Artık Özal gibi gülümseyen, espriler yapan, kendisi ile fıkralar anlatarak dalgasını geçebilen, özgüveni yüksek, fakat tevazu sahibi tonton bir başbakanımız var. Yeni hükümeti iki kelimeyle tarif edersek “uyum ve icraat” hükümeti demek doğru olur.

Binali Yıldırım, önce AK Parti’nin genel başkanlığına ittifakla seçildi, sonra da Başbakanlık görevini üstlenerek 65’inci Hükümeti kurdu. Kongre’ye öğretmen eşi ve torunlarıyla katılan Binali Yıldırım, bize Özal’lı günleri hatırlattı. Ben, 22 yıldır tanıdığım Binali Bey’i, biraz rahmetli Özal’a benzetiyorum. Artık Özal gibi gülümseyen, espriler yapan, kendisi ile fıkralar anlatarak dalgasını geçebilen özgüveni yüksek, fakat tevazu sahibi tonton bir başbakanımız var. İyi ki Kongre’de sesi kısıldı. Zira bağırarak konuşmak kendisine yakışmıyor. Yıldırım, 2009 ve 2013 yıllarında iki kez Ekovitrin dergisinin düzenlediği Yılın Starları Anketi’nde Yılın Bakanı ödülünü kazanmıştı. İlk törende uzunca bir konuşma yapmış ve “Ben yavaş konuşurum ama soyadım gibi çalışırım” diyerek icraatlarını anlatmıştı. Yıldırım, tabiri caizse alnının teriyle, bileğinin hakkıyla çalışarak başbakanlığı hak ederek kazandı. Aslında 20 ay önce başbakan olabilseydi Türkiye bugün farklı bir yerde olabilirdi. Neyse, zararın neresinden dönülürse kardır. Yıldırım’ın hiç şüphesiz Erdoğan’a danışarak kurduğu hükümeti iki kelime ile tarif edebiliriz. ‘Uyum ve icraat’ hükümeti demek doğru olur. Fatma Betül Kaya, Mehmet Özhaseki, Ahmet Arslan, Faruk Özlü, Veysi Kaynak gibi yeni bakanlarla birlikte Recep Akdağ, Nihat Zeybekci, Ömer Çelik, Nurettin Canikli gibi eskimeyen yenilerin yanı sıra Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Tuğrul Türkeş, Berat Albayrak gibi isimlerin yer aldığı 13 bakan koltuğunu korudu.





TURİZM S.O.S VERİYOR
Yeni hükümetin önünde halledilmesi gereken üç temel sorun var. Terör, ekonomi ve yeni Anayasa. Bunların üçü de at başı çözüm bekleyen sorunlar. Davutoğlu döneminde Temmuz 2015, Mayıs 2016 arasında 10 ayda 500’ün üzerinde şehit verdik. Beş binden fazla terörist operasyonlarda öldürüldü. Nusaybin, Sur, Cizre, Yüksekova gibi ilçeler harabeye döndü. Türkiye, Kıbrıs Çıkartması’nda bile bu kadar şehit vermemişti. Davutoğlu Rus uçağının düşürüldüğü gün, “Emri bizzat ben verdim” demişti. Sonuçlarını gördük. Türkiye’nin umudu turizm sektörü çöküşün eşiğinde S.O.S veriyor.

BU YAZ SICAK GEÇECEK
Binali Yıldırım’ın işi hiç kolay değil. Bir taraftan terör, diğer taraftan ekonomiyle uğraşırken aynı zamanda Anayasa değişikliğini gerçekleştirmek zorunda. AK Parti, partili cumhurbaşkanlığı veya başkanlık sistemini getirmek için Meclis’te referanduma gidecek sayıyı bulamazsa sonbaharda dokunulmazlıkları kalkacak vekillerin yerine kesin olarak ara seçime gidecektir. Böylece başkanlık sistemini referanduma götürecek 330 sayısına Meclis’te ulaşabilecektir. 2016 yazı gerçekten sıcak geçecek. Binali Yıldırım’a ve yeni hükümete başarılar diliyoruz.