Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir ülke olduğunu vurgulayarak “Özellikle son 2 buçuk yılda pandemi sürecinde gördüğümüz, kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biriydi. Hem üretime devam ederken hem de diğer ülkelere yardım etti” dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde(OMÜ) Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesinde ’100. Yılında Samsun’da Gençlik Perspektifi’ söyleşisi düzenlendi. Söyleşiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hukuk Politikaları Kurul Üyesi Ayşe Türkmenoğlu, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan, OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluş müdürleri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığını ve dezavantaj olarak insanların yalnızlaşmasına yol açtığını söyleyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, “İnsanı insan yapan değer sosyal varlık olmasıdır. Sosyal varlığında sadece klavye başında duygu ve düşüncelerini anlatması yetmez. İnsanların göz göze, diz dize, el ele birbirinin o enerjisini hissetmesi çok daha farklıdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde biz şunu idrak etmiştik, milletvekilleri gerçek manada kanunları teklif eden, kanunların arkasında duran ve parti genel başkanlarıyla parti yöneticileri dışında insanlığa dokunacak kanun teklifleri eden insanlar olsun” diye konuştu.

Coğrafya kaderdir diyen Türkmenoğlu, “Kaderimizin üzerine bir de ülkemizin sürekli etrafının kuşatılması, iç karışıklığa yönelik olarak hem içerden hem de dışardan sosyal düzenin, barış ortamının bu şekilde baltalanmaya çalışılması ile karşı karşıya kalmıştır. Ülkemiz ekonomik anlamda ne kadar güçlüyse dünyadaki sözünüz de o kadar güçlüdür. Ülkemiz savunma sanayisinde ne kadar güçlüyse dünyada ki pozisyonda o kadar güçlü olur” ifadelerini kullandı.

“Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke”

Yurt dışına yerleşmek isteyen gençlerin sabırlı olması gerektiğinin altını çizen Türkmenoğlu, “Türkiye edilgen bir konumda değil etken bir konumda. Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke. Özellikle son 2 buçuk yılda pandemi sürecinde gördüğümüz, kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biriydi. Hem üretime devam ederken hem de diğer ülkelere yardım etti, yani potansiyelimiz var. Belki potansiyelimizi kullanmamız noktasında biraz eksiklerimiz vardı ama umarım kısa zamanda bunlarda bulunan eksikler de giderilecek. Gençler istedikleri alanda istedikleri gibi çalışmaya gelecekler ve iş bulabilecekler” şeklinde konuştu.

Her dönemin kendine ait zorluklarının bulunduğunu ifade eden Türkmenoğlu, “Türkiye’deki bu düzen ideoloji bağlamında iyi bir düzen değil bu düzeni değiştireceğiz. Sizler anlaşılmak istiyorsanız sizden önceki nesilleri anlamalısınız. Ancak empati kurarak bir yerlere varabiliriz. Ne yazık ki tüketim toplumu olduk. Bize dayatılan hayat koşulları, filmler, diziler, reklamlar dahi bizi sürekli tüketime itti. Sürekli tüketen ama üretemeyen bir konumda olduğumuz zaman başkalarına muhtaç duruma düşeriz. Bizler de dünya standartlarının üstünde yaşayalım istiyoruz fakat bir taraftan da üretelim ki ürettiğimiz sürece tüketebilelim. Başkalarına ve başka ülkelere muhtaç olmayalım. Kendimize inancımız tam olsun ki dışarıyla olan meselelerde ilişkilerimizi geliştirelim. Hayat öğrencilikten ve okul sınavlarından ibaret değil acı yaşayacağız, mutlu olacağız. İyi olmadan kötünün durumu anlaşılmıyor, kötü olmadan da iyinin durumu anlaşılmaz, hayat böyledir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Söyleşi, katılımcılara hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.