Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Oktay, muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin yorumlarına cevap vererek, “Ülkemiz 20 yıldır ‘daha müreffeh yarınlar, daha güçlü Türkiye’ idealiyle başarı rotasında ilerlemektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki bu yolculuk gerektiğinde ‘bedel ödeyen’ ama bağımsız politikalarını hayata geçirme konusunda asla taviz vermeyen büyük Türkiye yolculuğudur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi reformu, kalkınmayı demokrasiyle desteklemek, güven ve istikrarı hukuk devleti ilkesiyle güçlendirmek yönünden yolculuğumuzda önemli bir merhaledir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin karar alma mekanizmalarını somut çıktılarla birleştiren, yönetimde eşgüdümü, acil durumlarda anında müdahaleyi kolaylaştıran, vatandaşlarımızın kamu hizmetlerine erişimini hızlandıran etkilerini her gün tecrübe etmekteyiz” diye konuştu.

Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile iddiaların aksine olduğunu söylediği şekilde erkler arası denge ve denetim mekanizmalarının net şekilde işlediğini dile getirerek, “Gücün erklerin birinde toplanması hem sistemin yapısında hem de uygulamada mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimizde tek adam değil, istişare vardır, katılımcı demokrasi vardır, hızlı ve etkin karar alma mekanizmaları vardır” dedi.

“Cumhurbaşkanımızı doğrudan millet seçmiştir ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Oktay, şöyle devam etti:

“Elde ettiğimiz kazanımları, siyasi çekişmeler, belirsizlikler, istikrarsızlıklar içinde çırpınan bir parlamenter sistemle, ekonomide hatta ülke savunmasında bile dışa bağımlı bir Türkiye’nin gerçekleştirmesi mümkün müydü? En küçük bir sarsıntıda, en ufak bir manipülasyonda dengesini kaybeden, dışımızdaki güçlerin tuzaklarına düşürülmeye çalışılan bir Türkiye ile bu günlere gelebilir miydik? Akıbeti belirsiz koalisyon hükümetleriyle, askeri ve bürokratik vesayetlerin prangalarıyla üstesinden geldiğimiz zorluklar aşılabilir miydi?”

Uygulamalardaki aksaklıkları sisteme yüklemenin, zamanın ruhunu okuyamayan günü geçmiş anlayışların ürünü olduğunu savunan Oktay, “Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle milleti gerçek anlamda egemen kılarak geleceğe yürüyoruz. Türkiye Yüzyılı; yönetişimi güçlü, hızlı ve esnek yapıda bir Türkiye ile istikrarın ve liderliğin yüzyılı olacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan işte bu güçlü yapının güçlü lideridir. Haksızca eleştiri oklarınızı yönelttiğiniz o lider, 20 yılda Türkiye’ye çağ atlatan, her alanda devrim niteliğinde adımlar atmış bir büyük öncüdür. Siyasi hayatının başlangıcından bu yana, aziz milletimize gece gündüz çalışarak kazandırdıklarını saymakla bitiremeyiz” ifadelerini kullandı.

Oktay, geçmiş zamana dönmeye gerek kalmadan Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanda Türkiye’ye kazandırdığını söylediği projeleri şöyle sıraladı:

“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sadece geçtiğimiz birkaç haftada Artvin Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali - dünyada 5. büyük HES’ten bahsediyorum-, Hasankeyf-Gercüş Tüneli ve 2000 Köy Yaşam Merkezi’nin açılışını gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin otomobili TOGG seri üretim bandından inmiştir ve TOGG Gemlik Kampüsü’nün açılışı gerçekleşmiştir. Şahlanma nerede diyordunuz ya; işte şahlanış çoktan gerçekleşmeye başladı ve devam ediyor. Her bir vatandaşımızın hakkını hukukunu koruyan, yüzünü ak eden, başını dik tutan çalışmalarıyla, ifade edildiği gibi bir cumhurbaşkanı açığı asla bırakmadan, toplumun tüm kesimlerine hitap etmektedir. Yereldeki mega hizmetlerle birlikte uluslararası alanda da tarih yazmaya devam ettik.”

“Rusya-Ukrayna Savaşı’nın oluşturduğu etkilerle pek çok ülke ne yapacağını bilmez durumdayken Rusya-Ukrayna arasında çözümden yana müzakereler kimin girişimi ile başladı?” diyen Oktay, “Dünyada gıda arz güvenliği tehlikeye düşmüşken, ‘tahıl koridoru’ kimin girişimi ile açıldı? Kabul edelim ki Recep Tayyip Erdoğan sayesinde” dedi.

“BM kürsüsünde ‘Dünya beşten büyüktür’ diye haykıracak duruşu kim gösterdi?”

Avrupa Birliği ülkelerinin mültecileri kadın çocuk fark etmeksizin ölüme terk ederken Türkiye’nin onlara yardım ettiğini dile getiren Oktay, “Covid-19 salgınının en kritik günlerinde o büyük ekonomiler dediğimiz ülkeler maske derdine düşmüşken, tüm dünyaya yardım elini kim uzattı? Küresel eşitsizlik, açlık, kuraklık dünyanın pek çok bölgesinde kol gezerken, küresel sorunlara bir türlü çözüm bulamayan uluslararası topluma, tam da kendi kalbinde; BM kürsüsünde ‘Dünya beşten büyüktür’ diye haykıracak duruşu kim gösterdi? Daha nicelerini sayabileceğimiz örnek lider diplomasisi girişimleriyle Cumhurbaşkanımız daima milletimizin hak ve menfaatlerinden yana tutum sergilemiştir” ifadelerine yer verdi.

“Mısır’la ilişkilerin normalleşmesine yönelik temaslarımız, iki tarafın ortak iradesi, müşterek menfaatleri ve karşılıklı saygı çerçevesinde sürmektedir”

Milletvekillerine yönelik herhangi bir ülkeyle temasını eleştirmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterdiğini söylediği irade müktesebatına bakmalarının önemli olduğunu söyleyen Oktay, “Ortadoğu’da son dönemde yaşanan jeopolitik dönüşüm bölge ülkelerinin yaklaşımlarına da yansımıştır. Ülkemizin bölge sathında yürüttüğü işbirliğini önceleyen tutum, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail’le ikili ilişkilerde de yeni bir döneme girilmesiyle neticelendi. Mısır’la ilişkilerin normalleşmesine yönelik temaslarımız, iki tarafın ortak iradesi, müşterek menfaatleri ve karşılıklı saygı çerçevesinde sürmektedir. Ülkemizin, milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yaptık ve onu yapıyoruz” diye konuştu.

“Fiyat istikrarını sağlamak ve vatandaşımızı enflasyonun altında ezdirmemek için gereken politikaları hızla uyguluyoruz”

Fiyat istikrarı ve ücret adaleti ile ilgili iddialara cevap veren Oktay, “Gıda fiyatları; enerji, hammadde fiyatları, döviz kuru, girdi maliyetleri, arz ve talep gibi birçok faktör ve eğilimden etkilenmektedir. Son dönemdeki gelişmeler, üretici girdi ve lojistik maliyetlerinin önemli derecede yükselmesine sebep olmuştur. Başta gübre, enerji ve yağlar olmak üzere tarımsal girdi fiyatlarında küresel düzeyde yüksek artışlar dikkati çekmektedir. Ülkemiz de küresel fiyatlardaki bu artışlardan olumsuz etkilenmiştir. Fiyat istikrarını sağlamak ve vatandaşımızı enflasyonun altında ezdirmemek için gereken politikaları hızla uyguluyoruz” dedi.

“Vatandaşların fiyat artışlarından en az düzeyde etkilenmesi amacıyla 2022 yılında 276,8 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiştir”

Ücretlere ilişkin konuşan Oktay, en düşük devlet memuru aylığının ekim ayı itibarıyla 9 bin 105 liraya yükseltildiğini hatırlatarak, “SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında ise yüzde 78,6 oranında kümülatif artışlar yapılmıştır. Türk lirasını daha cazip hale getirmek ve döviz kurlarındaki oynaklığı azaltmak amacıyla Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) uygulaması başlatılmıştır. Vergi indirimleri vasıtasıyla vatandaşların fiyat artışlarından en az düzeyde etkilenmesi amacıyla 2022 yılında 276,8 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiştir” dedi.

Oktay, 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere asgari ücretin net 5 bin 500 lira olduğunu anımsatarak, “2021 yılına göre net asgari ücretin kümülatif (birikimli) artış oranı yaklaşık yüzde 95’tir. Tüm ücretlilerin asgari ücret düzeyine kadar olan gelirleri gelir ve damga vergisi dışında bırakılarak tarihi bir adım atılmıştır. Yapılan yasal düzenlemeyle yalnızca işçiler değil, tüm çalışanlar kapsama alınmıştır. Böylece ücretlerin asgari ücrete kadar olan kısmı vergi dışı bırakılarak işçilerin net ücretlerinde çok önemli bir artış sağlanırken, istihdam, üretim ve yatırım da desteklenmiştir. Son iki kararını işçi ve işveren kesiminin oybirliği ile alan Asgari Ücret Komisyonu, 2023 yılı asgari ücretini belirlemek üzere çalışmalarına aralık ayında başlayacaktır. Asgari ücretin toplumun tüm kesimleri bakımından memnuniyet sağlayacak bir düzeyde, işçi ve işveren taraflarının tam mutabakatıyla belirleneceğine inanmaktayız.”

“Türkiye’nin tüm kıymetli kadınlarına ve kadın haklarına sahip çıktık, çıkıyoruz”

Kadının güçlendirilmesi konusunu muhalefetin polemik malzemesi olarak kullandığını, buna karşın kendilerinin bu konuyu medeniyetin bir gereği şeklinde “baş tacı” olarak ele aldıklarını söyleyen Oktay, “Diyarbakır anneleri başta olmak üzere bir ananın gözyaşında biz acıyı gördüğümüz kadar ağırbaşlı, dik duruşu da görüyor, o gözyaşlarını dindirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Burada kadın haklarından dem vuranlar, teröre evladını kurban vermiş hangi ananın gözünden yaşları silebildiniz? Başörtüsü yüzünden ayrıştırılan kardeşlerimizin derdine derman olabildiniz mi? Ayrıştırmadan tüm kadınlarımızı savunabildiniz mi? Kız çocuklarını dağa kaçırıp terörist yetiştiren, kadın ve çocukları katleden, anaları ağlatanların kadına şiddetten bahsetmesi aslında abesle iştigaldir. Biz Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde işçi, öğretmen, doktor, genç, yaşlı, inanç ve etnisite ayrımı yapmadan Türkiye’nin tüm kıymetli kadınlarına ve kadın haklarına sahip çıktık, çıkıyoruz. Kadınlarımızı pek çok yönden destekleyerek Cumhuriyetin 100’üncü yılına güçlü kadınlarımız ile yürüyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

“Altılı masanın vizyon ve içerik konularında hiçbir derinliklerinin bulunmadığını çok iyi biliyoruz”

Türkiye Yüzyılı’nın öznesinde hata olduğu ifadelerine ilişkin Oktay, “Altılı masanın biz nokta, virgül ve punto konusunda uzmanlaşmaya çalıştığını ancak vizyon ve içerik konularında hiçbir derinliklerinin bulunmadığını çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu anlamanızı beklemiyoruz. Siz noktası virgülü ile oyalanmaya devam edebilirsiniz” cevabını verdi.

“Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının envanterine kayıtlı 8 uçak mevcut, bu bir sır değildir”

“Cumhurbaşkanlığının kaç uçağı var?” sorusuna cevap veren Oktay, “Bunu da açıklamadığımızı söylüyorlar. Burada bizim bir sorunumuz yok. Bunu rahatça açıklayabiliriz. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının envanterine kayıtlı 8 uçak mevcuttur. Bu bir sır değildir” dedi.

“(HDP’li) Paylan’ın şahsı ile ilgili olarak ilettiği (tehdit altında olduğu) konusu güvenlik birimlerimizce titizlikle incelenip değerlendirilmektedir”

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın komisyonda söz aldığı sırada tehdit altında olduğunu söylemesi üzerine Oktay, şunları söyledi:

“Her bir vatandaşımızın can güvenliğini tesis etmek üzere tüm güvenlik birimlerimiz canla başla çalışmaktadır. Paylan’ın şahsı ile ilgili olarak ilettiği husus da güvenlik birimlerimizce titizlikle incelenip değerlendirilmektedir. Konunun hassasiyeti ve konuyla ilgili gelişecek somut, güncel ve yakın tehlike emarelerinin de gecikmeksizin güvenlik birimlerimizce paylaşması önemlidir. Güvenlik birimlerimiz, kendilerine iletilen bu hususları titizlikle takip etmektedir.”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda daha sonra Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.