Otomotiv işinin, yetkili servis, sanayi, ana bayi ve galeri düzlemi arasında geçtiğini belirten Özkan, işin sadece yetkili servisle sanayi arasında kalmaması gerektiğini düşünerek, değişen müşteri beklentilerini karşılamak amacıyla AutoGroup fikrinin ortaya çıktığını belirtiyor. Kurumsal hizmeti, uygun maliyetlerle müşteriyle buluşturabilmek amacıyla yola çıkan AutoGroup, yüksek maliyetlerden, gelişen farklı teknolojilerden dolayı, eskisi gibi yetkili servislere gitmek konusunda ve sanayiye gitmek konusunda müterredit olan müşterilere, aradaki merkezi çözümler konusunda rol oynuyor. İnsanların da bunu benimsediğini belirten Özkan hem perakendede hem filo tarafında uzun zamandır hizmet verdiklerini kaydetti.

AUTONETWORK NASIL DOĞDU, NELERİ KAPSIYOR?

“Fark ettim ki iş sadece servis hizmeti de değil, işin en önemli bacaklarından bir tanesi de teknoloji.” diyen AutoNetwork Genel Müdürü Barış Özkan, AutoGroup’un AutoNetwork’e dönüşüm hikayesini şöyle anlattı:
“Teknoloji ve yanı sıra yedek parçaya kolay erişim bizim olmazsa olmazımız. Bu esnada da işte Group Auto İnternational ile tanıştık. Group Auto İnternational dünyada altmıştan fazla ülkede faaliyet gösteren elli küsur senelik bir firma ve altı binden fazla serviste benzer konseptle hizmet veriyor dünya çapında. Türkiye'de de bu konsepti yaymak istediklerini söylediler. Dolayısıyla işte bu iki birleşmeden de AutoNetwork çıktı aslında ortaya. Neden böyle bir şey oldu? İş disiplini, teknoloji, yedek parçaya kolay erişim, uygun fiyatlarla hizmet verebilme yeteneği hepsi bunun içerisinde var. Dünyanın en büyük satış sonrası ticari gruplarından bir tanesi. Türkiye'de de sadece yedek parça tarafıyla değil, servis hizmet noktasıyla da var olmak istedi, biz de bu çatının altına girmekte hiç tereddüt etmedik.”  

‘GRUP MUAFİYETİ TEBLİĞİ’ İLE GARANTİ BOZMADAN SERVİS HİZMETİ!

Biraz farklı bir özer servis zinciri olduklarını dile getiren Özkan, garantili araçların garantisi bozulmadan hizmet verebildiklerini de belirtiyor. ‘Grup Muafiyeti Tebliği’ ile sistemin nasıl işlediğini Özkan şöyle anlattı:
“Sigorta firmaları ve filo firmalarıyla, Türkiye'de ‘Grup Muafiyeti Tebliği’ var. Biz ne olduğu, üretimini gösteremediğimiz yedek parça kullanmıyoruz, eğitimsiz personellerle çalışmıyoruz, garanti kapsamındaki otomobillere de iş yapıyoruz.  Bizim işimiz sadece eski otomobiller değil. Özel servis ama biraz daha farklı bir özel servis zinciri bu.  Grup Muafiyeti Tebliği bunu sağlar. Buna izin verir ve yapmış olduğumuz işin de ayrıca garantisini veririz zaten. Üretici garantisini asla bozmuyoruz. Bizim kestiğimiz faturada kullandığımız yedek parça, kullandığımız yağ, yaptığımız işçilik açık ve net dökümüyle beraber yer alır. Bunları da diyorum ki daha uygun maliyetlerle sunabiliyorum. Zaten temel fark bu.”

YETKİLİ SERVİSLERDEN ALINAN TÜM HİZMETLER AUTONETWORK'LERDEN DE ALINABİLİYOR

Yetkili servisten alınan hizmet neyse, müşterinin bunu birebir AutoNetwork'lerden de alabildiğini belirten Özkan, “Yetkili serviste olan iş emri açmaktan tutun da faturayı kesmeye varıncaya kadar, yedek parça siparişleri dahil ne hizmet varsa müşterinin aldığı biz bunu şu anda AutoNetwork servislerimizde hem perakende hem filo müşterilerimize birebir verebiliyoruz. İş emri açılıyor, yedek parça otomobil atölyeye geldiğinde yedek parçası kontrol ediliyor. İhtiyaç varsa siparişi veriliyor, ulaştığında otomobile takılıyor. Gerekli son kontrol yapılıyor. Faturası neyse kesiliyor, müşteriye teslim ediliyor. İki gün sonra araması yapılıyor. Yani o yetkili serviste almış olduğu hizmeti neyse müşteri birebir AutoNetwork'lerde de alabiliyor. Şu anda hemen var olan bütün marka ve model otomobiller için hizmet verebiliyoruz servislerimizde. Ama motorlara hizmetimiz yok maalesef.” şeklinde konuştu.

YETKİ BELGELİ SERVİSLER, ORJİNAL YEDEK PARÇA, ZAMAN VE FİYAT AVANTAJI!

Müşterinin isteğine göre orijinal yedek parça ya da eş değer yedek parça imkânı sunduklarını belirten Özkan, bunun hem vakit hem de ekonomi anlamında çok büyük destek sağladığını söyledi. Ayrıca sistemde olan bütün yedek parçaların iki sene garantili, yapılan işçiliğin de en az bir sene garantili olduğuna değinen Özkan sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Group Auto İnternational uluslararası anlaşmalarına bağlı olarak sadece orijinal yedek parça üreticilerinin var ettiği, ürettiği, distribute ettiği yedek parçalar ile çalışıyoruz. Yaklaşık yarısı ithaldir, yaklaşık yarısı ağırlıklı olarak da Bursa imalatıdır. Ama hepsi tam olarak eş değer dediğimiz yedek parçadır. Bizim bütün servislerimizde TS 12047 M1 yetki belgesi var. Dolayısıyla hem müşteriye hem işte devlete verdiğimiz bir taahhüt de var bunun arkasında. Bizim yedek parçamız aynı fabrikada, aynı tesiste, aynı teknisyen tarafından üretilir. Bir tanesi alınır. A marka otomobil kutusuna konur ve o yetkili servise gider. Diğeri de o üreticinin kendi kutusuna konur ve e bize gelir, eş değer parça budur. Tedarik sıkıntısı çok fazla var doğru ama çok kanallı tedarik dediğimiz hadise bize bu konuda avantaj sağlıyor. Bizim bilgi işlem sistemimizde alternatifli pek çok üretici var. Servis istediği noktadan siparişini verip online sistemle yedek parçayı en kısa zamanda kendi servisine alabiliyor bazen gecikmeler yaşanabilir. Ama o zaman da alternatifi var. İşte A markası filtrede var. B markası filtre. Bunların arasında çok küçük fiyat farkları olabilir. Küresel sorunlardan dolayı gecikmeleri önleyebilmek için biraz daha fazla stok miktarını ayarlamaya çalışıyoruz. Kimi zaman alternatif ürünlere yönelmeye çalışıyoruz. Ama servislerimizi yedek parçasız bırakmıyoruz. Sistemde olan bütün yedek parça iki sene garantili, yaptığımız işçilik her zaman en az bir sene garantili. Aynı ana marka servislerinde olduğu gibi.”

EĞİTİMLİ, DOĞRU ELEMAN ÇOK ÖNEMLİ!

Türkiye otomotiv sektöründe son derece iyi iş gücüne sahip. Nitelikli elemanları, kaliteli iş gücü sektörün en büyük avantajı. Kaliteli hizmetin temelinde insan kaynakları varken, AutoNetwork Genel Müdürü Barış Özkan, doğru ve eğitimli eleman konusuna dikkat çekiyor. Mevcut elemanlarına çok iyi bakmaya çalıştıklarını belirten Özkan, motor meslek liselerinden mezun gençleri de çağırıyor, istihdam sağlamaya hazırız diyor.
Özkan, “Çalışanlarımıza sürekli eğitimlerle destekliyoruz. Yedek parça üreticileri bu eğitimlerde bize inanılmaz destek veriyor. Çünkü onlar da kendi marka yedek parçalarının doğru şekilde takılmasını arzu ediyorlar. Anlaşmış olduğumuz profesyonel firmalar var, bunlarla hem atölye hem de idari personellerimize düzenli olarak eğitimler veriyoruz, verdirtiyoruz. İstanbul'da ve Bursa'da eğitim merkezleri var. Bunlar da düzenli eğitimler devam ediyor. Bizim alışık olduğumuz ana markaların, distribütörlerin eğitiminin üzerine çok benzer parkurlarımız var. Bir eleman başlıyor işe, belli bir dönemde, belli sayıda eğitim alıyor. Kanunun gerektirdiği ustalık belgesine hazır olması lazım. O ustalık belgesi alınca da bizim işimizi birebir yapmaya başlıyor. Faturada da kimin hangi işi yaptığı bellidir zaten. Motor meslek lisesinden mezun genç arkadaşlarımızı hep bekleriz. Önce staj olarak başlarlar. Ondan sonra düzenli bir iş sahibi olmalarını isteriz. Yani hakikaten doğru elemanı bulmak çok kolay değil maalesef. Türkiye'nin hemen her yerinde hemen istihdam sağlayabiliriz.” değerlendirmelerinde bulundu. 

2023'ÜN SONUNDA ELEKTİRİKLİ ARAÇLARA DA HİZMET BAŞLAYACAK!

Otomotiv dünyası ciddi bir dönüşüm içinde. Uluslararası Karbon Nötr hedefleri, buna bağlı anlaşmalarla içten yanmalı motorların son dönemlerindeyiz. Gelecek elektrikli araçlarda. Peki oto servisleri buna hazır mı? Elektrikli araç henüz öğrenilen bir sistem, arızası, tamiri, yedek parçası vs. gibi pek çok hizmete ihtiyaç var. AutoNetwork servislerinde 2023’ün sonuna kadar elektrikli araçlara hizmet sağlamaya başlayacaklarını açıklayan Özkan şunları kaydetti:

“Kısa vadede bütün dünya özellikle üretim hatları elektrikliye dönüşecek.  İşin satış sonrası tarafında da buna hazır olmak lazım, hazır olmayan bu işi yapamaz. Çok iyi bir IT sistemimiz ve veri kaynağımız var. Kendi sistemimizde onu kullanıcımıza, teknisyenimize, elektro mekanik elemanımıza indirgeyebiliyoruz. Herhangi bir otomobilde bir kronik arıza var ise eğer, o arızayı örneğin Almanya'daki bir teknisyen sisteme girdiğinde buradaki örneğin Kayseri'deki, İstanbul'daki teknisyen onu Türkçe olarak okuyabiliyor. Ama şimdi önümüze elektrikli otomobiller geliyor. Bizimle temasa geçenler de var çünkü onların da bir servis teşkilatına ihtiyacı var aslında.  Elektrikli de olsa, içten yanmalı da olsa motor ve yürüyen aksamda sorunlar oluşuyor. Bunun da düzenli olarak en azından yürüyen aksamın bakımının yapılması gerekiyor. Sistem bu çerçevede bizi zaten hazırlanmaya itiyor. Bu sene içerisinde kendi networkümüzde birtakım hazırlıklar yapmış olacağız. Hedefimizde elektrikli otomobillere belli şehirlerde hizmet vermeye başlamak var. Hem servis bacağında hem IT tarafında hazırlığını yapıyoruz. Müşterilerimiz elektrikli araçlarını hem şarj edebilecek hem de küçük bakımlarını yaptırabilir durumda olacak. Bu sene sonunda biz AutoNetwork servislerimizde bir alanı elektrikli araçlar için ayırmış olacağız. İşin tabii bir de kaza tarafı var. Eğer bu elektrikli otomobil kaza yaparsa kim neye, ne kadar nerede müdahale edebilecek? Burada mevzuatın belki bir miktar daha yol gösterici olabiliyor olması lazım, onu da bekliyoruz açıkçası.”