Türkiye’de sağlık turizminin geliştirilmesi adına değerlendirmelerde bulunan Suzermed Clinic kurucusu Hasan Süzer, sağlık kuruluşlarının akreditasyon standartlarının geliştirilmesi ve gerekli akrediteyi sağlayamayan sağlık kuruluşlarının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.

Türkiye’de ve dünyada gelişme döneminde olan medikal turizmin daha da geliştirilmesi adına birtakım önerilerde bulunan Suzermed Clinic kurucusu Hasan Süzer, mevzuat çalışmalarında, sağlık kuruluşlarının verecekleri hizmetin çerçevesine dikkat edildiği kadar yurt dışından gelmesi beklenen sağlık turistlerinin beklentilerine de dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Yurt dışında kurulacak irtibat ofislerinin, orta ve uzun vadede oldukça yararlı olacaklarını düşündüğünü de belirten Hasan Süzer, “Hastaların transfer bağlantılarının istikrara kavuşturulması, kurumsal boyuttaki anlaşmaların takip edilmesi, hastaların evlerine döndükten sonraki süreçlerin takip edilmesi açısından bu ofislerin oldukça yarar sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

Türkiye’nin son yıllarda sağlık alanında gerçekleştirdiği çeşitli yatırımlar ile sağlık turizminde bir atılım sağladığını da dile getiren Hasan Süzer, sağlık turizminde Türkiye’nin tercih edilme sebeplerini ise bekleme süresinin olmaması, kişilere özel hizmet sunulması, kalitenin dünya standartlarında olması, fiyatların ekonomik olması şeklinde yorumladı.

“Bilgi transferi sağlanmalı”

Sağlık turizminde aracılık yapan firmaların, hizmet alanlarının, hastanın evden çıkmasından tekrar eve girmesine kadar ki tüm süreçleri kapsaması gerektiğini belirten Süzer, “Bu alandaki pazarlamalarımız rasyonel ve gerçekçi olmalı, potansiyel hastalara agresif satış yapılması yerine transparan bilgi transferi sağlanmalı, biz şirketimiz Suzermed Clinic olarak bu konuya çok hassas yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Komşu ülkelerdeki sağlık sistemleri, teşhis, tedavi, sigorta ve sağlık teknolojilerinin incelenerek, hedef ülkelerin ve pazarların tespit edilmesinin önemine değinen Hasan Süzer, “Özellikle global alanda en çok konuşulan yabancı dillere hâkim bir ekip ile bu ülkelerin sağlık, turizm ve vatandaşlık hukuku konusunda da eğitim almış personel sayısının hızla artırılması gerekmektedir. Verilen hizmeti geçici olarak görmek yerine, geleceğe yönelik yapılan ilk çalışma olarak gördüğümüzde, bu hizmetin daha iyi verilmesi için azami derecede dikkatli oluruz” diye konuştu.

Türkiye’nin sağlık alanında açılabileceği hedef ülkeleri Almanya, Hollanda, İngiltere, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak olarak sıralayan Süzer, bu ülkelerin hem tarihi hem de kültürel olarak Türkiye’den yapılacak girişimlere açık olduğunun altını çizdi.