Global anlamda ABD Başkanı Trump’un başını çektiği korumacı yaklaşımlar ve Avrupa’daki seçimler, Türkiye için ise 16 Nisan’da yapılması planlanan referandum süreci piyasaların yönünü belirlemede etkili olacak.

2016’da piyasalardaki katılımcıların tahmin etmekte zorlandığı ve finansal etkileri büyük olan “Siyah Kuğu” diye tabir edilen birçok gelişmeye tanık olduk. 2017’nin ilk çeyreğinin içerisinde olmamıza rağmen, bu senenin de hareketli bir gündeme sahip olduğunu söyleyebilirim. Küresel para politikaları anlamında 2008’teki global krizin ardından önemleri iyice artan Merkez Bankaları’nın kararları bu sene de yakından takip edilmeli. Son aylarda heterodoks politikalara yönelen TCBM’nin, bol likidite ortamını sunmaya bu yıl da devam edecek gibi görünen ECB’nin ve faiz artırımının eşiğinde duran FED’in toplantı takvimini ajandalara kaydetmek faydalı olacak. Ekonomik gelişmelerin yanı sıra, özellikle Avrupa’daki seçimler de izlenecek. ABD’de yeni başkan Trump’ın başını çektiği korumacı politikalar, Avrupa’da da karşılığını bulabilir. 15 Mart’ta Hollanda’da genel seçim ve Eylül’de Almanya’da parlamento seçimleri var. Fransa’da ise seçim gündemi daha yoğun. Seçimi kazandığı taktirde Fransa’yı Euro Bölgesi’nden çıkaracağını vaat eden Marine Le Pen eğer ki 7 Mayıs’ta sonlanacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kazanırsa Euro’ya olan güven iyiden iyiye azalabilir. Ayrıca, Fransa’da 18 Haziran’da genel seçimleri de takip edeceğiz. Brexit sürecini bile halen şekillendiremeyen Avrupa, İngiltere ve İtalya ardından bir darbe de Fransa’dan alırsa Euro varlıklar 2017’de gücünü koruyamayacaktır. Türkiye’de ise 16 Nisan’da yapılması planlanan referandum süreci, yurtiçindeki en belli başlı konumuz olacak. ABD tarafında ise Trump’ın ekonomik politika belirsizliği hâkim görünüyor. Reflasyonist politikalarla ekonomik büyümeyi %4’e çekmeyi hedefleyen Trump, yüksek enflasyon yaratarak FED’in faiz artırımlarını da öne çekebilir. Kısa vadede, şirketlere sunulması beklenen vergi indirimlerinin ve bankaları riskten uzak tutan yasaların gevşetilmesinin etkili olmasını bekliyorum. ABD’de 3 faiz artışının muhtemel olduğu 2017’de, EURUSD paritesi düşüş kanalı içinde hareket ederek yılı 1,0250- 1,0000 bandında kapatabilir. Altın ise yatırım aracı olarak güvensizliğin baskın olduğu zamanlarda güvenli liman özelliği gösterir. Özellikle Avrupa ve Trump belirsizliği ile beslenmesini beklediğim ons altın, yıl içinde 1250 Dolar seviyesinin üzerini görebilir. Geçen yılın en çok kazandıranlarından gram altın içinse 152 – 155 TL bandı halen önemli bir hedef. Petrol tarafında ise OPEC ülkelerinin 2016’daki anlaşması, ham ve brent petrol fiyatlarını yukarı çekse de ABD’deki arz fazlasının fiyatları 60 Dolar’ın üzerine çekmeyecek. USDTRY kurunda ise dalgalanmalar devam etse de güçlü TL etkisi ile gevşemeler devam edebilir. Referandum sürecinde toplumsal hoşgörü ortamı sağlanırsa TCMB’nin hamleleri ile kuvvetlenen TL varlıklar, kuru yıl içinde 3,5000 seviyesine kadar çekebilir.

Yasal Uyarı : 4. Çeyrek 2016 Müşteri kar zarar durumu - Karda olan müşteri oranı: %17 Zararda olan müşteri oranı: %83 Bu e-posta ve muhtemel eklerinde verilen bilgiler kişiye özel ve gizli olup, yalnızca mesajda belirlenen alıcı ile ilgilidir. Size yanlışlıkla ulaşmışsa lütfen göndericiye bilgi veriniz, mesajı siliniz ve içeriğini başka bir kişiye açıklamayınız, herhangi bir ortama kopyalamayınız. Bu mesaj veya ekleri, aksi sözleşme ile veya mesaj içeriğinde açıkça belirtilmedikçe, herhangi bir işleme ilişkin olarak Destek Yatırım Menkul Değerler AŞ (Destek) adına herhangi bir teklif, kabul veya teyit amacı taşımamaktadır. Verilen bilgilerin doğru veya eksiksiz olmasına yönelik bir garanti verilmemekte olup, bilgiler önceden bildirilmeksizin değiştirilebilecektir. Bu mesajın içeriği Destek’in resmi görüşlerini yansıtmayabileceğinden Destek hiçbir hukuki sorumluluğu kabul etmemektedir. Destek, virüs filtreleme uygulamakla birlikte, e-postanın virüs içermediğini garanti ya da temin etmez.