Kasım ayının son gününde yapılacak G20 zirvesinde ABD ve Çin liderleri bir araya gelecek ve bu görüşmelerden çıkacak sonuçlar belki de ya daha çok tetiklenen bir ticaret savaşı ortamını ya da tam tersine düzelen ve iyileşen bir diyalog ortamını ortaya koyacak. Bu nedenle aralık ayına bu kritik gündemle başlıyor olacağız.

Küresel piyasalarda yorucu bir kasım ayı geride kaldı. Özellikle, borsalardaki satışların etkisi ve piyasalarda risk algısının yükselmeye başlaması, fiyatlamalarda çok sağlıklı bir hareket alanı oluşturamadı. Kısaca değinmek gerekirse, İtalya’da bütçe konusu, İngiltere’de Brexit belirsizliği, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı endişelerinin sürüyor olması, ABD Başkanı D. Trump’ın OPEC’ten petrol üretimini artırmasını söylemesi ancak OPEC ve OPEC dışı ülkelerin bu konuya pek sıcak bakmaması diye konu başlıklarını sıralayabiliriz.

Aralık ayına geçmeden önce Kasım ayının son gününde yapılacak G20 zirvesinde ABD ve Çin arasındaki görüşmelerin neticesinin risk algısının izleyeceği eğilimi oluşturabilmesi adına önemli olacak. Her iki ülkenin liderleri bir araya gelecek ve bu görüşmelerden çıkacak sonuçlar belki de ya daha çok tetiklenen bir ticaret savaşı ortamını ya da tam tersine düzelen ve iyileşen bir diyalog ortamını ortaya koyacaktır. Bu nedenle aralık ayına bu kritik gündemle başlıyor olacağız.

Aralık ayında ise izleyeceğimiz konu başlıklarımız olacak. 6 Aralık günü OPEC 2018 yılının ikinci resmi toplantısını gerçekleştirecek. Bu toplantıda, üretimi kısıp kısmayacaklarına yönelik bir karara varmaları gerekiyor. Ancak, bu toplantı öncesinde, kasım ayında gelen açıklamalara baktığımızda, OPEC petrol üretimini kısabilir algısı var. Bu durum netleşirse aslında petrol fiyatları açısından olumlu olabilir. Ancak şöyle bir durum da var. Küresel büyümeye yönelik endişelerin var olduğu bu piyasada petrol fiyatları üretim kısıntısından sonra yönünü yukarı çevirse bile çok güçlü kalmasını beklemediğimi de söyleyebilirim. Diğer yandan İran’a yönelik yaptırım sürecinde yalnızca 8 ülke muafiyet hakkı almışken bunun net bir süresi de 6 ayken OPEC’in alacağı karar gelecek 6 ay için daha kritik olacaktır. Neticede İran’dan ötürü oluşabilecek sınırlı da olsa bir üretim ve ihracat boşluğu varken bu ortamı daha düzgün bir şekilde yönetebilmek adına 6 Aralık günü daha majör önem taşıdığının altını çizmekte fayda var.

18-19 Aralık tarihlerinde 2018 yılının son Fed toplantısı yapılacak. İki gün sürecek toplantı oldukça yoğun geçecek. Öncelikle, Fed’den bu toplantıda bir faiz artırımı bekleniyor ve bunu daha önceden fiyatladığımız için çok sürpriz bir durum olmayacaktır. Ancak son dönemde, ABD Başkanı D. Trump’ın Fed’i eleştirmeye başlaması ve Fed üyelerinden bazılarının faiz artışına ara vermek gerekebilir ifadeleri de eklenince, bu durum 2019 yılı faiz artış hızının zayıflamasını tetikliyor. Dolayısıyla, Doların bu anlamda kendisini besleyemediğini gözlemliyorum.

Aynı akşam, Fed ekonomik projeksiyonlarını yayınlayacak ve Fed Başkanı Powell yılın son Fed toplantısında basın açıklamasını yapacak. Projeksiyonlarda özellikle 2019 yılı faiz artırım beklentileri nasıl şekilleniyor, bu önemli olacaktır. Eğer projeksiyonlarda faiz artış hızında büyük bir değişiklik olmaz ve güçlü bir Fed görülürse bu durum son dönemde zayıflayan Doların kayıplarını toparlamasını destekleyebilir. Tabii en önemlisi ise o akşam konuşma yapacak olan Başkan Powell. Kendisinin neler söyleyeceği ve global piyasalardaki görünüm, Başkan D. Trump’ın faiz eleştirisine yönelik açıklamalarda bulunacak mı bunlar önemli olacaktır. Bu açıklamaların Dolar açısından kritik olabileceğini belirtebilirim.

OPEC ve Fed dışında bir diğer gündem ise İngiltere’de Brexit konusu olacaktır. Bu konu oldukça sürüncemede ve hala netleşen bir durumun olmaması Sterlin üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Dolayısıyla, aralık ayında yine Brexit’i konuşmaya devam edebiliriz. Bu durumun sürmesi İngiltere açısından pek olumlu bir ay bile olmayabilir.

Global piyasalarda bu konuları konuşurken, risk algısında da bir hareketlilik izleniyor. Piyasalarda, korku endeksi olarak adlandırdığımız VIX endeksinin yukarı yönde hareket ediyor olması, özellikle güvenli limanların daha temkinli seyretmesine neden oluyor. Güvenli liman demişken yatırımcıların en çok sevdiği ons altını teknik olarak ele almak isterim.

Ons altın, 2018 yılında risk algısının en yüksek olduğu zamanlarda bile 1365$ seviyesine kadar yükselmiş ve bu seviyenin üzerine geçmekte başarısız kalmıştı. Altının bu yıl talep tarafı zayıf olduğu için piyasalardaki risklere rağmen yine de yükselişinde kuvvetli olamadı. Ons altında aralık ayında da yukarı yönde tepkileri tetikleyecek unsurlar bulunuyor. Kıymetli metal aralık ayında,1240$ veya 1250$ üzeri deneme hareketleri bile yapabilir. Özellikle son dönemdeki yatay ve zayıf tepkileri düşünürsek, bir anda yükselişin de agresifleşebileceğini düşünüyorum. Ancak bu yükselişin çok sağlıklı ve kalıcı olduğunu beklemediğim için belli dirençlerden dönüşler alabiliriz. Yatırımcıların ons altın stratejilerini belirlerken bunu göz önünde bulundurmalarında fayda var.