Küresel piyasalar, Fed ve salgın ikilisiyle mücadeleye devam ediyor. Bir yıldan fazladır hayatımızda olan salgın hala etkisini sürdürüyor. Aşılamada hız kazanıldı ancak aşı konusunda yetersiz ülkeler var. Bu durumda yeni varyantların yayılma hızını artırabiliyor.

Bu endişeler de, bazı ülkelerin tedbirlerini yeniden gözden geçirmesine neden olurken, piyasalar açısından da olumsuz fiyatlanıyor. Bu döngü 2021 yılının sonuna kadar bu şekilde devam edecek gibi gözüküyor. Burada ülkelerin salgını ne derece yönettiğine göre değişebilir. Tedbirler, aşılarla önümüzdeki aylarda durum daha da netleşecektir düşüncesindeyim.

Ağustos ayı içinde mevcut Delta varyantının yanında yeni varyantlarında çıkması işleri biraz daha zora sokabilir. Yeni ayda salgınla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor olacağız.

Fed’in, Ağustos ayında bir toplantısı yok. Ancak 26-28 Ağustos tarihlerinde Jackson Hole var ve orada Fed Başkanı Powell’ın konuşması, piyasaya vereceği sinyaller önemli olacaktır. Yazının başında da belirttiğim gibi salgın yine ilk sırada yerini koruyacaktır.

Sonuçta salgınla ilgili endişeler, ülke ekonomilerinin toparlanmakta zorlanmasına neden olabileceği için bu durum Fed’in erken aksiyon alma ihtimalini de törpülüyor. Fed zaten bu ihtimali göz önünde bulunduruyor mevcut risklerin altını çiziyor. Bu nedenle ekonomiyi bir süre daha destekleyeceklerini belirtiyorlar. Vakaların daha da artması, yeni varyantların çıkması,

Fed’in de bir o kadar beklemede kalması anlamına gelebilir. Bu açıdan bakıldığında, açıklanacak veriler ve Fed üyelerinin konuşmalarının önemli olduğunu söylüyoruz ama asıl işleri belirleyecek olan salgının gidişatı. Salgın ne kadar kontrol altına alınır, aşılamada geri kalmış ülkeler de aşılanırsa, o zaman makro açıdan nefes alabilmek mümkün olabilir. Ağustos ayında Jackson Hole toplantısının olacağını belirttim.

Daha önceki toplantılarda, Powell verdiği mesajlarla piyasalarda oynaklığa neden olmuştu. 21-22 Eylül Fed toplantısı öncesinde Powell’ın 26-28 Ağustos tarihlerinde Jackson Hole toplantısında sürpriz ifadeleri veya şahinleşmeye başlaması, Eylül ayındaki beklentileri şekillendireceği gibi doların küresel çapta güçlenmesini sağlayabilir. Bu tablo, ABD’de işlerin iyiye gidiyor anlamını çıkarmamıza neden olur.

Enflasyon konusunda “geçici yükseliş” şeklinde beklentiler yoğunlaşırken, istihdamda hala hedeften uzaktalar. Fed de bunu gördüğü için özellikle istihdamdan memnun değil. Salgında ABD’de 7.5 milyon istihdam kaybı yaşandı ve toparlanmasının uzun süreceği ifade ediliyor. Böyle bir süreç karşısında ilk olarak Fed’in istihdam konusunda ikna olması gerekecek ve bunun daha zaman alacağını da düşünürsek, Eylül toplantısına kadar açıklanacak istihdam verilerinin bu konuda bir ışık tutması beklenebilir. Eylül toplantısında hala istihdam açısından pek umutlu olmazlarsa, Aralık toplantısına kadar piyasa Fed’den bir aksiyon beklentisi içerisine girmeyebilir.

BIST100 İÇİN YENİ BİR HİKAYE GEREK

Yurtdışında Fed etkisi hala konuşuluyor ve yurtiçinde de yansımaları görülüyor.

Fed’in adımları, borsalar üzerindeki etkisi zaman zaman Borsa İstanbul’da da hissediliyor. BIST100 için yeni bir hikaye gerek. Birkaç aydır aynı şeyleri konuştuğumuz için risk iştahı zayıf kalmaya devam ediyor. Dışarıda ve içeride aynı belirsizlikler sürdüğü müddetçe borsada da yükselişin bir süre daha zorlanmasını beklerim. Teknik açıdan, 1460 kritik bir direnç ve ben bu yazıyı kaleme aldığım zaman, borsa 1400 puan altında işlem görüyor.

1460 puanı neden belirttim çünkü borsa bu direnci aşabilirse bu doğrultuda alımların hızlanmasını beklerim. Ama bunu görmediğim sürece olası bu seviyeye doğru tepkileri, “geçici yükseliş” şeklinde yorumlarım. Geri çekilmelerde kritik noktalar 1340 puan altında 1300 olarak izleniyor. Bu seviyenin de altında Mart ayında gördüğümüz 1256 bu yılın en düşük seviyesi, bir diğer kritik destek noktası olarak takip edilebilir. Temmuz sonu itibariyle ikinci çeyrek finansallarda açıklanmaya başladı. Ağustos ayı içerisinde de hisse bazlı ayrışmalar sürebilir.

Ancak ana resimde endeks için özellikle yukarıda belirttiğim direncin oldukça önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. ABD’de S&P 500 endeksinin teknik görünümde güçlü kalmaya çalıştığını ve bunun da en azından bizim içeride borsadaki satışların sınırlı kalmasını desteklediğini düşünüyorum. S&P 500 endeksinde olası bir satış, içeride de bir o kadar hızlı düşüşü beraberinde getirebilir. Ağustos ayı için TCMB’nin faiz kararı, Fed’den söylemler ve ABD S&P 500 endeksinin görünümü, borsa açısından takip edilmeli. Aşıları olmayı ihmal etmiyoruz. Tedbir ve aşılama ile en sonunda bu salgında sona erecek. Herkese sağlıklı, mutlu ve bol antikorlu bir Ağustos ayı diliyorum…