Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Gültaç Dayı, Ramazan sonrası süreçte yaşanan hazımsızlık ve mide problemlerini önlemenin yollarını, tatlı tüketirken dikkat edilebilecek hususları, ana öğünlerde porsiyon kontrolü yöntemlerini ve artırılan su tüketimi ile hareket miktarının metabolizma üzerindeki etkilerini anlattı.

Sağlığın korunması ve iyileştirilmesinde yeterli ve dengeli beslenme, hayatımızın her döneminde en önemli faktörlerden biridir. Ancak, Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, günlük öğün sayısını azaltmaları ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girer. Kimi kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederken, kimi kişiler ise “oruç bitti şimdi yeme zamanı” diyerek aşırı miktarda besin tüketir. Ramazan ayı sonrası aşırı yemek yeme ile bazı problemler kaçınılmaz olur. Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir.

Hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlıları tercih edin

Özellikle bayram süresince ve sonrasında, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine, sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Günde en az 2 porsiyon meyve tüketilmelidir. Meyveler vücudunuza karbonhidratı yeterli oranda almanızı sağlayacağından, tatlı isteğinizde de azalma olacaktır.

Güne kahvaltı ile başlayın

Yeterli enerji ile güne başlarsanız, gününüz daha güzel seçimlerle geçer. Kahvaltı sofranızdan esmer ekmek ve bol çiğ sebzeyi eksik etmeyin. Bayram sofraları içinse yüksek hacimli, düşük kalorili besinler seçin. Sebze, meyve gibi yüksek su, lif, düşük yağ ve kalori içeriği olan yiyecekler, ana yemeğin yanında servis edilecek sağlıklı aperatiflerdir. Et tüketiminin arttığı bayramlarda, öğünlerin kalori değerini düşürmek, sindirime yardımcı olmak ve sağlık sorunları ile tadınızı kaçırmamak için mutlaka porsiyon kontrolüne dikkat etmeli, yağsız etleri ızgara, haşlama veya fırında pişirerek pilav, makarna, ekmek eşliğinde yemekten çok, sebze veya salatalarla tüketmelisiniz. Porsiyon kontrolünde en kolay yöntem kendi avuç içiniz kadar hesap etmektir. Yine hayali olarak bir tabağı dörde bölerseniz yarısını sebzeler, çeyreğini et, diğer çeyreğini de yoğurt ile doldurmak da kolay porsiyonlama yöntemidir.

Besinleri iyi çiğneyin

Besinleri iyi çiğneyerek küçük lokmalar halinde getirmeliyiz. Bu sayede yediklerimiz daha kolay sindirilecek ve kullanılacaktır. Sindirim şikayetleri yaşamayacak, şişkinlik, hazımsızlığın önüne geçmiş olacaksınız.

En az 2 litre su tüketin

Bayram boyunca, çay, kahve, meşrubat tüketiminin artması ile su içmek ikinci plana atılıyor. Oysaki düzenli bir sindirim sistemi ve metabolizmayı canlandırmak için yapmanız gereken en önemli beslenme kuralı, günde 8-10 bardak su içmektir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmalarını öneriyoruz.

Hareketinizi artırın

İşlerinizin yoğunluğundan, zamansızlıktan şikayetçiyseniz işte size altın fırsat! Bayram tatilinde yürüyüş yapın. Gün içinde yapacağınız 30-45 dakikalık tempolu yürüyüşler hem Ramazan ayında yavaşlayan metabolizmayı hızlandıracak, hem de bayramda yediklerinizi sindirmenize yardımcı olacaktır.

İpucu

10 adet yaprak sarma yerseniz beslenmenizden 2 dilim ekmek azaltın.

1 dilim börek için beslenmenizden 2 dilim ekmek + 1 dilim peynir azaltın.

1 dilim baklavanın; 1 öğün kadar kalori içerebileceğini unutmayın.