Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, son dönemde hakemlerin eleştirilmesi ve bu konunun hakemlerin psikolojisini etkilemesiyle ilgili konuştu. Hakemlerin kendilerini ifade etmesi gerektiğini söyleyen Yavuz, “Hakem camiasının bir sözcüsü olmalı ve kararların nasıl ve neden verildiğini izah ederek, hakemlerin kendilerini ifade etmesi sağlanmalı” dedi.

Her sezonun ilk haftasından itibaren eleştiri oklarının hedefinde olan hakemlerle ilgili olarak Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, açıklamalarda bulundu. Hakemlik mesleğinin dünyadaki en zor meslek gruplarından birisi olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Yavuz, “Sonuçta bir hizmet veriyorsunuz, bu hizmette de yanlışlıklar olabiliyor, hata olabiliyor, yanlış anlaşılma olabiliyor ancak çıkıp bunu kimseye anlatamıyorsunuz. Bu vahim bir durum. Hakemler kendini anlatamadığından dolayı oldukça olumsuz bir durum ortaya çıkıyor. Bu nedenle hakem arkadaşların profesyonel destek ve yardım almaları gerekiyor. Zor bir görev bu. Hakemlerin bir takım tartışmalara sebebiyet vermemeleri için konuşmaları yanlış olabilir belki ama hakemlerin hepsini temsil eden hukuki bir kişi olabilir. Bu kişi MHK’den bağımsız olarak hakemler için açıklamalarda bulunabilir. Hakemin yanlış anlaşıldığı bir karar, hakemler kendini savunamadığı için büyüyebiliyor. Hakemlerin maç içinde yaptıkları ya da yapmadıkları hareketleri, neden faul çaldığıyla ilgili izahat yapamadığı için ‘Vurun abalıya’ durumu oluyor. Bir hakem saha içinde hiç hata yapmamış olabilir. Hakem arkadaşların da saha içinde vücut diline dikkat etmesi gerekiyor. Sarı kart gösteriş şekli, oyuncuyla diyalog şekli önemli. Kart gösterirken empatik yoldan da gidebilirsiniz, sempatik yoldan da gidebilirsiniz, agresif yoldan da gidebilirsiniz. Bunlar çok farklı şeyler. Birinde futbolcuyu hata yapmaya teşvik edersiniz, diğerinde sakinleştirirsiniz. Hakem arkadaşların bu konuya çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü diğer oyunculara olayın geriliminin yansımaması lazım. Kart uygulamasından sonra mevcut gerilim diğer oyunculara aksediyorsa, bu durum iyi bir psikoloji değil. Sarı kart gösterecekseniz bile sempatik olarak göstereceksiniz, futbolcuları tahrik etmeyeceksiniz. Maç içinde hakemin oyunun psikolojisini okuması ve buna göre davranması çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Açıklama olursa durum kişiselleşmez”

Hakemlerin bir sözcüsünün olması durumunda kamuoyunun en azından bir açıklama duyacağını da söyleyen Mehmet Yavuz, “Böyle bir durumda kamuoyu ya sakinleşir ya da tartışma büyük gider. İki ihtimal söz konusu burada ama genel itibariyle hakemlerin bu davranışı, yaptığı açıklama, daha olumlu olur. Hiç açıklama yapmamaktan ve sessiz kalmaktan daha etkili olur. Böyle bir durumda da olay kişiselleşmez. Hakemlikte özellikle bu pozisyonları anlatacak, onları temsil edecek bir kişiye ya da kuruma ihtiyaç var. MHK de hakemleri temsil ediyor ama bu bağımsız bir durum olmalı. Çok önemli bir konu daha var. Özellikle maç sonrasında televizyonlarda yorumcular pozisyonları defalarca yavaşlatarak yorum yapıyorlar. Bence kesinlikle buna girmemeleri lazım. Çünkü hakem o anda normal aksiyonla değerlendirme yapıyor. Siz yavaş çekime aldığınızda pozisyonun ahengi ve şiddeti değişebiliyor. Bu bence doğru değil. Hakem orada pozisyonu yavaş çekime alarak mı karar veriyor? Özellikle kanallar özelinde konuşursak, yavaş çekim üzerinden yorum yapılmamalı. Pozisyonu normal akışıyla izleyerek yorum yapmak gerekiyor. Yavaş çekimde mutlaka bir şey çıkarıyorsunuz. Bu durum da taraftarı kışkırtıyor. Normal aksiyonla görüp değerlendirme yapmak gerekiyor. Diğer türlü çok farklı yorumlar çıkabiliyor. Yorumcu da istediği gibi yorum yapabiliyor burada” diyerek sözlerini tamamladı.