İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Taksim’de saldırının yaşandığı gün İdlib’de olduğunu, Cumhurbaşkanı’nın haber vermesinin ardından İstanbul’a geldiğini belirterek, “Erzurum’a kayağa gitmedim. Birileri ile yemeğe gitmedim. Hastaydım. Serumla İdlib’e gittim" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığının 2023 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Soylu yaptığı konuşmada, “Siz burayı uyuşturucu kaçakçısı terör örgütlerine yol açan hatta terör eylemi gerçekleştiren olarak değerlendiriyorsunuz. Ne zaman Türkiye’nin var olan meselelerine girmeye başladık terörün dışında uyuşturucu, organize suç gibi. Yıllardan beridir Türkiye’yi istedikleri gibi koordine edenler dört koldan saldırdılar. Ne haysiyetimiz kaldı, ne onurumuz kaldı, ne şerefimiz kaldı. Türkiye’de bu organize suçlar, uyuşturucu ve mali suçlarla ilgili atığımız adımların bedelini bugün ödüyoruz. Türkiye ödüyor” dedi.

Terör örgütü PKK’nın ABD istihbaratının bir örgütü olduğunu HDP’nin ise PKK terör örgütünün siyasal uzantısı olduğunu dile getiren Bakan Soylu, “ABD Büyükelçisi İstiklal Caddesi’nin hemen ardından açıklama yaptı. HPG’ye açıklama yaptırdılar. ‘Bu işin içerisinde biz yokuz dediler’. Hemen birileri bunun etrafına bir şekilde sarılı verdiler. Bu oyunun büyük olduğunu, bu oyun Türkiye’nin şu anda istikametinde giden yoldan döndürmek olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Bu ülkede akşamın saat 4’ünde 5’inden sonra doğu ve güneydoğuda esnaflar kepenklerini kapatıyorlardı. Bugün orada otellerde yer bulabilmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Bu ülkede kimse Kürt’üm diyemiyordu”

“Kürt düşmanı kim? Çocukları 6 yaşında 9 yaşında dağa çıkarıp eline kalaşnikof veren mi, Kürt düşmanı o çocuklar öğretmen olsun, mühendis olsun diye bütün dünyanın egemenlerini karşısına alanlar mı?” diyen Bakan Soylu, “Bizim tek bir kırmızı çizgimiz var. O da terördür. Bu ülkede kimse Kürt’üm diyemiyordu. Bugün Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bugün Cumhur İttifakı sayesinde bugün herkes Kürt’üm diyor” ifadelerini kullandı.

İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıyla ilgili Bakan Soylu, “Biz uyduruyoruz. Bir terör örgütü aslında farklı bir terör örgütü ama biz aziz milletimize yalan söylüyoruz. Aslında onları PKK/PYD terör örgütüne karşı hep beraber güdülendiriyoruz. Böyle bir tiyatro olabilir mi? Böyle bir şey devlet ciddiyeti ile bağdaşabilir mi? Bunu kim nasıl söyler? Bir taraftan biz bunu yapıyoruz bir taraftan da birileri diyor ki: Hayır, hayır. Bu böyle değil. O zaman ortada farklılık var” diye konuştu.

“Kaçırabileceğimizi ve bir daha yakalayamayacağımızı düşündüğümüz için moralimiz bozuldu”

Bombalı saldırının olduğu gün İdlib’de olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Erzurum’a kayağa gitmedim. Birileri ile yemeğe gitmedim. Hastaydım ben. Yaklaşık 7-8 gündür hastayım. Serumla İdlib’e gittim ben. Hem bir şehidimizin adına yapılan Çobanbey’deki ana okulunu açılması için abisine ve babasına söz verdiğim için. Aynı zamanda oradan da İdlib’e gittik. Oradan Cumhurbaşkanımız aradı. Ben arabada bir dakika boyunca kendimden geçmişim. ‘Bir patlama oldu’ dedi. Ben de arabanın önünde bir patlama oldu zannettim çünkü her an beklediğimiz bir şey bizim orada. Atladım gittim Hatay’a. Hatay’dan da uçakla İstanbul’a indim. Arkadaşlarımızla hep birlikte bir değerlendirme yaptık. Sonra olayları koordine ettik. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı. Ardından ben Esenler’de Emniyet Genel Müdürü’müzün bulunduğu yere geçtim. Yaklaşık 2-3 saat çalıştık. En az 14 tane ev bastık. Bir bastık boş çıktı, iki bastık boş çıktı, üç bastık boş çıktı, dört bastık boş çıktı. 13. eve girdik. O ev, dolu bulacağımızı düşündüğümüz evdi ama o da olmadı. Olayın arkasındaki biri olacağını değerlendirince moralimiz bozuldu. Çünkü kaçırabileceğimizi ve bir daha yakalayamayacağımızı düşündük. Neticede teknik takiplerimizle öbür evde bulduk” dedi.

“Türkiye’ye kim bu oyunu oynuyor”

Bakan Soylu, şöyle devam etti:

“Bulduğumuz andan itibaren hem oradaki mütercim hem ilgili arkadaşlarla telefon açılarak ilgili kişinin olup olmadığını, nereli olduğunu sorduk. Biz de merak ediyoruz bu bombayı kim patlattı? Türkiye’ye kim bu oyunu oynuyor. Terör şube, istihbarat şube hep beraber neredeyse 15-20 dakika mülakatını aldık. Beni Yunanistan’a kaçıracaklar orada söylendi. Aynı sözü aynı şekilde hem ifadesinde hem savcılıkta hem de hakimlikte verdi. Kobanili bir tekstilci Kobani’den kendisine, ‘İki kişi gönderiyorum. Bunları burada muhafaza et, bunları oturttur’ dediği kişi yani Kobani. Bizi laf kalabalığı ile bastırabilmeyi düşünmek doğru bir yaklaşım değildir. Halil kod adlı terörist Kamışlı’dan lojistiği sağlayan. Münbiç’te bu konuda bütün istihbaratın başında olan, bütün istihbaratı değerlendiren, bu teröristi ayarlayan, bu teröriste Bilal’in arasındaki ilişkiyi kuran ve teröristi elde edip istediği gibi davrandıran ve sonrasında bombayı patlattıran şahıs. Bütün bu koordinasyonu kurduk. Bu koordinasyonların içinde başka koordinasyonlar da var. Azez’e gittik, teröristi yakaladık. Diğer tarafta gittik bunları Bulgaristan’a ya da Yunanistan’a kaçırabilecek Edirne’deki adamı o gece bulup yakaladık. Bir eylemle karşı karşıya kaldık. 6 yıldır Türkiye’nin şehirlerinde hangi eylem oluyor? Hangi eylem oldu? Mersin’deki polis evine yapılan saldırının dışında Türkiye’de toplumsal olaylara yönelik hangi eylem oldu? Terörün yüzü soğuktur. Bu kadar açık ve nettir. Bin tane yakalarsın, bir tane gider. Bir candır. Hepimiz bir araya gelsek bir can oluşturamaz. Ben bunun mahcubiyetini neden yaşamayayım? Bu olay bütün hatları ile net ve açıktır.”

“Bu cahilliktir, bu şeytanlıktır”

Türkiye’de seçimler olduğu için patlamaların olduğunu, dolayısıyla konsolidasyonun doğacağı iddialarına cevap veren Soylu, “Bu cahilliktir, bu şeytanlıktır. ‘Seçim startı verildi’ diyor. Bu caniliktir, bu şeytanlıktır. Böyle bir şey olabilir mi? Bütün seçimler bir Ecrin’in hayatına bedel değildir. Bu kadar basit” ifadelerini kullandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, daha sonra İçişleri Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumlarının 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.