Abdurrahman Kaan, “Bilhassa dar gelirli esnafımıza sağlanan Gelir Vergisi muafiyeti ve beyan yükümlülüğünün kaldırılması, ekonomimizin lokomotifi konumunda bulunan KOBİ’lerimizin iş hacminde ciddi bir artış sağlayacak. Açıklanan desteklerle birlikte kamu maliyesi, enflasyonla mücadele, finansal sektör ve cari açıkla mücadele noktasında ekonominin direnci artacak. Harcama disiplininin sağlanması, kamuda israfın azaltılması, bütçenin yeniden imar edilmesi ve nakit yönetiminde verimliliğin artırılması; kamu harcamaları ve yatırımlarının ekonomik büyümeye verdiği katkıyı artıracak. Çıkarılması planlanan Sektörel Kamu Alımları Kanunu, Kamu-Özel Sektör İşbirliği Kanunu, Hâl Yasası, Katılım Finans Kanunu ve kurulması planlanan Sağlık Endüstrisi Başkanlığı, Yazılım ve Donanım Endüstrisi Başkanlığı, Merkezi İzleme Komitesi, Fiyat İstikrarı Komitesi ve Risk Merkezi gibi düzenleyici ve denetleyici yapılar sayesinde; yatırımlardan finansa, teknoloji ve üretimden fiyat istikrarına kadar birçok alanın bayındırlaştırılması sağlanacak” dedi. Abdurrahman Kaan, şöyle devam etti: “Ayrıca ihdas edilmesi planlanan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Koordinasyon Kurulunun ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal İstikrar Komitesinin de; kamunun gözetim ve denetiminin artırılmasının yanı sıra, kamu dışı kurumlarla olan koordinasyon ve istişare mekanizmasını da daha verimli hâle getireceğine inanıyoruz. Türkiye ekonomisine taze kaynak girişi sağlayacağına inandığımız bu Reform Paketi ile birlikte, iç talepten yatırım harcamalarına kadar birçok parametrede hızlı bir gelişim gözlenecek. Böylece son dönemde parasal sıkılaştırma adımlarıyla birlikte nispeten baskı altında kalan ekonomik aktivitedeki toparlanma hızı da yılın ikinci çeyreği itibariyle ivme kazanacak; Türkiye ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecek.”