Toyota olarak, bu yılı 2021 seviyelerine yakın bir şekilde 50 bin adet civarında kapatacağız. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız gibi, bulunurluğa bağlı problemler nedeniyle potansiyelimizin altında bir adetle karşılaşacağız.

2022 yılı için genel bir değerlendirme yaptığımızda ise, yaşanan tüm sıkıntılara karşın tüketicinin otomobile olan talebinin artarak devam ettiğini gördük. Bu da bize otomobilin bir lüks değil, ihtiyaç olduğunu bir kez daha gösterdi. Küresel olarak arzın yetersiz olmasından etkilenen Türkiye otomotiv pazarının da, hafif ticari ve binek otomobil dahil olmak üzere hemen hemen geçen yıla yakın adetlerde tamamlanacağını öngörüyoruz.

2023 tahminleri ve genel pazar öngörüleri

2021 yılından 2022’ye geçerken zor bir yıl olacağını biliyorduk. Çip, lojistik, ham madde ve savaşın getirdiği etkiler gibi bilinmezlikleri yönetmek hiç kolay değildi. Bununla birlikte, 2023 yılının da belirsizlik anlamında bize yeni zorluklar yaşatabileceğini tahmin ediyoruz. Hem ülkemizde hem de küresel olarak son yıllarda yaşanmamış bir enflasyondan söz etmeye başladık. Ham madde ve yarı mamul bulmakta sıkıntılar yaşanabiliyor. Enerji krizi de daha sık konuşacağımız başlıklardan biri haline geldi. Tüm bunların üstüne, şu anki verilere göre bulunurluk konusunun 2023’te de devam etme riski olduğunu görüyoruz. Bu bilgiler ışığında, bulunurluğun belirleyeceği genel pazarın 2022’ye paralel şekilde, 750-800 bin adet bandında gerçekleşmesini bekliyoruz.

Bununla birlikte Toyota açısından baktığımızda, her haftanın yeniden planlandığı bir dönemden geçerken konuşmak için erken olsa da, üreticimizden aldığımız onaylar neticesinde 2023’te bu yıla göre minimum yüzde 10 civarında daha fazla araç satışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunu daha da artırmak için çalışmalarımız devam ediyor ve umarız 2023 yılı, arzı etkileyen faktörlerin normalleşeceği bir süreç olur.