Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Kişilerin sağlıklı beslenme anlamında ciddi atması gerekiyor. Özellikle vücut kitle endeksi yüksek olan kişilerde belli kanser türleri yüksek görünüyor” dedi.

Türkiye’nin en eski ve en köklü sivil örgütü olan ve dünyanın en kıdemli kanser örgütlerinden biri olan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü için farkındalık oluşturmak ve harekete geçmek amacıyla basın toplantısı düzenlendi. 1947 yılında kurulan ve o günden bugüne Türkiye’de kanserle mücadele noktasında çalışmalar sürdüren Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, Ankara’da bir AVM’de gerçekleşen toplantıda kansere dair birçok konuyu ele alırken, kanser hastalığının çözüm yollarını da anlattı.

“Yüksek tütün kullanımı nedeniyle Akciğer Kanseri erkeklerde bir numarada”

Türkiye’de her yıl yaklaşık olarak 230 bin civarında kanser teşhisi konulduğunu belirten Kutluk, “Yüksek tütün kullanımı nedeniyle Akciğer Kanseri erkeklerde bir numarada, kadınlarda ise dördüncü sırada. Bunun hemen yanında kadınlarda Meme Kanseri, erkeklerde Prostat Kanseri sık görülüyor. Üçüncü sırada hem erkeklerde hem kadınlarda kalın bağırsak kanserleri yer alıyor. Bunların dışında yine Mesane Kanseri ve Mide Kanseri gibi kanserler sık görülen kanserlerdir” diye konuştu.

Kutluk, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu kaydederken, her yıl kanser teşhisi konulan 20 milyon insandan yaklaşık 10 milyonunun hayatını kaybettiğini ekledi. Kutluk, kanseri önlemeye yönelik tedbirler alınması sonucu 10 milyon kişi içerisinden yaklaşık 5 milyon kişinin hayatının kurtarılabileceğini söyledi.

“Kanser özellikle vücut kitle endeksi yüksek olan kişilerde belli kanser türleri yüksek görünüyor”

Gıda endüstrisinin düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Kutluk, “İşlenmiş gıdalardan tutun kişilerin beslenme alışkanlıklarına kadar tedbir alınması gerekiyor. Vergileri mi artırırsınız, eğitimler mi yaparsınız, etiketler üretip bilgilendirmeyi mi güçlendirirsiniz. Bunun bilinen birçok yöntemi var. Kişilerin sağlıklı beslenme anlamında ciddi atması gerekiyor. Özellikle vücut kitle endeksi yüksek olan kişilerde belli kanser türleri yüksek görünüyor. Tütünün yanına beslenmeyi doyduğunuz zaman, beslenmenin yanına alkolü koyduğunuz zaman, bunların yanına fiziksel aktiviteyi koyduğunuz zaman tüm kanserlerin yüzde 30’undan fazlasının önlenebilir olduğunu biliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Türk vatandaşları artık Türkiye’de tedavi olabiliyorlar”

Türk vatandaşların gelişen sağlık sistemi dolayısıyla artık tedavi için yurt dışına gitmediklerinin altını çizen Kutluk, sözlerine şöyle devam etti:

“Türk vatandaşları artık Türkiye’de tedavi olabiliyorlar. Bu çok güzel bir şeydir. İlaca erişimde zaman zaman sıkıntılar olmakla beraber ciddi anlamda bir sıkıntı yoksa sosyal devlet olarak Türkiye, Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan beri yürüttüğü sağlık hizmetleri ile vatandaşlarına kanser de dahil olmak üzere sağlık hizmetini sunabiliyor.”

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Yazmanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, pandemi dönemi boyunca kanser konusunun toplumun dikkatlerinde uzaklaştığını söyleyerek, “Oysa Koronavirüse rağmen kanser, Koronavirüsten daha öldürücü, daha yaygın ve toplumsal, ekonomik, tıbbi ve bilimsel yönden vermiş olduğu yük hala Koronavirüsten daha fazladır. Aslında Kovid çıkmadan evvel ki temel yaklaşım kanserin de aynen Koronavirüste olduğu gibi önlenebilir, erken tanı koyulabilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu konusunda hem fikir düşünce vardı” dedi.

“Eğer yeteri kadar yaşarsa 2 erkekten bir tanesi ömür boyu mutlaka kanser oluyor”

Her 3 kişiden 1’inin kanser adayı olduğunu ifade eden Yalçın, “Eğer yeteri kadar yaşarsa 2 erkekten bir tanesi ömür boyu mutlaka kanser oluyor. İkincisi bu tür olayların çoğu erken oluyor. Aynı zamanda bir iş gücü kaybı oluyor çünkü erken ölüyoruz, 50 yaşından sonra oluyor. Oysa 50 yaşından sonra insan yetişmiş, ülkesine hizmet edebilir hale gelmiş, bireysel olarak kendini yoğun çalışma sonrası gerçekleştirebilecek bir zamanda kaybediyoruz. Bunlar çok büyük ekonomik kayıp, insani kayıptır” açıklamalarında bulundu.