AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut tahıl koridoru ile ilgili, "Ortaya bir tahıl kıtlığı çıkarsa veya bazı ülkeler için durumu çok daha zorlaştırabilecek şekilde fiyat artışları ortaya çıkarsa bu konuda sorumlu olan taraf Rusya’dır. Öncelikle Ukrayna’ya karşı bu saldırısı, açtığı savaş sebebiyle sorumludur" dedi.

Samsun’a gelen farklı ülkelerin büyükelçileri ile birlikte 329,6 milyon euroya tamamlanan Samsun – Kalın (Sivas) Demiryolu Hattı Modernizasyon Projesi’ni yerinde inceleyen AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut inceleme sonrası tahıl koridoruyla ilgili detaylı bir açıklama yaptı. Süreci anlatan Büyükelçi Landrut, "Savaş zamanı Şubat ayında Ukrayna’dan tahıl ihracatı tamamen bloke edilmişti. Daha sonrasında tahılın Ukrayna’dan çıkabilmesi için 2 tane girişim gerçekleşti. Bunlardan birincisi Avrupa Birliği’nin bir girişimidir. Bu girişim Mayıs’ın ortasında başladı. Bu girişimin amacı Ukrayna’dan tahıl ihracatının kara koridoru aracılığıyla yapılmasıydı. Bunlara dayanışma şeridi dendi. Bu girişimin gerçekleştirilebilmesi için düzenlemelerde biraz basitleştirilmeye gitmek zorunda kalındı ki bu tahıl Avrupa pazarına girebilsin. Aynı zamanda finansman sağlanabilsin ve birtakım lojistik düzenlemeler yapılabilsin ki tahılı taşıyan tren farklı ülkelere farklı limanlara gidebilsin. Çünkü burası tek bir şerit değil yani boğaz gibi tek bir yerden geçmiyor. Nehirler, akarsular üzerinden geçiyor, trenlerle taşınıyor, kamyonlar tırlarla taşınıyor. Ancak bu sistemle tabi ki Ukrayna’nın ihraç edebileceği kadar tahıl taşımak mümkün olmuyordu. Gemilerle taşınabilecek miktarlar bu sistemle taşınamıyordu. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler, Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasında Temmuz ayında varılan bu tahıl anlaşması çok önemliydi. Çünkü böylece Ukrayna’dan yapılabilecek hem tahıl, hem diğer gıda maddeleri potansiyel ihracatı kapasitesi genişletilmiş oldu. Benden sonrasında ihraç edilen miktarlara baktım. Yani bu dayanışma şeridi dediğimiz ilk girişimle Avrupa Birliği’ne ihraç edilen tahıl miktarı ve Ekim sonunda başlayan ve boğazı kullanan bu yol arasında taşınan miktarlara baktım. Tabi bende 20 Ekim itibariyle olan rakamlar var. Savaşın başından bu yana Ukrayna’dan çıkan toplam tahılın yüzde 60’ı dayanışma şeridi dediğimiz yolla taşınmış, yüzde 40’ı da boğazdan taşınmış ama tabi boğazdan taşıma daha geç başladığı için bu rakam daha düşük kalıyor. O da diğerine yetişecek gibi gözüküyor. Ukrayna’dan çıkan tahılın yüzde 50’si boğazlardan taşındı geçti. Diğer yüzde 50’si de dayanışma şeridi dediğimiz kara koridorundan taşındı. Tabi bu bir ortak çabaydı. Bu ortak çabanın amacı Ukrayna’da yetiştirilen tahıl ve diğer gıda ürünlerinin ihraç edilebilmesine yardımcı olmaktı. Bu hem Ukrayna’nın gelir elde etmesi açısından önemli hem gıda kaynağı, gıda temini açısından önemli hem de gıda fiyatları açısından önemlidir. Çünkü Ukrayna’da üretilen tahılın pazarda olduğu zaman ve olmadığı zamanlar karşılaştırıldığında fiyatlar arasında farklılık gözüküyor. Olmadığında fiyatlar daha yüksek gözüküyor. Dolayısıyla biz bu konuda çalışmalara devam ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin ve Birleşmiş Milletler’in bu yöndeki çabalarını ve çalışmalarını destekliyoruz. Burada önemli olan Temmuz itibariyle varılan anlaşma sonrasında boğazdan gerçekleşen tahıl ihracatının devam edebilmesi ama tabi Rusya artık bu denklemde yok. Dolayısıyla açık olan bir şey var bizim için eğer ortaya bir tahıl kıtlığı çıkarsa veya bazı ülkeler için durumu çok daha zorlaştırabilecek şekilde fiyat artışları ortaya çıkarsa bu konuda sorumlu olan taraf Rusya’dır. Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in varmış olduğu Temmuz ayında yapılan bu tahıl anlaşmasına devam etmediği için bu konuda kabul edilemez bir karar aldığı için sorumludur. Yani sorumluluk kime ait bu açık Türkiye ve bizler herkes bu konuda çalışmalarına devam ediyor. Öncelikle Ukrayna’ya karşı bu saldırısı, açtığı savaş sebebiyle sorumludur" diye konuştu.