• Süleyman Bey, 2019 Türkiye'nin dövizle mücadele yılı oldu. Siz 2019 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2019 başlangıçta kolay bir yıl olmadı. 2019, ilk dönemde 2018'deki döviz atağının oluşturduğu hasarlar, yüksek faiz ve yüksek enflasyonla mücadele etme yılı oldu. Yapılan yerel seçimlerin ardından ancak Haziran ayından sonra sakinleştik. Tabi bu sakinleşme dönemi ister istemez bir stabilite getirdi. Enflasyonun yüzde 10-12 seviyesine düşmesi, faizlerde yüzde 11-12 seviyelerini görmemiz istikrarın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Piyasada yatırımların ve taleplerin ertelenmeyeceği bir ortam yarattığımız zaman Türkiye ekonomisinin gerçekten yüksek bir enerjisi ve dinamizmi var.

  • İşadamları aslında bilmedikleri bir sahada ringe çıkan boksörler gibi değerlendirilebilir. Tabiri caizse yumruk yiye yiye ringlerde hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar. 2020 sizce nasıl bir yıl olacak?

Global markaysanız, dünyanın nabzı olmak zorundasınız. Şu anda biz de dünyanın nabzı gibiyiz ve birçok pazarda siyasi ve ekonomik gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Bunların bizlere ne gibi fırsatlar getireceğini ya da ne gibi sorunlar yaratacağını sürekli analiz ediyoruz ve buna göre hareket ediyoruz. Şu anda dünyada anormalin normal sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Biz sonuç itibariyle çok farklı pazarlarda faaliyet gösteren bir markayız. En iyi pazar olarak gördüğünüz bir ülkedeki şartlar bir anda değişebiliyor. Örneğin 2018 yılında Güney Amerika'da iş yaptık ve şu anda Güney Amerika'yı mercek altına almış durumdayız. Ama Orta Amerika ve Güney Amerika'da bayağı sorunlar var. Müşteriden kaporayı alıyorsunuz, malını üretiyorsunuz fakat orada yaşanan sorunlar nedeniyle müşteri parasının büyük bir kısmını verdiği halde malını alamayabiliyor. Bürokrasi anlamında yapmamız gereken şeyler var. İş dünyasının önünü açacak uygulamaları bir an önce yapmak gerekiyor. Burada  sivil toplum örgütlerine de çok büyük görevler düşüyor.

  • Siz üretim yeri olarak Uzakdoğu yerine Anadolu'yu tercih ettiniz. Giresun'da fabrikanız var. Üretim yeri olarak neresi daha karlı?

Markanın konsepti, kimliği, ruhu, kalitesi, kullanılan malzeme, kumaş ve üretim teknikleri, markanızı nerede konumlandırdığınızla çok ilintili. Biz alt segment bir marka olmadığımız için, bizim için sadece fiyat önemli değil. Bizim için kalite çok önemli. İnovatif bir ürünü satın alınabilir bir fiyatla satıyoruz. Lüksü ulaşılabilir hale getiren bir firmayız. O yüzden Uzakdoğu, bizim markalarımızın stratejileriyle örtüşmüyor.

  • 2020 yılı için neler söylemek istersiniz?

2020 her şeyden önce ülkemize ve tüm dünyaya sağlık, huzur ve barış getirsin. Türk markalarının özellikle 2023 yılında dünyada çok daha fazla konuşulacağını düşünüyorum ve bunu çok net görebiliyorum. Biz bu işi öğrendik. Artık ne yapacağımızı biliyoruz, yani çok şey öğrendik. Artık nasıl rekabet edebileceğimizi biliyoruz. Bu konuda önümüzün açık olduğunu düşünüyorum. Umarım hem kendimiz hem de ülkemiz olarak da hedeflerimize ulaşacağımız bir yıl yaşarız.