Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, “Yunanistan geçmişte Avrupa Birliğini dolandırmaya çalışan sahtekârlık yapan bir devlet olduğunu gösterdi. Şimdi de hem sahtekârlık yapan, hem de oportünist bir devlet olduğunu gösteriyor” dedi.

Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) dış politikası, Rusya-Ukrayna savaşının gidişatı ve Yunanistan’ın son dönemlerde silahlanması ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yunanistan’ın daha önce Avrupa Birliğini dolandıran bir ülke olduğunu söyleyen Gürel, ABD’nin Yunanistan’ı açık bir üs bölgesi haline getirdiğini söyledi.

“Güç merkezleri arasındaki çekişme ve rekabet en üst düzeye çıkacaktır”

ABD ekonomik olarak Rusya, Çin ve Hindistan ile rekabet içinde olduğu hakkında konuşan Gürel, “Soğuk savaşın bitiminden sonra ABD’nin bir hegemonya çabası oldu. Bu çabanın boşa çıktığı, başarılı olmadığı görülünce de şimdi çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve ABD asıl güçler olarak ortaya çıkıyor ama bunun yan sıra yeni beliren güçler de var Hindistan gibi, BRICS üyeleri gibi. Dolayısıyla dünyada yeni bir sisteme doğru gidiyoruz ama bu sistemin henüz bütün yönleriyle ortaya çıktığını söylemek zor. Tam bir geçiş dönemi yaşıyoruz ve bu dönemde bu güç merkezleri arasındaki çekişme ve rekabet en üst düzeye çıkacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.

“NATO’nun doğu sınırlarının belli olması gerekiyor”

Dünya politikasında Türkiye’ye önemli bir rol düştüğünü aktaran Gürel, “Soğuk savaşın sonunda oluşmuş bulunan güvenlik mimarisi tamamen ortadan kalktı. Ortadan kalkınca hem nükleer silahların denetlenmesi ve azaltılması konusunda hem de konvansiyonel güçlerin denetlenmesi konusunda güvenlik mimarisinin yerine yeni bir şey konulması lazım. Özellikle Ukrayna üzerindeki mücadelenin son bulması ve NATO’nun doğu sınırlarının belli olması gerekiyor. Burada Türkiye’nin olumlu katkılarının olabilmesi mümkün” ifadelerini kullandı.

“Yunanistan geçmişte Avrupa Birliğini dolandırmaya çalışan sahtekârlık yapan bir devlet”

NATO ülkelerinin Rusya’ya uyguladığı ambargoya ve Yunanistan’ın buradaki tutumu ile ilgili konuşan Gürel, Yunanistan’ın artan silahlanmasını değerlendirerek şunları kaydetti:

“Yunanistan geçmişte Avrupa Birliğini dolandırmaya çalışan sahtekârlık yapan bir devlet olduğunu gösterdi. Şimdi de hem sahtekârlık yapan, hem de oportünist bir devlet olduğunu gösteriyor. 400 milyar doları aşkın bir borçla bir yandan silahlanma gayreti içerisinde. Kendi bağımsızlıklarını ve egemenliklerini başkalarının eline nasıl teslim ettiklerini görüyorlardır. ABD’nin adeta Yunanistan’ı açık üs haline getirdiğini görüyoruz. Böyle bir devletin her açıdan Oportünist davranması da doğal geliyor, Yunanistan’ın içine düştüğü durum içler acısı.”

“Türkiye’nin Atatürk’ün dış politikasına dönmesi şart oldu”

Türkiye’nin dış politikasını ve komşu devletlerle olan son yaklaşımlarını geç kalınmış doğru bir çaba olduğunu ifade eden Gürel, “Geç kaldık. 2010’ların ortasından itibaren büyük hatalarla yürütülen bir dış politika oldu ve çevremizde dostumuz kalmamış oldu. Şimdiye kadar İsrail ve Mısırla başlatılan yakınlaşma çabaları doğru çabalar. Buna hemen Suriye’yi de eklemek gerekiyor. Türkiye’nin yenidünya sistemi içerisinde Atatürk’ün dış politikasına dönmesi şart oldu. Bölgemizde barış ve işbirliği kuşağı oluşturmak önemli bir şart oldu. Bu doğruda atılacak adımlar desteklenmeli” diye konuştu.

“Ukrayna’daki mücadeleye batı karışması olursa nükleer silahların kullanılma tehlikesi var”

Rusya-Ukrayna savaşının bir an önce son bulması gerektiğine dikkati çeken Gürel, “Rusya ve ABD iki büyük nükleer güç, dolayısıyla Ukrayna’daki mücadeleye batı karışması olursa nükleer silahların kullanılma tehlikesi var, bu bütün dünyayı tehlikeye atabilecek bir gelişme. Bu işin bir sonunun gelmesi lazım. Ukrayna ve batı enerji tedariki konusunda zor durumda. Sert bir kışa giriyoruz. Her iki tarafın da ara uzlaşma çözümüne ihtiyaçları var” ifadelerine yer verdi.