Sektör, başta akaryakıt taşımacılığı olmak üzere, savunma sanayii, temizlik ürünleri, gübre, ilaç, kozmetik, çimento, boya, plastik, cam, seramik, elyaf gibi onlarca ürünün imalatında da çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin özellikle plastik ve boya sanayiinde üretim verileri incelendiğinde, Avrupa ülkeleri arasında ilk 5, dünyada ise ilk 10 ülke arasında yer alması dikkat çekici bir başarıdır. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) verilerine göre, 2021 yılında Türkiye ihracatı yüzde 32,9 artışla 225,4 milyar dolar, kimya sektörü ihracatı aynı dönemde 25,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Petrol Sanayi Derneği’nin (PETDER) aylık bülten ve yıllık raporlarına göre, Türkiye’de akaryakıt sektörü, 5 rafineri (lisanslı 6 rafineri), 64 dağıtıcı, 13.108 adet lisanslı akaryakıt istasyonu, yaklaşık 20 bin adet akaryakıt tankeri (LPG-LNG dahil) ile 81 ilde hizmet vermektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ocak 2022 verilerine göre, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Kuruluşlarının sayısı 294 adet, bu kuruluşlara bağlı olarak hizmet veren danışman sayısı yaklaşık 11 bin, SRC 5 sertifikasına sahip şoför sayısı yaklaşık 57 bin, SRC 5 eğitimi vermekle yetkili 86 adet, danışmanlık eğitimi vermekle yetkili 52 adet eğitim merkezi bulunmaktadır.

SRC 5 sınavlarının eğitimin hemen sonunda Bakanlığın görevlendirdiği “Sınav Gözetmeni” nezaretinde yapılması. Bu düzenleme hayata geçirilmesi halinde eğitime gelmeden eğitim almış gibi gösterilen adayların ve bu durumu suiistimal eden eğitim kurumlarının ortadan kalkmasının yanında ücret yatırdığı halde yoğun iş temposu nedeniyle sınava giremeyen şoförlerin ortadan kalkacağı ve taze bilgilerle sınava girileceğinden dolayı sınavlardaki başarı oranının da tahmini yüzde 40 oranında artacağı gibi onlarca iyileşme yaşanacaktır. Gemiyle gelen tank konteynerleri taşıyan şoförün SRC 5 Sertifikası ve aracın ADR Uygunluk Belgesi zorunluluğu kontrolleri yeterli değil. Bu durum, haksız rekabete yol açtığı gibi can ve mal güvenliğinin de hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden tehlikeli maddelerin geçişleri ile ilgili sektörün 3 talebi var:

1. Konvoy sayısı yetersiz: Avrupa’dan Asya’ya geçişleri örnekleyecek olursak; gece 01:30, gündüz 14:30 akşam saat 21:30’da konvoy düzenlenmektedir. Sektörün beklentisi her iki yaka geçişleri için mutlaka öğleden önce saat 10:30 veya 11:00’e bir konvoy daha ilave edilmesi yönündedir. Böylelikle, yaşanan gün kayıplarının sona erecektir.

2. İşaretleme yükümlülüğü olmasa da kimyasal taşıyan araçların konvoy zorunluluğu: ADR sözleşmesi ve Yönetmelik hükümleri işaretleme yükümlülüğü olmayan araçların şoförlerinden SRC 5 Sertifikası başta olmak üzere, hız limitleri, tünel kısıtlamaları ve teçhizat gibi bazı gerekliliklerden muaf tutarken, YSS Köprüsü ambalaj içinde taşınan evsel temizlik maddesi dahil (çamaşır-bulaşık deterjanı) tüm kimyasalları konvoya tabi tutması zaman kaybı ve ekonomik kayıplara sebep olmaktadır.

3. “Tedbirler Belgesi” alma zorunluluğu: Bahse konu “Tedbirler Belgesinin” karşılığı gerek ADR ve gerekse Karayoluyla Tehlikeli Maddelerin Taşınması Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerinde “Yazılı/Kaza Talimatıdır”. Sözleşmeye taraf 50 ülkenin hiçbirinde yazılı talimat dışında bir belgeye ihtiyaç duyulmadığı gerçeğinden hareketle, bir şekilde zorunlu kılınmış olan Tedbirler Belgesi adlı belgenin kaldırılması gerekmektedir.