Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullar Tunçdemir ile Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, yaptıkları ortak basın açıklamasında, Van Gölü Havzasının cazibe merkezi haline getirilmesini istediler.

Türkiye’nin son birkaç yılda zorlu bir süreçten geçtiğini ifade eden VAHATUDER Başkanı Abdullah Tunçdemir, dünya genelinde etkisini sürdüren korona virüs pandemisinin Van Gölü Havzasında büyük kayıplar yaşanmasına sebebiyet verdiğini söyledi. Birçok sektörün kayıp yaşadığı bu süreçte, en büyük zararı turizm sektörünün gördüğünü vurgulayan Tunçdemir, “Bu kayıpları en çok yaşayan illerden birisi şüphesiz Van ve Van Gölü Havzası illeri olmuştur. Şubat 2020 yılından başlayarak, mayıs 2021’e kadar 14 ay boyunca kapalı kalan Kapıköy Sınır Kapısı, kent ekonomisinin bir anda büyük kayıplar yaşamasına neden olmuştur. Her yıl yarım milyon civarında İranlının geldiği sınır kapısının uzun süreli kapalı kalması neticesinde Van turizmdeki en büyük kazanç kapısını yitirmiştir. Bu süreç de son dönemlerde turizme, bu sektörle ilintili onlarca kuruluşa büyük kayıplar yaşatmıştır. Turizm ile alakalı büyük yatırımların yapıldığı Van’da, İranlı turistin gelmemesi sadece bu sektöre değil, tüm kentin ekonomik işleyişinde de durgunluk ve kayıplar yaşatmıştır. Kapıköy Sınır Kapısı açılmasına rağmen İran’ın Razi Kapısı’nı açmaması, kaybın devamlılığının neden olmasına sebep olmuş ve bu durum halen de devam etmektedir. Yaşanan tüm bu süreçler yıllardır vurguladığımız Van ve Van Gölü Havzasının turizm master planını belirlerken; sadece tek taraflı değil, çok yönlü planlamalar yapması hususunun önemini bir kez daha doğrulamıştır. Van kenti sadece İran’a bağlı kalmaması gereken değil; Kuzey Irak, Ermenistan ve Avrupa gibi ülkelerin de planları içinde olduğu bir kent ve havza olmalıdır. Buna ek olarak son dönemlerdeki yerli turist hareketliliğini kente ve bölgeye çekmek de Van Gölü Havzası diye adlandırdığımız ve tur programlarına girmesi için yoğun çaba harcadığımız bir alan olmalıdır” dedi.

Son dönemlerde Türkiye’nin birçok turizm bölgesi, olumsuzluğu yaşarken ve tatil planları yapan insanlar ciddi bir destinasyon arayışı içindeyken, Van şehrinin tüm güzellik ve zenginliklerini pazarlamasının bu anlamda attığı önemli bir adım olacağının altını çizen Tunçdemir, “Yerli turist akışında önemli bir alan kaplayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yanında önemli bir alternatif olabilecek Van Gölü Havzası illeri ve Van şehri, bu süreçte iç turizmde de söz sahibi olmalı. Bu kapsamda kent olarak tarihi, doğal güzelliklerinin yanında mevsimsel avantajları da çok elverişli durumda olan Van ve Van Gölü Havzası için hep birlikte çağrılar ve programlar düzenlenmelidir. Bu anlamda kentteki tüm paydaşlarımızı, kurumlarımızı ve kuruluşlarımızı bu süreçte Van ile ilgili çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. Van Gölü Havzasının alternatif bir destinasyon olarak öne çıkabileceği, ardından da kalıcı bir merkez haline gelebileceği bir gerçektir. Bizlere düşen Van Gölü Havzası ile ilgili uzun vadeli programlar yapmalı ve geleceğini inşa etmeliyiz. Bu vesileyle Van Gölü Havzası’nı bir cazibe merkezi haline getirme çağrımıza tüm kentin dahil olmasını ve destek vermesini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.