İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye’ye müdahalenin en ateşli taraftarı… Bunun sebebi ne? Suriye’de Esad rejiminin masum insanları katletmesinin önüne geçmek ya da dökülen Müslüman kanını durdurabilmek mi? Cameron iyi niyetli mi düşünüyor?
21 Ağustos’ta 425’i çocuk olmak üzere bin 500’e yakın sivili katleden Esad yönetimine kimyasal silah yapımında kullanılan maddeleri kim sattı dersiniz?
Bu sorunun cevabını İskoç gazetesi Sunday Mail veriyor. Gazetenin haberine göre, Başbakan David Cameron’un ülkesi İngiltere, 2013 yılı Ocak ayına kadar sinir gazı yapımında kullanılan potasyum florid ve sodyum florid gibi maddeleri Suriye’ye ihraç etmiş.
Konu İngiliz Parlamentosu’nun gündemine getiriliyor. Cameron’un başı fena ağrıyacak. Silah satışına karşı kampanya yürüten İngiliz Milletvekili Mark Bitel, İngiliz Hükümeti’nin yabancı ülkelere yönelik silah ihracatında ilan ettiği etik değerleri çiğnediğini söylüyor. Bitel, Arap Baharı başladığında Başbakan David Cameron’un silah şirketleriyle Körfez ülkelerini ziyaret ederek anlaşmalar yapmaya çalıştığının altını çiziyor.
Reuters Haber Ajansı’na göre, İsrail’le yaptığı üç savaşta yenilen Suriye’nin, rakibinin nükleer silahlara sahip olmasından korktuğu için 30 yıl önce komşu ülkelerden, müttefiklerinden ve Avrupalı toptan satıcılardan yardım alarak, kimyasal silah geliştirmeye başlamış.
Batılı askeri uzmanlar, Şam’ın kendi kimyasal silah programına başlaması için gereken teknoloji ve bilimsel kapasiteye sahip olmadığını, ancak yabancı müttefiklerinden aldığı destekle ülkenin, dünyada bulunan en ölümcül sinir gazı stokunu topladığına inanıldığını belirtiyorlar.
Güvenlik bilgileri sağlayıcısı Globalsecurity, Suriye’nin kimyasal ve biyolojik silahların üretim teknolojisinin önemli kısmının Hollanda, İsviçre, Fransa, Avusturya ve Almanya’daki büyük kimyasal aracı kurumların sağladığını belirtiyor. Suriye, aldığı kimyasalları tarım alanında kullanmak istediğini söylemiş.
 Bazı uzmanlar ise Şam’ın kimyasal silah üretiminde kullanılan maddeleri, Rusya ve İran’dan tedarik ettiğini iddia ediyorlar. Globalsecurity’nin iddiasına göre 2002 yılında ölen Rus General Anatoli Kuntseviç’in, VX gazı üretimi için gereken ön maddeleri Suriye’ye kaçırmış.

Şimdi şunu sormak gerekiyor: Suriye’de, kimyasal silahlarla katledilen masum insanların katili yalnızca Beşar Esad rejimi mi? 

Esad’a bu silahın malzemelerini temin edenlerin hiç mi vebali yok? Nasrettin Hoca’nın dediği gibi: “Hırsızın hiç mi suçu yok?” Gerçek suçlu kim? Silahı kullanan mı, yoksa silahı temin eden mi?

SİLAHLANMAYA HARCANAN PARA
Tüm dünyada askeri harcamaların yaklaşık 1 trilyon 630 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri, dünya savunma bütçesinin yaklaşık yarısını elinde bulundururken, bu ülkeyi Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya takip ediyor. ABD’de askeri bütçe, ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 4,7’sini oluşturuyor.
Avrupa’nın genelinde 2006 yılında 367 milyar dolar olan askeri harcamalar, 2010 yılında 382 milyar dolara çıktı.
Son 5 yıl içinde yaklaşık 3 milyon insanın hayatını kaybettiği Ortadoğu’da 2010 yılında silaha giden para 111 milyar dolar. Harcamalarda en büyük pay Suudi Arabistan’ın. Bu ülkeyi Irak ve Lübnan izliyor. Türkiye’de ise Cumhuriyet tarihinde ilk kez savunma harcamaları eğitimin gerisinde yer aldı.
11 Eylül 2001’de New York’ta ikiz kulelere yapılan saldırının ardından yeniden hareketlenen dünya silah sanayii, 2002 yılında 17,4 milyar dolarlık silah ticareti anlaşmasına imza attı.
Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü, ABD dışında süper güç olma iddiası olmayan ülkelerin askeri harcamalarını 2010 yılı itibarıyla kısmaya başladığına dikkat çekiyor. Buna rağmen son beş yılda dünya genelinde ekonomik büyüme yavaşlasa da askeri harcamalarda artış olduğu gözleniyor.
 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en büyük silah ithalatçısı Hindistan. Bu ülkeyi hemen yanı başındaki Pakistan izliyor. Hindistan ve Pakistan, dış tehditten dolayı ciddi miktarda silah edinmesine rağmen, sürekli iç savaşlarla gündeme geliyor. Bu iki ülke silah üreticilerinin iştahlarını kabartıyor. Pakistan’ın silah edinmesinde büyük oranda ABD’nin rolü var. Uluslararası silah ticaretinde yüzde 9 payı bulunan Hindistan satın aldığı silahların yüzde 82’sini Rusya’dan temin ediyor.
Yılda ortalama 9 milyon çocuğun açlık ve hastalıklardan öldüğü Afrika’da silaha ayrılan bütçe 2010 yılında 30,1 milyar dolar. Son 10 yılda askeri harcamalarda yüzde 65 artış gösteren bölge, artış hızı bakımından dünyada birinci sırada yer alıyor.
Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün raporlarında yer alan bilgilere göre Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan ABD, Rusya, Fransa, Çin ve İngiltere’nin 1996-2003 yılları arasında dünyanın ilk beş silah üreticisi olmaları, ABD’nin silah sattığı 25 ülkenin başında gelen 13 ülke ABD’nin, İnsan Hakları Raporu’na göre ‘demokratik olmayan ülkeler’ şeklinde tanımlanıyor. Dünyanın ikinci büyük silah üreticisi Rusya’nın ise silah sattığı ülkelerin başında İran, Etiyopya, Cezayir ve Uganda geliyor.

EN ÇOK SİLAH SATAN ÜLKELER?

ABD
ABD (yüzde 30), ABD'nin en fazla silah sattığı ülke yüzde 12'lik oranla Güney Kore oldu. Güney Kore'yi yüzde 10'la Avustralya ve yüzde 7 ile Birleşik Arap Emirlikleri takip etti.

RUSYA
Dünyanın ikinci büyük silah ihracatçısı ise yüzde 26'lık oranla Rusya oldu. Rusya'dan silah satın alan ilk üç ülke ise, yüzde 35'le Hindistan, yüzde 15'le Çin ve yüzde 14'le Cezayir oldu.

ALMANYA
Dünyanın üçüncü büyük silah satıcısı Almanya. Almanya'nın en fazla silah sattığı ülke ise, büyük bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan. Almanya silah satışının yüzde 10'nu Yunanistan'a, yüzde 10'nu Güney Kore'ye ve yüzde 8'ini de İspanya'ya gerçekleştirdi.

FRANSA
Dünyanın en fazla silah satan dördüncü ülkesi yine bir Avrupa ülkesi olan Fransa. Dünya silah satışının yüzde 6'sını gerçekleştiren Fransa'nın en iyi müşterisi yüzde 21'le Singapur. Bu ülkeleri yüzde 12 ile Çin ve yüzde 10 ile Fas izliyor.

ÇİN
Bu yıl İngiltere'yi ilk 5'in dışına iten Çin, dünya silah satışının yüzde 5'ini gerçekleştirdi. Çin'in en iyi müşterileri ise sırasıyla yüzde 55'le Pakistan, yüzde 8 ile Myanmar ve yüzde 7 ile Bangladeş oldu.

İSRAİL
İnsansız hava araçları, dünya silah satışının en önemli kalemlerinden biri olmaya başladı. 2008-2012 yılları arasında 12 ülke, 31 ülkeye 353 insansız hava aracı sattı. En fazla insansız hava aracı satan ülke ise 114 adetle İsrail oldu. ABD 76, İtalya ise 40 adet insansız hava aracı sattı.