Y urtiçi piyasalar Mart ayını hareketli geçirdi. Yeni açıklanan reform paketi, TCMB’de yeni başkan ve Ak Parti’nin 7. Olağan Büyük Kongresi piyasaların gündemindeydi. İçeride bu gelişmeler, TL varlıkların seyrini belirlerken, dışarıda da 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketi onaylandı, ABD 10 yıllık tahvil faizinde sert yükseliş görüldü. Fed, destekleyici politikasını koruyacağını ifade ederken, ayın sonlarına doğru Avrupa’da salgında 3. dalga endişesi gündeme geldi. Bakıldığı zaman her ülkenin kendi iç hikayelerinde ciddi konu başlıkları bulunuyor. Dolayısıyla fiyatlamalar nezdinde oynaklığın yüksek olduğunu ve bunun Nisan ayı içerisinde de sürmesini beklediğimi belirtmekle başlayabilirim. Dünya salgınla mücadele ederken, bir taraftan ülke ekonomilerinde hasarlar oluşmaya başladı ve ülkelerin Hükümetleri, Merkez Bankaları bunların önüne geçmek için aktif bir şekilde rol oynadılar ve politikalarına devam ediyorlar.

TÜRKİYE, YENİ OLUŞUMLAR İÇERİSİNDE

Piyasada likidite bolluğu yaratılıyor, harcama paketleri, ekonomiyi destekleyici adımlar, düşük faiz ortamı derken, Türkiye’de Kasım 2020’den bu yana yeni oluşumlar sözkonusu. Kasım ayında, Hazine ve TCMB’de yeni atamalar ile Şubat ayına kadar olan süreç oldukça iyi yönetildi ve piyasaya net, güven verici mesajlar verildi. Özellikle, yabancı yatırımcı ilgisi adına gerekli hamlelerdi ve bu durum yabancının dikkatinden kaçmadığı gibi, raporlarında da Türkiye ekonomisine dair orta ve uzun vade beklentileri yukarı yönde revize edildi.

Bu gelişmeler ışığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni oluşumla birlikte bir süredir söylediği reform paketi de Mart ayında piyasaların karşısına çıktı. Paketin oldukça şeffaf ve detaylı olduğunu düşünüyorum. Hemen hemen her sektöre dokunulan başlıklar var. Bu durum ilerleyen süreçte, adımların ilerlemesiyle birlikte sektörlerde de ciddi yansımaların oluşabileceğini beklemek mümkün. Cumhurbaşkanı, ‘Yatırım-Üretim-İstihdam-İhracat’ ile Türkiye ekonomisinin daha da büyüyeceğinin sinyalini verdi.

Enflasyonla mücadeleye devam ve enflasyonun belirlenen hedefler doğrultusunda düşüş kaydetmesi adına, çalışmaların sıkı bir şekilde süreceğini belirtiyor. Özellikle, enflasyonda gıda fiyatlarının baskısı hala sürerken, burada Fiyat İstikrar Komitesi kurularak, bu konuda arz şoklarını inceleyecekleri söyleniyor. Enflasyon ciddi bir sorun ancak pakette net bir şekilde enflasyonu daha düşük seviyelere indireceklerine dair mesajlar verilmesi, işin onlar tarafından da ne kadar ciddiye alındığını gözler önüne sermekte.

Bu çalışmaların sonucunda, beklentiler doğrultusunda gitmesi durumunda Mart ve Nisan aylarında beklenen yüksek enflasyonun yerini yılın 2Ç sonrası kademeli bir düşüş patikası alabilir. Söylenenlerin hayata geçirilmesi, uygulanması ve ilerleme kaydedilmesinin, ekonomik göstergeler üzerinde olumlu yansımaları da beraberinde getireceğini düşünüyorum.

Yabancı yatırımcıda son dönemde bir çıkış görülmüştü, piyasaların genelindeki risk iştahı bu anlamda tetikleyici oldu. Ancak, reform paketinin detayları, yabancının da radarındaydı ve yabancılar yayınladıkları raporlarında, net mesajlar içeren ve geleceğe dönük güçlü sinyaller veren bir paket olduğunu ifade ettiler. Gelecekte, yabancının Türkiye’ye güveninin artması, yabancı girişlerinin hızlanmasını ve özellikle borsa cephesinde yukarı yönlü bir trendin oluşmasını destekleyici olabilir. Sonuç olarak, Türkiye’nin yeni bir oluşum içerisinde olması ve söylenenlerin ileri dönemde etkilerinin daha net hissedilebileceğini bize gösteriyor. Herkese sağlıklı bir Nisan ayı dilerim…