Birçok şirket farkında. Artık toplum için şirketlerin çalışma yapması konusunda bir istek/talep/beklenti var. Müşteri soruyor: “Benim için ne yapıyorsun? Bölgen için ne yapıyorsun? Toplum için ne yapıyorsun? Çevre ve dünya için, çocuğumun geleceği için ne yapıyorsun?” Evet, müşteri belki kendisinin tam ilgilenmediği/ilgilenemediği çocuğunun geleceğinden sizi sorumlu tutabiliyor. Artık karşınızda böyle bir müşteri kitlesi var. Her şeyi sorgulayan, araştıran, düşünen, hesap soran. Birçok firma çok önce bunun farkına vararak, topluma yönelik çeşitli çalışmalar başlatmıştı. Sosyal sorumluluk, kurumsal sosyal sorumluluk adlarıyla hala birçok çalışma yapılıyor. Toplum için yapılan her çalışma elbette değerli ve kriterlerimiz belli.

  • Samimi/sahici olması
  • Sürdürülebilir/geliştirilebilir olması
  • Topluma değer katması

Yukarıdaki üç ifade elbette herkese çok tanıdık geldi. Ezbere biliyoruz. Ama ezbere yapamıyoruz. Kurumların kurumsallık dereceleri, yönetim anlayışı ve alışkanlıkları, toplumsal genler ve iş yapma davranışlarımızla birleştiğinde toplum için yapılanlar, kurumların kendileri için yaptıklarına dönüşüveriyor. Sonra bu alışkanlık/moda/normal hale geliveriyor. Örneklerini gördük.

Gelelim tekrar bugünün tüketicisine, günümüz tüketicisi samimi, sahici, değer katacak çalışmalar istiyor ve sorguluyor. Elbette işletmeler de Covid-19 sürecinde durumu fark ettiler ve topluma daha farklı bakmaya başladılar ama ne kadar sürer, nasıl değişir ve dönüşür, bunu zaman gösterecek. Şu bir gerçek ki, Covid-19 döneminde irili, ufaklı, holdinginden esnafına kadar her işletme, meslek grubu toplumsal sorumluluk testine tabi tutuldu.

Topluma nasıl baktığı, kattığı değer veya fırsatçılığı, çevikliği, esnekliği, dönüşüm kabiliyeti gözler önüne serildi. Toplum bu dönemi unutmaz. Bu dönemde kendisine, topluma dost olan/olmayanı da unutmaz. Eskiden çabuk unutuluyordu. Şimdi internette her şey kayıt altında. ‘Dön, dön geçmişe bak’ durumu. Bu dönemi doğru değerlendiren yöneticiler de unutulmaz. Her ne olursa olsun, ‘toplum için ne yapıyorsun sorgulaması’ devam edecek. Şirketlerin gelecek stratejilerini buna göre planlaması gerekiyor. Mesele topluma şirin görünmek değil, gerçekten katkı sağlamak olmalı. Ülkemiz için bütünün gücü önemlidir. Sözün özü; Toplum, şirin görünmeye çalışanla, samimi olanı ayırt ediyor. Hangi çapta olursanız olun, kurumsal iletişim stratejileriniz buna be kadar uygun?