Gelişmekte olan sektörlerin büyümelerinin belirlenmesinde bazı göstergeler vardır. O sektöre yapılan yatırım miktarındaki artış oranı bunların başında gelir. Daha sonra o sektördeki çalışanların devir hızı, sektörel dergilerin sayısında ve tirajlarındaki artışlar, sektörü temsil eden derneklerin ve üyelerinin sayısında olan büyümeler, üniversitelerin o sektörle ilgili yeni bölümlerin açılması ve bölümlerindeki öğrenci sayısındaki artış, hatta yerleştirme sınavındaki tercih puanı, gazetelerdeki reklamların ve eleman aranıyor ilanlarının ölçüleri bu göstergelerin devamını getirir. Özel eğitim kuruluşlarının seminerlerindeki ve sertifika programlarındaki artışlar da ilave olarak sektörün gelişmesinin göstergeleridir.

Tüm bu göstergelerin ötesinde o sektör firmalarının katıldığı fuarların sayıları da sektörün gelişmesinin birer göstergesidir. 20 yıl önce adını verdiğimiz lojistik sektörü de hem yukarıda belirttiğim gelişmeleri göstermiş, hem de üzerine birçok fuar düzenlenen bir sektör haline gelmiştir.

Yönetimde iki zorluk vardır; bunlardan biri küçülmeyi yönetmek olurken, belki de en zoru büyümeyi yönetmektir. Lojistik sektörü de büyürken beraberinde birçok zorluğu bizlere yaşatarak büyümektedir. Sermayedarından üst yöneticisine, çalışanına, akademisyeninden öğrencisine, dernek yönetiminden destek birimleri ile ilgili çalışan kuruluşlara kadar her sektör ortağı büyümenin getirdiği zorluğu paylaşmaktadır. Sayısı hızla artan sektör dergilerinin ilan taleplerine, daha yüksek ücretlerle rakip şirkete giden çalışanın yarattığı iş boşluğuna, üniversitelerin maddi destek, seminer, konferans, hatta öğrencilerin tez ve staj isteklerine cevap vermek zorunda kalırız. Sektöre giren yeni rakiplerin yarattığı zorlayıcı rekabetle birlikte düşen kar marjlarına cirolarımızı büyüterek ve verimliliğimizi artırarak cevap vermeye çalışırız. Ülkemizde yeni çıkan kanun ve yönetmeliklerle uğraşırken, yurtdışı hizmetlerimizi de o ülkelerin kanunlarına uygun gerçekleştirmek gibi sorumluluklarımızı unutmayız.

Bütün bu zorlukların yanında geçmişte, yılda birçok fuar organizasyonunda bir araya gelen lojistik sektörü şimdi geride kalmaktadır. Anadolu şehirlerimizde düzenlenen fuarlar bitmiştir. Sektörde varlığını sürdüren tek fuar olan Logitrans Fuarı’nda belli firmalar bir araya gelmektedir. Fuarlar artık tüm sektör firmalarının birlikte desteklediği kaynaştırıcı, bir araya getirici özelliğini kaybetmekte ve her aktivite bir ana sponsorun, birkaç destek sponsorunun büyük paralar harcayarak kendi adını vurgulamayı istediği bir reklam kampanyası haline gelmiştir. Bu vurgulama o kadar ileri gitmektedir ki bazı kuruluşlar düzenlenen fuarları kendi müşterilerine kendi güçlerini gösterecek bir fırsat olarak kullanmaktadırlar.

Gelecekte fuar, kongre, panel, konferans veya sektör günü düzenlemek isteyen tüm kişi ve kuruluşları düzenleme çalışmalarına başlamadan önce şu üç grupla temasa geçmeleri konusunda uyarmak istiyorum. Sektör dernekleri, üniversiteler ve sektör basını. Sektör dernekleri, katılımı artırmada, duyuru yapılmasında, karşılıksız olarak destek verecektir. Üniversiteler, akademisyenlerini ve tez yapan veya ders alan öğrencilerini yönlendireceklerdir. Çalışmalara bir akademik lezzet katacaklardır. Sektörle bir araya gelmelerine fırsat yaratılacaktır. Sektör basını da aktivite öncesi duyuruları yapacak, aktivite sonrası da fuara katılan firmaların tanıtımını yapacak, yapılan röportajları yayımlayacaktır. Üretilen bilgiyi yayacaktır, çoğaltacaktır. Amaç işbirliği ve paylaşım olmalıdır. Bu grupların bilgilendirilmediği, devreye destek olarak sokulmadığı her çalışma sektörü temsil etmeyecek ve başarısız olacaktır.