Son yıllarda sık sık kulağınıza çalınmıştır, gribe yakalanmamak için veya yakalandıysanız çabuk atlatabilmek için eczaneye gidip vitamin desteği almak istersiniz, bazı vitamin takviyesi ürünlerinde ayrıca bulunan bir madde olarak altı çizilmiştir; "coenzym q10 içerir" ibaresi gözünüze çarpar. Peki nedir bu koenzim q10? Doğal bir bileşik mi? Vücudumuz kendiliğinden üretiyor mu? Tüm bu sorulara gelin birlikte yanıt arayalım...

KOENZİM-Q10 NEDİR?

Öncelikle Koenzim Q10 nedir onu bir açıklayalım... Koenzim Q10 hemen hemen tüm hücrelerimizin zarında bulunan yağda çözünen, vitamine benzeyen bir madde. Besinlerden enerji üretmek için gereken ve vücuda hasar veren molekülleri temizleyen güçlü bir antioksidan. Vücudumuzda en çok kalp, karaciğer ve böbrekler gibi enerji ihtiyacı yüksek organlarımızda bulunuyor. İlk kez 1957 yılında Wisconsin Üniversitesi'nde araştırmacı Frederick Crane tarafından keşfedilmiş ve keşfinden bu yana sağlık üzerindeki potansiyel yararları çok sayıda araştırmayla gösterilmiş.


BESİNLERLE ALIMI YETERSİZ OLABİLİR
Koenzim Q10 birçok hayvansal ve bitkisel kaynakta da bulunuyor. En zengin kaynakları somon, ton balığı gibi yağlı balıklar, kırmızı et ve yumurta. Bitkisel besinlerden ise ıspanak, brokoli, karnabahar, portakal, çilek ve antep fıstığı en fazla koenzim Q10 içeriğine sahip olanlar. "Hem besinlerde var olan hem de doğal olarak üretilen koenzim Q10 neden tablet şeklinde alınmalı?" sorusunun cevabı ise şöyle: Besinlerden aldığımız bu bileşik, büyük moleküler kütlesi ve suda çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle vücut dokularındaki bu maddenin çok azına katkıda bulunur. Bir başka deyişle bu bileşen besinlerle alındığında dokular yeterince yarar sağlayamaz. Ayrıca besinlerden günlük ancak 3-5 miligram kadar koenzim Q10 alabiliriz ki bu miktar önerilenin yüzde 10'unu bile karşılamaz.


HERKESE ÖNERİLMİYOR
Vücudun doğal koenzim Q10 üretimi yaşa ve hastalıklara bağlı olarak azalır. 40 yaş üstündeki bireylerde, şeker hastalarında, kalp yetmezliği yaşayanlarda, kanser hastalarında ve kolesterol ilacı kullananlarda koenzim Q10 daha düşük miktarda bulunur. Yapılan bilimsel çalışmalar sağlıklı yetişkinlerde yeterli koenzim Q10 üretildiğini ve ek takviye kullanımına gerek duyulmadığını göstermekte. Bu nedenle herkesin koenzim Q10 kullanmasına gerek yok.

KALP HASTALARI KULLANABİLİR
Kalp yetmezliği yaşayan hastaların kalp kasında koenzim Q10 seviyesi düşüktür. Bu da kalp kası hücrelerini yıpratan serbest radikallerin daha fazla oluşmasına neden olur. Koenzim Q10 takviyesi bu hastalarda radikaller ile savaşır, egzersiz kapasitesini ve kalp fonksiyonlarını artırır. Kalpte plak birikimi ve atar damarlarda daralmayla gelişen koroner kalp hastalığına sahip bireylerde de koenzim Q10 damarları genişletir ve böylece kalp krizi geçirme riskini azaltır. Ancak unutmayın ki bu besin desteği ilaç yerine geçmez ve bu desteği kullanmak tek başına mucize yaratmaz.


KAN ŞEKERİ KONTROLÜNÜ SAĞLAR
Şeker hastalığı pankreastan üretilen ve kan şekerini düzenleyen hormon olan insülinin eksikliği veya etkin kullanılamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Sağlıksız beslenme, stres gibi dış faktörler pankreas hücrelerine hasar verir, şeker hastalığının oluşumunu ve ilerlemesini destekler. Koenzim Q10 bu hastalarda hasar oluşumuna neden olan bileşikleri adeta ortamdan süpürür atar. 12 hafta süren kapsamlı bir çalışmada şeker hastalarında koenzim Q10 takviyesinin kan şekerini düzenlediği bulunmuştur. Ayrıca yağları enerjiye dönüştürür, böylece yağ hücrelerinin birikimini azaltır ve şeker hastalığının başlıca risk faktörü olan obeziteyi önler.


KOLESTEROL İLACININ YAN ETKİLERİNİ AZALTABİLİR
Vücudumuzda koenzim Q10 sentezi kolesterolün üretimi ile ortak bir yolda gerçekleşir. Bu nedenle kolesterol düşürücü ilaç kullananlarda kolesterol ile beraber koenzim Q10 üretimi de baskılanır. Araştırmacılar bu noktadan hareket ederek bu durumun kas ağrısı, yorgunluk gibi yan etkiler oluşturduğunu savunmakta. Koenzim Q10 bu hastalarda takviye edildiğinde enerji üretimini artırarak bu yan etkileri azaltabilir. Yapılan önemli bir çalışmada kolesterol düşürücü ilaç kullanan hastalarda bir ay boyunca günde 100 miligram koenzim Q10 takviyesiyle katılımcıların kas ağrısında yüzde 40 oranında azalma bildirilmiş.


BEYİN SAĞLIĞINDA DA ETKİN
Beyin hücrelerimizin enerji üretim merkezleri olan mitokondriler ilerleyen yaşlarda hem tembelleşir hem de sayıları azalır. Koenzim Q10 mitokondride fonksiyon kaybını önler, enerji üretimini destekler ve beynimiz için adeta bir kalkan oluşturur. Bunun yanında beyin dokusu bol miktarda yağ asidi içerir ve oksijen ihtiyacı fazladır, bu nedenle beynimiz hasarlara karşı çok duyarlıdır. Koenzim Q10 antioksidan etkisiyle hasar oluşmasını önleyerek bunama, Alzheimer ve Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatır.


KANSERLE EN ÖNDE O SAVAŞIYOR
Vücutta hücre hasarına neden olan ve hücrelerin görevlerini yerine getirmesini engelleyen serbest radikaller adı verilen kötü hücrelerin artmasıyla kanser riski artar. Koenzim Q10 serbest radikallerle savaşır, sağlıklı hücrelerde ise enerji üretimini artırarak vücut direncini de artırır, böylece kanserden korur.


YAŞLANMA KARŞITI
Cildimiz soğuk, sıcak, hormon değişimleri, stres gibi birçok faktöre maruz kalır. Bu zararlı faktörler cildin yaşlanmasını hızlandırır. Yaşlandıkça cildimizin nem düzeyi azalır, cilt kurur ve sarkmaya başlar. 40 yaş sonrasında koenzim Q10 takviyesi alınması veya koenzim Q10 kremlerinin cilde uygulanması antioksidan sistemi destekler, zararlı faktörlerin etkilerini ortadan kaldırır, nemli ve diri bir cilt sağlar, kırışıkları azaltır. Ayrıca koenzim Q10 takviyesi cildin sıkı olmasını sağlayan kolajen liflerini aktif hale getirir.


Vücutta kolajen yapımını artırmak için kırmızı et, tavuk, hindi eti, balık, yumurta gibi proteinden zengin besinleri tüketin. C vitamini, çinko ve sülfür mineralleri de kolajen yapımını destekler. Bu nedenle etinizi sülfürden zengin soğan ve sarımsakla hazırlayın, yanına yeşil biber, maydanoz, tere, roka gibi C vitamininden zengin besinlerle hazırladığınız bir salata koyun ve yoğurt ile çinko içeriğini de artırarak yaşlanma karşıtı süper bir kombinasyon oluşturun. Dengeli ve çeşitli öğünlerinizi her gün bir tablet koenzim Q10 ile destekleyin.


HAMİLELER DİKKAT
Genellikle günlük 100-300 miligram aralığında koenzim Q10 takviyesi önerilir. Yaşlanmaya karşı 100 miligram kadar yeterli olur ancak hastalıklarda hekimlerin önerdikleri doz bireysel olarak değişebilir. Bu nedenle doktorunuza danışarak bu besin desteğinin dozunu belirlemenizi öneririm. Ancak çocuk, gebe ve hamilelere bu desteği kesinlikle önermiyorum çünkü bu konuda yapılmış hiçbir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca kan sulandırıcı ilaç kullananlarda ilacın etkinliğini azalttığı için bu hastalar da koenzim Q10 takviyesi almamalıdır.