TÜİK'in 2020 verilerine göre Türkiye'de bal üretimi 104 bin 077 ton, balmumu üretimi ise 3 bin 765 ton olarak ölçüldü.

Yıllara göre; sürekli inişli-çıkışlı bir grafiğin seyrettiği Türkiye'deki bal üretimi yıllara göre değişkenlik göstermekle birlikte genelde yıllık 105 ile 115 bin ton arasında değişiyor.

MUĞLA'DAKİ YANGIN ÇAM BALLARINI GÜNDEME GETİRDİ

Türkiye sıralamasında genel bal üretiminde ikinci, çam balı üretiminde ise birinci sırada yer alan Muğla'da meydana orman yangınları gözleri, bölgedeki balcılığa çevirdi.

Yılda 16 bin ton çam balı üretimi ile Türkiye'deki çam balı üretiminin yüzde 80'ini karşılayan Muğla'da, yangın sonrası olumsuz sinyaller geliyor.


 

2019’DAN BU YANA BAL ÜRETİMİNDE AZALMA VAR

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, Türkiye'deki arıcılık faaliyetlerinin küresel iklim değişiklikleri nedeniyle 2019’dan bu yana azalma gösterdiğini söylüyor. Bu azalmanın zaman zaman zaman Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da zaman zaman da Ege ile Akdeniz Bölgeleri’ndeki kızılçam ormanlarında yaşandığını dile getiren Şahin dikkat çeken tespitlerde bulundu.

Önce kuraklık şimdi yangın... Arılar kurtuldu, çam balı üretimi ne olacak

"BAL YAPACAK BİTKİ BULAMIYORLAR"

“Küresel iklim değişiklerini de şöyle açalım” diyen Şahin şunları söyledi:

“Son yıllarda belirgin bir kuraklık yaşanıyor. Öte yandan bazen şiddetli yağışlar oluyor ve ardından don olayları gerçekleşiyor. Çiçek açmış oluyor ve çiçeği don alıyor. Çiçek açıyor, sam esiyor ve çiçek kuruyor. Bunların hepsi iklimsel değişiklikler olarak adlandırılıyor.  Bu iklimsel değişimler ve sonuçları sebebiyle arı bal yapacak bitki bulamıyor. Bulsa bile salgı olmuyor. Tüm bunlar da ülkemizde son yıllarda arıcılık faaliyetlerinde azalma meydana gelmesine sebep oluyor.”

YANGINLAR, MUĞLA ÇAM BALINI BİTİRDİ Mİ?

Son bir haftada Muğla’nın çeşitli bölgelerinde devam eden orman yangınları da çam balı üretiminin merkezi olan Muğla’da korkutan sinyaller veriyor.

"ARI VARLIĞININ YÜZDE 45'İ MUĞLA'DA"

Türkiye genelinde 8 milyon 200 bin arı var olduğunu, bu arıların 3-3,5 milyonunun ise her yıl Muğla’ya çam balı yapmak için geldiğini söyleyen Ziya Şahin, “Yani Türkiye arı varlığının yüzde 45’i Muğla’da çam balı üretiyordu” dedi.

“2018 ve 2019’da Muğla’da çam balı üretimi iyiydi. 2020 yılında ise ciddi bir kuraklık yaşadık, üretimde yüzde 70’lere varan bir azalma meydana geldi. Bu yıl çok iyi bir üretim bekliyorduk” diyen Şahin, çam balı üretiminin bittiği iddiaları için, yangınlarda özellikle Marmaris ve Milas tarafındaki çam balı üretim alanlarının çok ciddi zarar gördüğünü anlattı.

"ARILAR YANMAKTAN KURTULDU AMA..."

Başkan Ziya Şahin şunları söyledi:

- Yangınlarda kovanlar çok büyük bir zarar görmedi. Sıcak havalarda arıcılık yapılamadığı için Muğla’daki kovanlar yaz aylarında Anadolu’daki yaylalara götürülür. Ağustos sonunda ise geri getirilir. Muğla’da özellikle Marmaris’te konaklama yapan 250 bine yakın arı kovanı bu sebepten ötürü şu anda yaylalarda. 

- Bu kovanlar yaylalarda oldukları için yangından zarar görmediler. Yangın mahallinde sadece 2-3 bin civarında arı kovanı vardı. Bu arı kovanlarının ne kadar zarar gördüğünü tespit çalışmadığı henüz yapılamadığı için net olarak bilmiyoruz.

"RİSK ÇOK BÜYÜK, ELİMİZDE SADECE MERKEZ VE FETHİYE KALDI"

- Ancak arı kovanlarının bölgede olmaması ve yanmaması arıcılık faaliyetlerinin yangından etkilenmediği anlamına gelmiyor. Arılarımız yanmadı ama bal yaptıkları ağaçlar yandı, yok oldu.

"İHRAÇ EDEMEYİZ..."

- Muğla’ya gelen 3-3,5 milyon arı ağustos sonundan itibaren mart-nisan aylarına kadar çam ağaçlarındaki salgı ile besleniyordu. Şimdi ise bu arıların çam balı üretimi için gelebileceği sadece Muğla Merkez ve Fethiye kaldı elimizde. Özetle bu yangınlardan sonra çam balı üretiminde çok büyük bir risk söz konusu demek mümkün. Bundan sonra çam balı göremeyiz demeyelim, görürüz ancak ihraç edemeyiz diyebiliriz.

YENİ AĞAÇLAR DİKMEK ÇAM BALI ÜRETİMİNİ ARTTIRMAYACAK

Yangınlar ile kızılçam ağaçlarının yok olması, ülkede çam balı üretimini de ciddi bir riske soktu. 
Ziya Şahin, bal üretimini artırmak için önerilerini ise şöyle sıraladı:

- Yanan alanlara yeni ağaçlar dikerek çam balı üretimini arttırmak mümkün değil. *Bilim insanlarının da görüşlerini ön planda tutarak hareket etmeliyiz. Özellikle bölgedeki çamların özelliklerine göre bir geliştirme yapmak gerekiyor. 

"DOĞAYI KENDİ HALİNE BIRAKMAMIZ LAZIM"

- Yeni çamlar, ağaçlar dikmek yerine bir yıl beklemeli, kozalakların içindeki patlayan tohumlardan çıkarak yeşeren ağaçları kendi doğasına bırakmalıyız. *Doğanın kendini yenileyip yenilemeyeceğini gözlemlemek gerekiyor. Bir yıl sonraki duruma göre faaliyete geçmenin en doğrusu olacağını düşünüyorum.

- Muğla’ya başka bölgelerden arı gelirken planlama çok iyi yapılmalı. Çünkü yanan yerlere artık arı konamaz. 

MUĞLA İKİNCİ SIRADA

Muğla, Ordu'nun ardından bal üretiminde Türkiye'de ikinci sırada. Çam balı üretiminde ise yüzde 80'lik üretim oranıyla lider konumda.

ARI YOKSA HAYAT DA YOK!

Arılar dünya üzerinde ekosistemin en önemli canlıları arasında gösteriliyor. Arılar özellikle canlı çeşitliliğinde, döllenmeye yaptıkları katkılar doğrultusunda bitki ve hayvan sağlığına dolayısıyla da insan sağlığına son derece önemli katkılar yapıyor.

Dolaylı da olsa hayvan ve özellikle insanların ihtiyacı olan bir sürü besinin oluşmasını sağlıyorlar.

Bilim insanlarının üzerinde en çok çalıştığı canlı türü olan arıların ortadan kaybolması halinde, popülasyonda ve besin kaynaklarında ciddi azalmalar gözleniyor. Yani arılar, yaşamın devamlılığı konusunda hayati öneme sahip.

ARININ ÖNEMİ

  • Bir gün arı nesli yok olursa, insanın da 4 yıllık ömrü kalmış demektir."
  • Bir arı kovanında 1 Kraliçe Arı ve ortalama 20.000 ile 60.000 arasında işçi arı vardır.

Kraliçe arı 5 yıl yaşıyor ve günde 2500 yumurta bırakıyor.

  • Bir arının 170 ayrı koku dedektörü vardır. Saniyede 200 kanat çırpışı yapar ve saatte 25 km. yakın hızda uçabilir. Ömrü boyunca 800 km. yol kateder.
  • Bir arı, bir polen uçuşunda 50 ile 100 çiçeğe konuyor. Bir günde 1500 çiçeğe dokunuyor. 450 gr. bal yapması için, 17.000 arının 10 milyon çiçek ziyareti yapması gerekiyor.
  • Bir koloni arının, bir İlkbahar-yaz sezonunda yaptığı yol; Dünya ile Ay arasında 26 kez gidip/gelmeye eş değer.
  • Yeryüzündeki çiçek ve meyve tozlaşmasının (döllenmesinin) %80’ini böcekler sağlıyor. Bunun %85’ini de arılar. 170 bin bitki türü, arıların sağladığı tozlaşma ile varlığını sürdürüyor.
  • Böcek Bilimci O. WİSLON diyor ki: "Yediğimiz her 3 lokmadan birini, içtiğimiz her yudum meşrubatın, bir yudumunu arılara borçluyuz."