HABER / ŞEREF ÖZATA

Bütün bu gelişmelere rağmen fındığın başkenti olarak bilinen Ordu ve Giresun'da  serbest piyasada tüccarlar inatla 44.50 - 45 liradan fındık almayı sürdürdü. Fındığını acilen satmak isteyen üreticiler bu durum karşısında oldukça şaşkın. Her nedense Ferrero'nun açıklamasına rağmen fındık fiyatı serbest piyasada 45 liranın üzerine bir türlü çıkamadı.

"ALİVRA" FINDIK TÜCCARLARININ KORKULU RÜYASI

"Açığa satış" olarak da bilinen Alivra sebebiyle bir çok tüccarın erken davranarak tonlarca fındığı 40-42 liradan sattığı, bu sebeple de büyük sıkıntıda olduğu için fındık fiyatlarını alabildiğince düşük tutmaya çalıştıkları iddia ediliyor. Sektör temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde fındık fiyatlarındaki farklılaşmanın hem iç hem de dış piyasadan kaynaklandığı vurgulanıyor. Ferrero'nun 48+1 lira fiyat açıklaması, fındık fiyatlarının 46 lirayı geçmesini bile sağlayamadı. 

Sektör temsilcileri fındık fiyatının yükselmemesinde en önemli gerekçe olarak pandemi sebebiyle tüketimde bir daralma olduğunu vurguluyor. Geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasında bile yüzde 15'in üzerinde bir daralma öngörülüyor. 

Avrupa'daki büyük tüketiciler, pandemi sebebiyle satın alabileceği kadar fındık alma yönünde eğilim gösteriyor. Bu sebeple de fazla fındık almak istemiyor. Bu durum da talepte azalmaya yol açıyor. 

Avrupa'da yaşanan tüketici enflasyonu ve enerji krizi sebebiyle bu yıl büyük fındık alıcıları talepkar değil.

Yurt içinde ise fındık piyasasıyla ilgilenen tüccarların ve kurumların bankalarda paraya ulaşması zor. Çünkü paranın maliyeti çok yüksek. Türkiye'de elektrik, doğalgaz gibi enerji giderleri oldukça yüksek. Bu da piyasaları olumsuz etkiliyor. 

PİYASADA TALEP FAZLA, ARZ AZ OLUNCA FİYAT YÜKSELİYOR

Fındık sezonuna yeni girildiği için şu anda piyasalarda talep az, ancak arz fazla. Herkes bir an önce elindeki fındığını satmanın derdine düşmüş durumda. piyasada arz baskısı çok olunca da tüccarlar fındık fiyatlarını yukarı çekmiyor. Önümüzdeki günlerde özellikle Ordu ve Giresun'un yüksek kesim fındıklarının harmanlanıp pazara inmesiyle piyasada fındık arzının daha da artacağı bekleniyor. Bu durum fındık üreticilerinin malını gerçek piyasa değerine satamamasına yol açıyor. Herkesin beklediği lisanslı depoculuğun gelişmesi ve üreticilerin fındıklarını emanet olarak bu depolarda saklaması. yaklaşık 20 yıldır bu konunun konuşulmasına rağmen bazı çevrelerin baskısıyla bir adım atılmaması dikkat çekiyor. Tüm üreticilerin tek beklentisi bir an önce lisanslı depoculuğun gündeme alınıp yaygınlaştırılması. Ancak bu şekilde bin bir zorlukla ürettiği fındığı yok pahasına tüccarlara kaptırmamış olacak. 

Tabi şu soruyu sorabiliriz: "Neden herkes elindeki fındığı 52 liradan TMO'ya satmıyor?". Bu soruyu üreticilere sorduğumuzde aldığımız cevap; TMO randevulu sistemle çalışıyor, çok ileri tarihlere randevu veriyor. Bizim kurumuş fındığımızı harmanda beklente şansımız yok. Sürekli yağmur yağıyor ve ürün olumsuz etkileniyor. Ayrıca TMO nem oranı yüksek veya az kurumuş fındıkları geri gönderiyor, böyle olunca da nakliye ve diğer sorunlar başlıyor. TMO dönüm başına belli bir oranda fındık alımı yapıyor, oysa Ordu ve Giresun gibi şehirlerde fındık bahçelerinin tek bir sahibi yok. Miras paylaşımı sebebiyle çok hisseli. 

Gurbetçi üreticilerin bir çoğu belirli bir süre için memleketlerine gelip fındık toplayabılıyor, izin günleri sınırlı olduğu için bir an önce fındığını satıp gitmek istiyor. Birçok kişinin evinde fındık muhafazası da mümkün değil. Lisanslı depoculuk gelişmediği için de elindeki fındığı emanete bırakmak istemiyor ve hemen satmak istiyor. Geriye sadece serbest piyasa ve tüccar seçeneği kalıyor.