Radyo Trafik’te yayınlanan “Duayen” programında Otomotiv Üst Düzey Yöneticisi İbrahim Aybar, haftanın otomotiv dünyasına damga vuran haberlerini yorumluyor ayrıca sektörün önemli temsilcilerini ağırlıyor. 

“Duayen” programında bu hafta İbrahim Aybar’ın konuğu, TOKKDER YK Üyesi ve OTOPLAN-YOYO YK Bşk. Mürşit Unat idi.

AB PAZARINDAKİ DARALMA VE TÜRKİYE’YE ETKİSİ 

Otomotiv dünyasından son gelişmeleri aktaran İbrahim Aybar Avrupa Birliğinde ocak ayı sonuçlarına göre sektörde %26 oranında daralma yaşandığını aktardı. Bunun Türkiye için de önemli olduğunu vurgulayan Aybar; “Çünkü bizim ihracatımızın otomotivde %70’den fazlası AB’ye. Dolayısı ile bizim ihracatımızı da etkileyecek bir pazar daralması anlamına geliyor. Bilhassa Almanya’da daralmanın 1/3 oranına varması yani %30’un üzerinde olması… Bizler için büyük bir sıkıntı olmadan normale döner diye ümit etmek istiyorum.” dedi.  

DEV MARKALARIN ELEKTRİK DÖNÜŞÜMÜ 

Aybar, otomotiv dünyasının üç önemli markasının Avrupa Birliğinde satış ve üretimlerini 2030 itibarıyla elektrikli motorlu otomobillere çevirme kararını da yorumladı. İbrahim Aybar konuya ilişkin şunları söyledi:

“Ford, AB’deki satışların ve üretimlerinin tamamını elektrikli motorlu otomobillere çevireceklerini 2030’tan itibaren açıkladılar. Bu gerçekten son derece önemli bir bilgi idi. Daha bir gün önce de hem Jaguar’dan hem Range Rover’dan da benzer açıklamalar geldi. 2030’tan itibaren sadece elektrikli otomobil üreteceklerini duymuş olduk. Yani artık AB ülkeleri 2030’dan itibaren tamamen elektrik motorlu otomobil satışına ve onların üretimine geçiyorlar. Burada önemli olan soru şu; biz ülkemiz olarak AB’nin önemli bir üssü halindeyken, Avrupa’ya üretimimizin %70’ini ihraç ederken, biz kendi uluslararası markaların ülkemizdeki üretiminde kendi üreteceğimiz modelleri ne zaman buna uygun hale getireceğiz, ne yapıyoruz? Umarım bu cevapları yakın zamanda net bir şekilde alırız.”  

Program konuğu TOKKDER YK Üyesi ve OTOPLAN-YOYO YK Bşk. Mürşit Unat da elektrikli araçlara geçişin beklenenden daha hızlı olduğunu aktardı. 2020’nin ikinci altı ayındaki verilerin de bunu gösterdiğini belirten Unat; “Bir takım küresel ısınma vs. özellikle bizim klasik otomobil üretim yöntemlerimizde soru işaretleri yarattığı için elektrikli otomobiller bahsettiğimiz gibi çok hızlı gelişmeye başladı.” dedi.  

“TÜRKİYE’DE OTOMOTİV SANAYİ DOYMANIN ÇOK UZAĞINDA”  

TOKKDER YK Üyesi ve OTOPLAN-YOYO YK Bşk. Mürşit Unat Türkiye’nin otomotiv konusunda daha işin başında olduğunu da aktardı. “Şöyle başındayız; otomotiv sanayi tabi 1960’lardan beri işte Anadol, arkasından Renault, Tofaş yatırımları vs. Çok çok önemli hale geldi. Fakat ülkemizdeki araç sayısı hala çok düşük.” diyen Unat, Türkiye’de bin kişiye 160 otomobil düştüğünü açıkladı. Bu verilere ticari araçları ekleyince sayının ancak 215’i bulduğunu belirten Unat; “Otomobil sahipliği açısından bir kere önümüz çok açık. Ülke 85 milyon. Günün sonunda Türkiye’deki otomotiv sanayinin ulaşacağı nokta henüz doymanın çok uzağında. Önce bunun altını çizmekte fayda var.” dedi. 

“OTOMOBİL SAHİPLİĞİ TÜRKİYE’DE GELİŞECEK” 

Türkiye’de otomobilin artık bir lüksten çıkarak ihtiyaç haline geldiğini belirten TOKKDER YK Üyesi ve OTOPLAN-YOYO YK Bşk. sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Otomobil eskiden bir lükstü şu anda bir ihtiyaç. Şöyle ihtiyaç; pandemi biraz bunu doğrudur, körüklemiştir kısa vadede… İnsanların otomobil alma ihtiyacı artmış olabilir. Neden? ‘Araba benim olsun.’ diyor, ‘Ben bineyim.’ diyor, ‘Toplu taşımayı kullanmayayım.’ diyor vs. Ama bu değil. Biz aynı zamanda son 15 sene içerisinde kara yollarına belki de dünyada en çok yatırım yapan ülkeyiz. Yani sırf otobanlar, tüneller, köprüler viyadükler olarak bakmayın, duble yol vs. Bir devlet politikası olarak müthiş bir kara yolu yatırımı yapıldı. Şimdi ne oldu? Pandemi sayesinde biz ailece mesela güneye bir tatile giderken uçakla gidiyorduk. Şimdi ne yaptık? Geçen sene iki defa daha önce uçakla gittiğimiz rotalara otomobille gittik. Tabi insanlar bir hesap kitap yapıyor. ‘Ya buralardan kalkıyorum, havaalanına gidiyorum, orada bekliyorum, iniyorum, çıkıyorum.’ filan diye. Arabana atlıyorsun, gidiyorsun. Otoyollar falan doğru çok ucuz değil ama öte yandan 3-4 kişi gittiğin zaman altında araba özgürlüğün var. Bir de bakıyorsun işte güneye gitmişsin 5-6 saatte. Bizim son 15 yıldaki kara yolu yatırımımız pandemi ile birleştiği için ben otomobil sahipliğinin Türkiye’de çok hızlı bir şekilde gelişeceğini görüyorum.” 

ARAÇ PAYLAŞIMI VE YOYO UYGULAMASI 

Yönetim Kurulu Başkanı olduğu YOYO araç paylaşımı uygulamasından da bahseden Mürşit Unat, araç paylaşımının teorik olarak mantıklı bir uygulama olduğunu aktardı. Bu işin yatırımcısı olduğunu ve YOYO’nun da Türkiye’de bu konuda faaliyet gösteren en eski firma olduğunu belirten Unat, araç paylaşımının henüz istenilen boyuta gelmediğini söyledi. Pandeminin süreci yavaşlattığını ifade eden Mürşit Unat, şöyle devam etti: 

“Pandemi aslında bu süreci biraz yavaşlattı gibi dursa da esas yavaşlamasının sebebi insanların çok fazla seyahat etmemesi, evden çıkmaması, evden çalışması vs. Hayat normale döndüğü andan itibaren otomobil sahipliği artacağı gibi, aynı zamanda araç paylaşımına talep de artacak. Nasıl olacak? Ben herkesin otomobil sahibi olmak istediğini biliyorum. Ve bu hakikaten yurt dışındaki gibi artacak. Fakat aynı zamanda özellikle büyük şehirlerde dikkat ederseniz birçok ailede birden fazla otomobil sahipliği olmaya başladı. Şimdi bu araç paylaşım olgusu gelişir ise düşünsenize her mahallede güvenebileceğiniz bir araç paylaşımına uygun otomobil var. Siz o şirketin üyesisiniz. Araçlar gayet temiz. Sadece kullandığınız kadar, işte 2 saat kullanıyorsunuz 2 saatin parasını veriyorsunuz, 3 saatlik kullanıyorsunuz 3 saatin parasını veriyorsunuz… Bu sefer ne oluyor? Bir aile içinde ikinci bir otomobil alma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Veya hiç otomobil alma imkânı olmayan insanların da acil ihtiyaçlarında, kullandıkları kadar bir saat, iki-üç saat ihtiyaçlarını görme fırsatları doğuyor. Bu yüzden bu pandemi sonrası ben otomobil paylaşımına olan talebin de çok artmasını bekliyorum.”   

İstanbul trafiğinde yaşanan yoğunluğun çözümlerinden birinin de araç paylaşımı olduğunu söyleyen Unat, “İstanbul’da trafiğe bir çözüm araç paylaşımıdır. Yani bu çok çok önemli. Araç paylaşım sitelerine, araç paylaşım firmalarına otopark tahsis edildiği anda insanlar bir şekilde toplu ulaşım ile kendi özel ulaşımlarını çok rahat şekilde çözeceklerdir diye düşünüyorum.”  dedi.