Küresel piyasalarda, haziran ayında merkez bankalarının kararları ön planda olacaktır. 9 Haziran Avrupa Merkez Bankası, 14-15 Haziran Amerika Merkez Bankası ve 23 Haziran Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz kararlarını açıklayacak. Avrupa’da yükselen enflasyon karşısında artık Avrupa Merkez Bankası (ECB) tepkisiz kalamadı. Fed gibi geriden gelerek, enflasyondaki yükselişin devam ettiğine ikna olurken, tahvil alım programını sonlandırıp, bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle faizlerin arttırılmaya başlanacağını bildirdi. Bu nedenle piyasada İngiltere ve Amerika Merkez Bankaları sonrasında Avrupa’da sıraya girmiş oldu. ECB Başkanı Lagarde, sekiz yıldır ECB’nin negatif faiz politikasını sürdürdüğünü ve temmuz ayında artık negatif faizden pozitif faize dönüleceğini belirtti. Piyasalardaki gelişmeler doğrultusunda, panik havasında olmadıklarını ve dikkatlice hareket ettiklerinin altını çizdi. Haziran toplantısında faiz konusunda vereceği açıklamalar piyasalarda hareketliliğe yol açabilir. Enflasyona bağlı olarak hareket edeceklerini belirttikleri için açıklanacak Avrupa enflasyon verileri bundan sonraki süreçte ECB’nin yol haritasını daha da belirginleştirebilir. Fed’in sözlü yönlendirmede başarılı olduğunu yıl başından bu yana görmüş olduk. Fed Başkanı Powell ve Fed üyelerinin açıklamaları, beklentileri şekillendirmeye devam ediyor. Fed gibi bundan sonraki süreç içinde ECB Başkanı Lagarde dışında ECB üyelerinin de bu açıdan konuşmaları yakından izlenmeli. Piyasalar, ECB’nin faiz artışının yanında Avrupa’da durgunluk ihtimallerini de konuşuyor. Lagarde şimdilik bu konuda net ve sakin. Bu ihtimalin yakın zamanda olmasının güç olduğunu belirtiyor.

Fed tarafında kafalar karışmaya başladı. Mart ayında 25 BP ve mayıs ayında 50 BP faiz artışlarının ardından haziran ve temmuz toplantıları içinde 50’şer baz puanlık faiz artışları masada duruyor. Bu beklentiler fiyatlara yansıtılıyor. Bir tarafta yükselen enflasyon karşısında Fed’in eylül toplantısı sonrasında 50 BP ‘nin üzerinde faiz artırabilme ihtimali devreye girmişken, Fed üyelerinden eylül ayında mola verilebilir şeklinde açıklamalarda gelmeye başladı. Bu tablo karşısında, piyasalarda oluşan belirsizlik risk iştahını da baskılıyor. Bu konu daha netlik kazanmadı. Fed’in haziran ayı toplantısında verilecek mesajlar, eylül ayı toplantısına dair beklentilerin şekillenmesini sağlayacaktır. Eğer haziran ayında eylül ayı için faiz konusunda frene basabiliriz derlerse, bu durumda doların zayıflaması ve emtialarda yukarı yönlü tepkilerin görülmesi yüksek olabilir. Ancak enflasyonun hala yükselmeye devam ettiği bir ortamda Fed’in eylül ayı toplantısı için bu ihtimalinde biraz zayıf olduğunu düşünüyorum. Yine de asıl açıklamalar, haziran ayı toplantısında saklı. Yılın ikinci projeksiyonlarının açıklanacağı bir toplantı olacak. Aslında yoğun bir toplantı piyasaları bekliyor. Özellikle projeksiyonlarda, enflasyon, büyüme ve faiz konusundaki öngörüler, yılın kalanına ışık tutacaktır.

Türkiye içinse yıl başından bu yana politika faizi sabit bırakılıyor. Merkez için bir süre daha faiz tarafında değişiklik beklenmiyor. Türkiye’de de enflasyon yükseliyor ve buna bağlı olarak enflasyonla mücadele dönemindeyiz. Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle kur korumalı mevduat ürünü devreye alındı. Enflasyon yükselişine karşı vatandaşını koruma amaçlı yeni ürünler konuşuluyor. Yılın kalanı içinde Türkiye için bu konular yine sıcaklığını korumaya devam edecektir. Riskler sürüyor bu nedenle iç piyasada hassasiyet devam etmektedir. Borsada yabancı ilgisizliği sebebiyle yükselişler belli noktalarda duruluyor. Orta ve uzun vade için borsada hala cazibenin olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle borsadaki geri çekilmeler, yatırımcılar açısından fırsat olarak değerlendirilebilir.

Avrupa, Amerika ve Türkiye’deki gelişmeler dışında haziran ayında Rusya-Ukrayna savaşı, Çin’de salgının seyri ve ekonomisinin durumu, ABD ile Çin arasındaki gelişmeler, savaş devam ettikçe Rusya’ya yapılacak olası yeni yaptırımlar ve Rusya’nın misillemeleri derken aynı konuları konuşmaya devam edebiliriz. Risk iştahını baskılayan gelişmeler devam ettiği müddetçe küresel borsalarda ralliyi konuşmanın bir süre daha zor olacağını beklemek, pek yanlış olmaz.

Yoğun bir haziran ayı bizleri bekler..

Herkese sağlıklı ve bereketli bir ay dilerim…