonraki hayatında kendini vakıf işlerine adayacağını belirtti.
Abdülkadir Konukoğlu, Anadolu sermayesinin en güçlü temsilcisi, şirketini Gaziantep’ten dünya açan, babadan dededen gelen geleneği sürdüren, yoksula yardım elini uzatan, Türkiye’nin en kötü günlerinde bile ‘ceketimi satarım, işçilerimi işten çıkarmam’ diyen; asla gurur ve kibir sahibi olmayan mütevazi bir kişiliğe sahip. Yıllar önce TÜSİAD’a girmek istediği zaman İstanbul baronlarının ‘muhafazakâr bir işadamı olduğu için’ üyeliğe almadığı Konukoğlu, daha sonra TÜSİAD’ın, “Gel üye ol” çağrısını da reddederek iş dünyasında dik durulması gerektiği mesajını vermişti.
Sanko Holding, bugün Gaziantep’ten 103 ülkeye uzanma başarısının yanı sıra 4 milyar 330 milyon TL’lik cirosu ve 15 bine yakın çalışanıyla Türkiye’nin en büyük grupları arasında yer alıyor. Türkiye’nin en büyük tekstil grubu olan, son dönemde enerjiden, çimentoya, sağlıktan, inşaata kadar çok değişik alanlara da yelken açan Sanko Holding’in 18 yıldan bu yana yönetim kurulu başkanlığını Abdülkadir Konukoğlu yürütüyordu.
Abdülkadir Konukoğlu, iş dünyasındaki 50 yılını şöyle değerlendiriyor: “Geçen 50 yıla bakıyorum, burada mutlu olmanın yolu şu; etrafındakilere göre neredeyim. Yani arkadaşlarım ne yaptı, ben neredeyim sorusuna verdiğiniz cevap çok önemli. İkincisi de ben niye bir Koç veya Sabancı gibi olmadım. Aşağı bakıp mutlu olacaksın, yukarı bakıp hırslanacaksın. Ben onu yaptım ve mutlu oldum. Hayalini kurduğum her işi başardım. Tek üzüntüm, yabancı dil bilmemek oldu. Eğer yabancı dil konuşabiliyor olsaydım bugün daha farklı olabilirdi.”
2013’ün sonunda, İş dünyası üstün vasıflı, sağlam karakterli, dürüst iyi bir’ yol arkadaşı’nı emekliye uğurladı.
Ülkemizin derin ve çalkantılı dönemlerinin son bulacağı, dostluk ve kardeşliğin kazanacağı, aydınlık ve refah günlerin geleceği yeni yıla tekrar merhaba…