Yeni yöntemi gazetecilere anlatan Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Orhan Murat Özdemir, Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Giorgio Fippi'nin geliştirdiği plazma teknolojisinin en etkili kullanıldığı alanlardan birinin, göz kapağı düşüklüğü ve göz alt kapağındaki torbalanmalar olduğunu söyledi. 
Göz kapaklarındaki düşüklüğün, görme kalitesi açısından ciddi sıkıntı yarattığını belirten Özdemir, "Cerrahi müdahale ile sorun çözümlenebiliyordu. Ancak şimdi yeni teknolojinin sunduğu plazma enerji olarak adlandırılan yöntemle, sorun neştersiz halledilmektedir. Herhangi bir cerrahi işlem uygulanmadığından pansuman da gerekmemektedir" dedi.

Göz kapağına ağırlık yaparak yorgunluk yaratan ve estetik açıdan daha yaşlı gösteren göz kapağı düşüklüğünün ortadan kaldırılmasıyla kaliteli ve geniş açıdan görme imkanı elde edildiğini dile getiren Özdemir, Avrupa'da uygulanan plazma enerjisi tedavisiyle başarılı sonuçlar elde edildiğini kaydetti.

-"Çevre dokuları hızla sıkılaştırıyor"

Özdemir, plazma enerjisinin, sorun odaklı çalıştığını vurgulayarak, "Plazma enerjisi, havada bulunan gazları kullanarak etkili olur ve cildin en üst tabakasında buharlaşma yaratır. Neşterli operasyonlardan çekinenler için çok uygun bir yöntemdir" diye konuştu.

Uygulama yapılan alandaki çevre dokuların, sıkılaşarak gerildiğini ifade eden Özdemir, şu bilgileri verdi:

"Üst göz kapağı cildinde yaş ve genetik nedenlerle ortaya çıkan değişiklikler sarkma, cilt fazlalığı ve torbalanma şeklinde kendini göstermekte. Klasik yaklaşımda, fazla olan cildin çıkarılması, göz kapağı kasının ve fıtıklaşan yağ kitlelerinin onarılması söz konusu. 

Plazma enerjisi sayesinde herhangi bir kesi olmadan ve iz bırakmadan arzu edilen sonuca ulaşılabiliyor. İşlem genellikle uyuşturucu krem uygulamasını takip eden 30-45 dakika sonra gerçekleştirilyor. Uygulama her iki kapak için yarım saat kadar sürüyor. Uygulama sonrasında sıvı fondoten ile kapatılabilen küçük kabuklu bir görüntü olabiliyor. Bu görüntü 4-10 gün gibi bir zaman diliminde geçer ve istenilen iyileşme sağlanır."

Uygulama yapılan bölgede kılcal damar, yağ ve sinir dokularının olumsuz etkilenmediğini dile getiren Özdemir, uygulama sonrasında leke ve iz kalmayacağını, uygulama sırasında da herhangi bir ağrı hissedilmediğini söyledi. 

Özdemir, uygulamanın göz kapağı düşüklüğü dışında aktif akne ve akne izleri, leke ve cilt çatlakları konusunda kullanılabildiğini kaydetti.