2021 YILININ SON GÜNLERİNDE AÇIKLANAN YENİ EKONOMİK ÖNLEM PAKETİ 2022 YILINA YÖN VERECEK BİR GELİŞME OLDU.

Dünyada 2020 ve 2021 yılında gerçekleştirilen parasal genişleme sonucu enflasyonun beklenenden hızlı yükselmesi ve geçici olmayacağına dair beklentilerin artması, merkez bankalarının daha hızlı aksiyon almalarına neden oldu. Bu kapsamda Fed, varlık alım programını daha hızlı sonlandırırken, 2022 yılında da 3 kez faiz artırımına gitmesi bekleniyor.

Fed ile birlikte İngiltere Merkez Bankası da dahil olmak üzere diğer majör Merkez Bankaları da parasal sıkılaştırma yönünde adım atmaya başladı. Merkez bankalarının bilanço genişlemelerini beklenenden önce bitirmesi, bilanço genişlemesi döneminde yükselen küresel borsalarda aşağı yönlü baskı oluşturmaya başladı.

Merkez bankası bilançolarının parasal sıkılaştırmalarını derinleştireceği 2022 yılında, finansal piyasalarda geri çekilmeler görülebilir. Enflasyonun beklenti doğrultusunda aşağı yönlü trende girmesi, enflasyona karşı en güvenli limanlardan biri olarak gösterilen ons altının 1.800 doların altına kalıcı olarak sarkmasına neden olabilirken, faiz artışlarının enflasyonu düşürmek için yeterli olmaması durumunda ise altında 1.900 doların üzerine doğru bir hareket görülebilir.

2021 yılının son dönemlerinde çıkan Omicron varyantının ilk incelemelerde Delta varyantına göre ölüm oranının daha az olması buna karşın ondan daha hızlı yayılması piyasalarda tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Omicron varyantı dolayısıyla bazı ülkeler kısıtlamalarını artırırken bazı ülkeler de kapanmaya gitti. Omicron varyantının ekonomide yavaşlamaya yol açabileceği beklentisi ve gelişmiş ülke liderlerinin yüksek enerji fiyatları üzerine yaptığı açıklamalar petrolü aşağı yönlü baskılamaya devam ediyor. Türkiye’de ise, 2021 yılının son günlerinde açıklanan Yeni Ekonomik Önlem Paketi, 2022 yılına yön verecek bir gelişme oldu.

Dövizdeki sert yükselişin ardından 20 Aralık tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ‘’Kur Korumalı TL Mevduat’’ desteği, döviz kurunu 18,3674 TL seviyesinden 10,2520 TL seviyesine kadar geri çekti. Dolardaki bu geri çekilme, borsadaki şirketlerin kur artışından ve enflasyondan kaynaklı gelirlerinin ve karlıklarının artacağı yönündeki beklentinin azalmasına neden oldu. Ayrıca algoritmalar ve kredili işlemlerle birlikte borsaya alternatif yatırım araçlarından biri olan risksiz mevduat getirilerinde ‘’kur farkı’’ eklemesi yapılacak olması, mevduat getirileri enflasyonun altında kalmadan önce, yatırımını mevduatta tutan mevduat yatırımcısını tekrar çekebileceği beklentisi satışları artırdı.

Son bir yılda borsadaki yatırımcı sayısının yaklaşık 2 milyondan 2,4 milyona çıkması bu konudaki endişeleri doğrular nitelikte. Diğer yandan endeksin 2.400 seviyelerinden 1.726 seviyelerine kadar geri çekilmesi ve kur artışının yansıyacağı son çeyrek bilançosu öncesi gelişmekte olan ülkelerde olması beklenen 7 ile 10 F/K oranını altında güçlü şirketlerin olması 2022 yılında uzun vadeli yatırımcılar için büyük fırsat oluşturuyor. Hisse senedi yatırımları için özellikle enflasyondaki artıştan ve dövizdeki yükselişten fayda sağlayabilecek, döviz pozisyonu yüksek, fiyat artışlarında satışları adet bazında azalmayacak ve üretim yapan şirketlerden oluşan bir sepet tercih edilebilir.

Borsa İstanbul’un dolar bazında yükselmemiş olması, Türkiye’nin konumu ve üretim kapasitesi piyasaları desteklerken dolardaki dalgalanma, yeni varyant endişeleri ve dünyada hızla yükselen enflasyon sonucu merkez bankalarının beklenenden önce faiz arttıracağı beklentisi piyasalar üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.