“İl Buluşmaları” kapsamında Piri Reis Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının, İslam dinine ve milletimize hizmet etmekle görevli ekip olduğunu vurguladı.

Din görevlilerinin Peygamber varisi olduklarını kaydeden Başkan Erbaş, “Peygamber varisliğinden daha büyük bir unvan yok yeryüzünde. Onun için ne kadar şükretsek az. Şükrümüzü çalışarak, koşarak, yorulmadan ne kadar göstersek yine de şükrünü eda edemeyiz.” diye konuştu.

“Bizler, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz”

Din görevlilerinin, İslam dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“Biz, insanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için çalışıyoruz. Rabbimiz bize, ‘Hayırda yarışın.’ diye emretti. Bu ayet-i kerimeyi başımıza taç ettik ve koşmaya devam ediyoruz. Tıpkı Peygamberimiz gibi. ‘Ey örtüye bürünen, kalk, uyar.’ İnsanları inzar et, karanlıklara gömülmüş olan cehaletin dibine kadar batmış olan insanları o cehaletten kurtar. Emir geldi ve Efendimiz aleyhissalatü vesselam kalktı ve 23 sene boyunca koştu, yorulmadı.

Yorulmak kavramını lügatimizden çıkaracağız. Çünkü biz Peygamber varisiyiz. Peygamberimiz yoruldu mu? Peygamberimiz gönülleri fethederek yeryüzünün pek çok yerinde beldelerin, gönüllerin İslamla şereflenmesine vesile oldu. Peygamberleri örnek alalım. Peygamberlerin yolunda gidenleri örnek alalım.”

Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimizin müjdeci, uyarıcı, davetçi, şahit gibi farklı vasıflarla tanıtıldığına işaret eden Başkan Erbaş, “Şimdi bu ayetle kim muhatap? Biz muhatabız, Peygamber varisleri muhatap. Peygamber Efendimiz bize emanet etti bunu. ‘Allah’ın Kitabını ve Sünnetimi size emanet bıraktım’ dedi. O zaman bu şahitliği, müjdelemeyi, uyarmayı, daveti, irşadı biz yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“İslam’ın insanlığa gönderilmiş en büyük nimet olduğu gerçeğini insanlığa ulaştırmalıyız”

Başkan Erbaş, 1 Ekim itibariyle başlayacak olan Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın temasının ‘Peygamberimiz, Cami ve İrşat’ olduğunu hatırlatarak, “Sizler mürşide ve mürşitsiniz. Mürşit camilerimizde, sizlersiniz. Kur’an kurslarımızda mürşidelerimiz, hoca hanımlar. Mahallemizin bütün insanları bizim müridimiz. Mürit ne demek? Bizden öğrenmeyi murad eden insan demek. Yani, mürşitten öğrenmeyi, istifade etmeyi murad eden insan. İşte onların hepsinin bizden bir şeyleri öğrenmeyi murad etmesi lazım. Bu ne büyük bir lütuftur. Bize nasip olan bu görev, peygamber varisliği.” şeklinde konuştu.

Din görevlilerinden çok çalışmalarını isteyen Başkan Erbaş, “Hocalarımız, sadece namaz kıldırmıyorsunuz, biliyorum. Camilerinizi mektep haline getiriyorsunuz. Namaz öncesi, namaz sonrası Kur’an, ilmihal, tefsir, hadis dersleri yapıyorsunuz. İnşallah bunlara devam. Zaman geçirecek durumda değiliz. Ev ev dolaşmanız lazım. Mahalleleri dolaşmanız lazım. Güzel dinimizi güzel bir şekilde anlatmanız lazım. İslam’ın insanlığa gönderilmiş en büyük nimet olduğu gerçeğini insanlarımıza ulaştırmamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

“İhlasımız, heyecanımız ne kadar yüksek olursa başarımız o kadar yüksek olur”

Yapılan çalışmaların samimiyetle ve ihlasla yapılmasının önemini vurgulayan Başkan Erbaş, “Ne kadar çok gayret edersek, ne kadar çok samimi olursak, ihlasımız, heyecanımız, aşkımız ne kadar yüksek olursa başarımız o kadar yüksek olacaktır. ‘İnsana ancak ve ancak çalıştığının karşılığı vardır. Ve çalıştığının karşılığını insan görecektir.’ Bunu hayatınızda yaşıyorsunuzdur. Attığınız bir tohum nasıl yeşeriyor bunu görüyorsunuzdur. Siz tohumu saçmaya bakın.” diye konuştu.

Çocuklara küçük yaşta eğitim verilmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatan Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“4-6 yaş üzerinde niye bu kadar çok duruyoruz? Peygamber Efendimizin hadis-i şerifini unutmayalım. Peygamber Efendimiz, ‘Çocuklarınız 7 yaşına gelinceye kadar onlara abdest nasıl alınır, namaz nasıl kılınır, küçük küçük öğretmeye başlayınız’ demiyor mu? Bugün eğitim bilimciler ne diyor? İnsanoğlunun karakterinin yüzde 70’i, 80’i, en az yüzde 63 diyenler var, 7 yaşa kadar oluşur diyorlar. Yarının gençlerinin karakterinin oluşmasında bizim emeğimiz, rolümüz olsun. Bu dünyada kalacak bir şey değil. Bizimle beraber ukbaya gelecek. O gençlerin ne kadarı Rabbini, Peygamberini bilir, iyiyi, kötüyü ayırt eder, zaten Kitabımızın adı Furkan, yani iyiyi kötüden ayırmayı emreden bir kitap. Çocuklarımıza küçük yaşlarda bunları öğretmemiz lazım. Bunu biz öğreteceğiz. Bu bizim vazifemiz.”

“Yediden önce de yetmişten sonra da insanımıza ulaşmaya gayret edelim”

Din görevlilerine gayretli olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

“İnşallah 4-6 yaş gruplarımız, gençlik çalışmalarımız, aile irşat çalışmalarımız, manevi rehberlik çalışmalarımız, vaaz irşat çalışmalarımız, vaizlerimiz, müftülerimiz, müezzinlerimiz, hepimiz Peygamber varisleri olarak el birliğiyle toplumumuzun her kesimine, yediden yetmişe demiyorum, yediden önce de yetmişten sonra da hangi yaşta olursa olsun insanımıza ulaşmaya gayret edelim. Çalışalım. İmamlarımız, sizler camilerinizi birer mektep haline getirin. Camilerinizin dışına çıkın. Mahallenizde işyerlerini, dükkanları ziyaret edin. Gençlerle bir çay için, onlara kitap hediye edin, bir vakit namaz kılın. Bunları dert edinelim. Dert edinirsek Allah bize yardım eder.”

Başkan Erbaş, din görevlilerinin Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile Mevlid-i Nebi Haftası’nı tebrik etti.

Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Karaman İl Müftüsü Faruk Gürbüz ve çok sayıda din görevlisi katıldı.