Trabzon’da geçtiğimiz Nisan ayında hastanede kanser tedavisi gören babasının vefatının ardından çıkan tartışmada elindeki oksijen tüpü ile doktor ve sağlık personellerine saldırdığı iddiasıyla gözaltına alınan ve elektronik kelepçe takılarak konutu terk etmeme cezası uygulanan şahsın yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Sanık İhsan Aydın hakkında Trabzon 1. Sulh Ceza Hakimliğince verilen “konutu terk etmeme” cezasının kaldırılmasına karar verildi.

Trabzon 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına hastanede hemşire olarak görev yapan Merve Kılıç, sanık İhsan Aydın ve avukatları katılırken, Doktor Esra Ersöz Genç ve avukatı duruşmaya katılmadı.

“İzole alana zorla girdiler”

Duruşmada, olay günü yaşananları anlatan hemşire Merve Kılıç, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’nde 6 yıldır görev yaptığını ve olay gününde 08.00-16.00 vardiyasına gittiğini söyleyerek, “Tahsin Aydın isimli hastayı hemşire arkadaşlarımdan devraldım. Hastayı devraldığımda kalbi durmuştu. Saat 11.00’a kadar hastanın yanında müdahale durumunda ben bulunuyordum. Hastanın kalbi ara ara durup tekrar çalışıyordu. Gereken müdahale ve tedaviler yapılıyor, hastanın yakınlarına gelişmelerden bilgi veriliyordu. En son hastanın kalbi durdu ve anca müdahalelere rağmen hasta döndürülemedi. Doktor hanım (Esra Ersöz Genç) dışarıya çıkıp hasta yakınlarına vefat haberini verdi ve tekrar içeri girdi” beyanında bulundu.

Hastanın ölüm kararı verildikten sonra hastayı toparlayarak morga gönderme işlemlerine başladıklarını söyleyen Kılıç, “10-15 dakika süre geçti. Bağırma, çağırma ve arbede sesleri gelmeye başladı. Doktor hanım bir başka hasta için dışarı çıkmıştı. Kapı yumruklama sesleri gelince güvenliği ve polisi yukarı yönlendirmelerini söyledim. Zorla içeri girilmeye çalışılan alan izole bir alandı. Ancak tutulma girilebiliyordu. Kapıyı zorla açıp odanın bulunduğu yere koştular. İçeri girenleri uyardım. Yavaş yavaş dışarı çıktılar. Sadece İhsan Aydın kaldı. Odadan çıkacağını düşündüm. Bazı söylemlerde bulunarak oksijen tüpünü tutup üzerimize savurdu” iddialarında bulundu.

Duruşma hakimi, olayla ilgili bilirkişi raporlarının tamamlandığını ve dosyaya koyulduğunu söyledi.

İfadelerin çelişkili olduğunu iddia etti

Daha sonra söz alan ve iddialara cevap veren sanık İhsan Aydın, “Biz saat 07.00 civarı hastaneye gittik. Tüp 08.00’dan önce takılmıştı. Ancak Merve Kılıç hastayı 08.00’da devraldığını söylemektedir. Ayrıca Merve Kılıç bulunduğu yerin dış kapısıyla ilgili olarak da beyanda bulundu. Ancak müvekkili iç kısımla ilgili beyanda bulunduğuyla alakalı olarak beyan verdi. Doktor Esra Ersöz Genç bir önceki duruşmada tehditten bahsetmedi. Ancak Merve Kılıç bu duruşmada tehditten bahsetmektedir” diyerek Merve Kılıç’ın ifadelerinin çeliştiğini iddia etti.

“Doktor sosyal medyanın gücünü etkili bir şekilde kullanmıştır"

Duruşmada, savunma için söz alan sanık avukatı Muhammed Raşit Çelik, “Doktor Esra Ersöz Genç’in bir önceki duruşmada kendisine yönelik bir tehdit cümlesi iddia etmemiştir. Doktor Esra Ersöz Genç, sosyal medya gücünü oldukça etkili bir şekilde kullanmıştır. Sosyal medyadaki hesabına bakıldığında olayları değiştirerek anlatmıştır. Sosyal medyanın gücü kullanılarak, bazı kelimeler özenle seçilip yargı etkilenmeye çalışılmaktadır. İddianamede yazılı atılı suçlar oluşmamıştır” diyerek müvekkilinin beraatini talep etti.

Öte yandan, avukat Çelik, hastanede hiçbir cam ve ya kapının kırılmadığına da savunmasında yer verdi.

Duruşmada bulunan Cumhuriyet savcısı, sanık hakkında uygulanan adli kontrol kararı uyarınca “konutu terk etmeme” cezasının kaldırılmasını talep etti.

Duruşma hakimi, sanık hakkında Trabzon 1. Sulh Ceza Hakimliğince verilen “konutu terk etmeme” cezasının kaldırılmasına, her hafta pazartesi günü saat 08.00-18.00 saatleri arasında ikametine en yakın kolluk birimine giderek imza atmak suretiyle adli kontrol uygulanmasına karar verdi. Duruşma, 10 Kasım 2020 tarihine ertelendi.