Evet… Fuar ve Sergi Lojistiği işinin bir senfoni orkestrasını yönetmekten bir farkı yoktur. Birbiriyle ilgisi olmayan bir sürü iş alanını eni boyu belli bir alan ve çok kısıtlı bir zaman dilimi içinde bir araya getirip, koordine edip, her fuarda birbirinden farklı enstrümanlara dokunup, ortaya mükemmel bir iş çıkartmak zorundasınızdır.

Aslında öncelikle ne olmadığını söylesek daha iyi olur. Lojistiğin her alanında olduğu gibi Fuar ve Sergi Lojistiği işi de Türkiye’de sulandırılan kavramlardan birisidir. Pek çok meslektaş ATA karne olarak adlandırılan transit belge ile eşya taşımayı Fuar ve Sergi Lojistiği yapmak sanır. Bu yüzden web sayfasını ziyaret edeceğiniz pek çok hizmet sağlayıcının faaliyet alanları arasında Fuar ve Sergi Lojistiği hizmeti verdiğini söylediğini görürsünüz. Peki bakalım gerçek anlamda Fuar ve Sergi Lojistiği yapmak nedir diye anlattıktan sonra acaba Türkiye’de kimler gerçekten bu işin erbabı diye tekrar bir düşünelim.

Evet, dediğimiz gibi Fuar ve Sergi Lojistiği ‘A’ noktasından ‘B’ noktasına ATA karne ile eşya taşımak değildir. Bu yaptığınız sadece bir ticari eşyayı bir gümrük alanından bir başka gümrük alanına geçici süre ile ve teşhir edilmek amacıyla götürdüğünüz anlamına gelir. Ve bu sizi Fuar ve Sergi Lojistiği hizmet sağlayıcısı yapmaz. Fuar ve Sergi Lojistiği yapıyor olmanız için öncelikle belli bir fuar veya sergi merkezinin ya da spesifik bir fuarın ya da serginin organizatörünün anlaşmalı tedarikçisi olmanızı gerektirir. Bu sizin fuar alanı danışmanlığı, gümrüklü-gümrüksüz depolama, stand teslimi her mod’da gabari içi-dışı, ulusal ve uluslararası taşımacılık, özel tahmil-tahliye yetenekleri, sigorta, transit gümrük hizmetleri, güvenlik ve paketleme, etiketleme gibi katma değerli hizmetler alanlarında yetkinlik sahibi olmanızı gerektirir. Sadece bu yetkinliğe sizin sahip olmanız da yetmez. Bu işi geniş bir coğrafi kapsama alanında yapabilmeniz için ya bu yetkinliklerle donatılmış bir hizmet ağının bir parçası olmanız ya bu niteliklere sahip acente ve temsilcilikler ya da kendi şubelerinizin olması gerekir. Yani elin taşı ile elin kuşunu vurmaya kalkarak yapılmaya çalışılan Fuar ve Sergi Lojistiği çalışmaları hep hüsranla sonuçlanmıştır. Ayrıca bu iş alanında sadece kendi yetkinliğiniz ve faaliyetiniz değil, fuar ve sergi katılımcılarından sizin hizmetinizi tercih etmeyenlerin eşyalarına da fuar alanında sanki oraya kadar siz getirmişçesine ilgi göstermeniz gerekir. Yani fuar alanına rakipleriniz tarafından getirilen eşyanın gümrüklemesi, kabulü, yerleştirilmesi, kaldırılması ve tekrar rakip bir oyuncuya teslimi de sizin sorumluluk alanınıza giren işler olabilir. Dolayısıyla günün sonunda Türkçedeki davul kimin sırtında, tokmak kimin elinde sözünü hatırlatırcasına başka oyuncuların performansı da sizin toplam performansınız üzerine etki yapar.

Hizmet vereceğiniz fuar ve sergi konusu ürünler sıradan endüstriyel ürünler olabileceği gibi paha biçilmez ve eşi olmayan tarihi sanat eserleri de olabilir.  Yani işiniz Banyo ve Mutfak Armatürleri fuarı da olabilir, Topkapı Müzesi’ndeki eserlerin St. Petersburg’da sergilenmesi işi ya da dünyanın dört bir yanından sanatçıların İstanbul Bienali’ne gönderdikleri sanat eserleri de olabilir. 

Yani sözün özü her babayiğidin harcı değildir “Fuar ve Sergi Lojistiği”.  Meslek hayatım boyunca; fuar organizasyonunun anlaşmalı tedarikçisi pahalı diye her ATA karne ile eşya taşıyanı, Fuar ve Sergi Lojistiği tedarikçisi sanıp gönderdiği eşyası fuara yetişmediği ya da kırık dökük veya eksik evrakla gittiği için sergilenemeyen ve belki de hayatlarının en büyük iş bağlantısı fırsatlarını kaçıran firmaları çok gördüm. Siz siz olun ihtiyaç duyduğunuz lojistiğin konusu fuar ve sergi ise üçe beşe fazla takılmayın ve işi erbabına emanet edin.

Sevgiyle kalın…