Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargının sürekli olarak tartışıldığını söyleyerek, yargının siyasi hesaplarla tartışma konusu yapılmasının ve kararları nedeniyle ithamlara muhatap olmasının bu alandaki attıkları adımları gölgelediğini belirtti.

Adalet Bakanı Belir Bozdağ, Selçuk Üniversitesinin akademik yıl açılışına katılmak üzere Konya’ya geldi. Sultan Alparslan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Bekir Bozdağ, akademik yıl açılışında bulunmaktan dolayı büyük bir bahtiyarlık duyduğunu ifade ederek, “Selçuk Üniversitemiz sadece Konya’mızın değil aynı zamanda Türkiye’mizin ve dünyanın saygın ve marka üniversitelerinden birisi haline gelmiştir. Selçuk Üniversitesinin kuruluşundan bugüne kadar üniversitemizin gelişmesine katkı veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten üniversitemiz hem bilime hem kültüre hem sanata verdiği değerle hem de yetiştirdiği çok nitelikli insanlarla dünyada ve ülkemizde bilimin, sanatın ve kültürün gelişmesine büyük katkılar sunmuştur, sunmaya da devam etmektedir. Adalet Bakanlığı olarak zaman zaman hakim, savcı adaylığı sınavları yapıyor, zaman zaman diğer mesleklerde sınavlar yapıyoruz. Sınava giren öğrencilerin başarılarını fakültelere ve üniversitelere göre analiz ettiğimiz zaman Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültemizin genelde ilk 5’in içerisinde yer aldığını görmek mümkündür. Bu büyük bir başarıdır” dedi.

“Ülkemizin uluslararası rekabette yerini almasını sağlamak maksadıyla bir dizi atılımlar yaptık”

Üniversitelerin Türkiye’nin ve milletin gücü olduğunu kaydeden Bakan Bozdağ, “Yeraltı zenginlikleri çok olan nice ülkeler var ki yokluk içindeler, barış ortamından yoksunlar. Ama bilgiye sahip olan, bilgiyi üreten nice ülkeler var ki dünyanın en müreffeh, en güçlü ülkeleri arasında yer almaktadır. Onun için ülkemizin daha çok akademisyen ve öğrenciyle uluslararası rekabette yerini almasını sağlamak maksadıyla bir dizi atılımlar yaptık. Son 20 yıl içerisinde 76 olan üniversite sayımızı 208’e çıkarmak, 1,5 milyon civarında olan öğrenci sayımızı 8,5 milyona çıkarmak ve 66 bin 750 civarında olan akademisyen sayımızı da 184 bin 702’ye çıkarmak suretiyle Türkiye’mizi dünya bilimsel rekabet alanında en üst sıralara taşımayı hedefledik. İnşallah bu emekleri aziz devlet ve millet yakalayacaktır. Bu bilimsel rekabete katılma Türkiye’mizin dünyadaki görünürlüğünü, etkinliğini, gücünü artıracağı gibi ülkemizin refahını, gelişmesini ve kalkınmasına da büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

“Yargı, bol dosyaya dönük eleştiriler üzerinden haksız bir şekilde değerlendirilse bu değerlendirme adil olur mu”

Türkiye’de 8 milyon civarında dosyanın adli yargıda olduğuna dikkat çeken Bekir Bozdağ, “2021 rakamı üzerinden gidersek yaklaşık 8 milyon dosya adli yargıda görülmektedir, görülmüştür. Bunların önemli bir kısmı da karara çıkmış. Bir ülkede 23 bin civarında hakim ve savcı, yaklaşık 7 bin civarında mahkeme olur ve 8 milyon civarında da dosya görülür, bu dosyaların içerisinden 10 tane veya 5 tane dosya üzerinden Türkiye’de tartışma yürür. Yargı bol dosyaya dönük eleştiriler üzerinden haksız bir şekilde değerlendirilse bu değerlendirme adil olur mu? Türkiye’deki yargıya dönük eleştirilere baktığınızda hemen hemen tamamı şu çerçeveye oturuyor; ‘Benim istediğim kararı verirse Ankara’da hakimler var, benim istemediğim kararı verirse sarayın hakimleri var. Benim istediğim gibi karar verirse hak ve adalet yerini bulmuş ama benim istemediğim gibi karar verirse zulüm zirveyi alır.’ Bu adil bir değerlendirme değildir. Bu değerlendirmenin kıstası, siyasi taraftarla karar uygun mudur, uygun değil midir değerlendirmesidir. Eğer Türkiye’de herhangi birimiz bir kararı değerlendirirken anayasa, kanun ve hukuk ve bunlara bağlı vicdani kanaatten elde edilen kararlara göre değil de siyasi taraftarlığınıza uygun olup olmadığına göre değerlendirirsek burada emin olun adil bir karar göremeyiz” ifadelerini kullandı.

Bakan Bozdağ, yargının sürekli olarak tartışıldığını da aktararak, “Türkiye’de adalete güven, yargı hizmetlerinden memnuniyet tartışmaları yapılırken yargının siyasi hesaplarla her gün tartışma konusu yapılması, her gün kararları nedeniyle bilip bilmeden ithamlara muhatap olması bu alandaki attığımız adımları maalesef gölgelemektedir. Yani bir memlekette her gün siyasiler veyahut da insanlar, hakimler, savcılar kararlar üzerinden televizyonlar, kanallar, gazeteler, yazarlar her gün konuşursak, dosyada ne var haberi yok, delil ne var haberi yok. Hakimin gerekçesi ne bilgisi yok. Savcının gerekçesi ne bilgisi yok. Ama hükmü tam. Bu karar yanlış ya da bu karar doğru. Bilmeden yanlış diye hüküm verenler, bilmeden doğru diye hüküm verenler hiçbir zaman adil ve dürüst olamaz” dedi.

"Tüm akademisyenlerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi isterim"

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy da, Selçuk Üniversitesi’nin 68 bini aşan öğrencisi ve 70 binin üzerinde personeliyle uluslararası standartlarda bir yükseköğretim devi haline geldiğini belirterek, “Üniversitemizi ve imkanlarını çok daha ileriye taşımak için yaptığımız çalışmalara ara vermeden devam etmekteyiz. Üniversite yönetimi olarak elimizdeki tüm imkanları kullanacağımızı ve tüm akademisyenlerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi isterim. Yeni akademik yılın üniversite ailesine hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Konya Valisi Vahdettin Özkan ise, “Selçuk Üniversitesi denildiği zaman Konya’mızın eğitimdeki marifeti akla geliyor. Bugün de akademisyenlerimiz bu geleneği gençlerimizle beraber çok güzel bir şekilde devam ettiriyorlar. Bu vesileyle bütün gençlerimizi tebrik ediyoruz. Yeni akademik yılının hayra, berekete vesile olmasını diliyorum diye konuştu.