Kalbinin attığını görünce hayata bağlandım

Anne Hülya Karakuş, “Başka bir özel hastanede kontrollerime gittiğimde suyumun azaldığını ve sezaryene alınmam gerektiğini söylediler. Her şeyin normal gittiğini sanıyordum fakat öyle değilmiş çok şaşırmıştım. İlk hamileliğimde herhangi bir sorun yaşamamıştım. Suyum azaldığı için tedavi gördüm. Daha sonra İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildim. Burada bana tedaviler uygulandı. Ardından sezaryene alındım. Çok fazla riskli ameliyattı. Işıl Ece hayata tutundu. İlk gün bebeğimi göremedim. Sonrasında hemşirelerin yardımı ile gördüm. Bebeğimi öyle görünce çok üzüldüm. Onun kalbinin attığını görünce hayata bir kez daha bağlandım. Kızım büyüdükçe ben daha iyi oldum. Sütüm ile ona zarar gelmemesi için beslenmeme dikkat ediyorum. Onu ilk kez kucağıma alacağım için ayrı bir heyecanım var. Doktorum Şenol Bey’e tekrardan teşekkür ederim” dedi.

Mucizenin adı: Işıl Ece

Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Şenol Bozdağ, “23 haftalık ve 385 gr olarak hastanemizde doğan Işıl Ece isimli kız bebek mucize bebeklerden biriydi. Çünkü bu haftalarda ve bu tartıda doğan ileri derecede prematüre bebekler, tam da yaşam sınırında olan bebeklerdir. Yaşama sansı düşük ve yaşasa dahi, ağır sekellere maruz kalabilecek bir haftadaydı. Biz yenidoğan uzmanları, kalbi atan her bir bebeğin, yaşam sınırının altında dahi olsa yaşaması için bir şansı olduğuna inanır ve onların yaşaması için elimizden ne gelirse yaparız. İste Işıl Ece’de, mucize bebeklerden biriydi ve bu şansı da çok iyi kullandı. Hayata sıkı sıkıya tutunarak yaşam mücadelesindeki ilk sınavını da başarıyla verdi.

İlk doğduğunda kendiliğinden solunumu olmayan bebeği hemen entübe ederek mekanik ventilatör yardımı ile solunum desteğine başladık. Akciğerleri henüz gelişmediği için, yeterince havalanamayan akciğerlerine surfaktan isimli özel bir ilaç uyguladık. Kıldan ince damarları olduğu için göbek damarından özel hazırlanmış; içinde protein, glukoz, elektrolitlerden oluşan bir sıvı ile beslenmesini sağladık. Küçük mucizemizin maceraları daha yeni başlıyordu. Takiplerinde, akciğere giden kan damarının açık kalması, sepsis denilen kan dolaşımı enfeksiyonu, kansızlık, beslenme intoleransı, kanama, oksijen bağımlılığı ve prematüre retinopatisi denilen ve 28 haftadan önce doğan tüm bebeklerin %50’sinden fazlasında görülen retina damarlarındaki anormallikler gibi birçok sorunla karşılaştı minik kahramanımız. Ancak tüm bu sorunlarla savaşan minik Işıl Ece hayata sıkı sıkıya tutundu ve bu mücadeleyi kazandı. Bugün 133. günlük olan ve hiçbir beyin sekeli gelişmeyen bebek Işıl Ece hala küvöz içinde oksijen tedavisi ile ve emmesi henüz gelişmediği için ağızdan sonda ile beslenerek taburcu olacağı günü beklemektedir” açıklamalarında bulundu.