Türkiye ile Kazakistan arasındaki siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkiler son derece başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, iki kardeş ülke arasındaki mükemmel ilişkilerin tesisinde rol alan mimarlardan biri. Sayın Büyükelçi, 11-16 Nisan tarihlerini kapsayan bir gezi programı için Türk medya mensuplarını Kazakistan’ın Türkistan şehrine davet etti. Ben de bu davete katıldım. Türklerin atayurdu Türkistan, bu belde ile birlikte anılan büyük İslam alimi Hoca Ahmed Yesevi hazretlerinin doğup büyüdüğü yer. Yesevi hazretlerinin türbesi Türkistan’da yer alıyor ve UNESCO “Dünya Mirası Kentleri” listesine girdi. Türkistan şehri de, Dünya Mirası Kentleri Örgütü’ne (OWHC) resmen üye kabul edildi. 31 Mart 2021 tarihinde yapılan Türk Konseyi Devlet Başkanları Gayri Resmi Zirvesi’nde, Türkistan’a “Türk Dünyasının Manevi Başkenti” statüsü verilmişti. Türkistan gezisinin bu önemli kararın hemen sonrasında ve Kazakistan’ın bağımsızlığının 30. yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilmesi büyük anlam taşıyordu. Atayurt Türkistan ile ilgili izlenimlerimi Mayıs sayımızda geniş bir şekilde ele aldım. Zengin tarihi, kültürü ve doğasıyla Türkistan’ı anlatırken geçmişten günümüze de bir yolculuk yapacağız.

KAZAKİSTAN'A YAPILAN YATIRIMLAR REKOR KIRDI

Türk firmaları tarafından Kazakistan’a geçen yıl Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen 362,4 milyon dolar tutarında yatırım yapıldı. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı’nca “Kazakistan ve Türkiye’nin Yatırım İşbirliğinde Yeni Tarihi Dönem” başlığıyla yayımlanan rapora göre, 2020’de Kovid-19 salgınından dolayı dünyada doğrudan yatırım hacmi yüzde 42 azalırken, Türk firmalarının Kazakistan’a yatırımı rekor seviyeye ulaştı. Yıl sonuna kadar 10 yatırım projesinin daha hayata geçirileceği Kazakistan’da 2023’te Türk sermayeli proje sayısının iki katına çıkarılması hedefleniyor. Türkiye Ticaret Bakanlığı’nın raporunda, son 4 yılda Türk şirketleri için en cazip ülkeler arasındaki konumunu 14 basamak yükselten Kazakistan’da hali hazırda Yıldız Holding, Yıldırım Holding, YDA Holding, Abdi İbrahim, Aselsan, TAV Havalimanları Holding ve Ülker Holding gibi birçok Türk şirketinin yatırımı bulunuyor.

TÜRKİYE'NİN ENERJİ DEVLERİ

Kearney ve Enerji Günlüğü tarafından bu yıl ikincisi hazırlanan ‘MW100-Türkiye’nin En Büyük 100 Elektrik Üreticisi’ araştırmasının sonuçları açıklandı. Türkiye’nin en büyük elektrik üreticisi 20 bin 981 MWe’lik kurulu gücüyle EÜAŞ oldu. Özel sektörün en büyüğü ise Enka. Mayıs sayımızda bu araştırma bütün detaylarıyla yer alıyor. Kearney’nin araştırması, son yıllarda özel sektörün Türkiye’de yenilenebilir enerji alanına yaptıkları yatırımlarda artış olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin elektrik üretimi kurulu gücü, 2020 yılında salgın önlemlerine rağmen yaklaşık yüzde 5’lik artışla 96 bin megavat (MW) seviyesine dayandı. Yıllık elektrik tüketimi ise Nisan-Mayıs aylarındaki sert düşüşe rağmen toplamda 2019’a göre artış gösterdi ve 305 milyar kilovatsaati aştı. Ancak bu gelişmelere rağmen Türkiye, enerjide dışa bağımlı bir ülke konumunda. Yıllık ortalama 45 milyar dolarlık enerji ithalatımız var. Türkiye’nin, enerjide tam bağımsızlık hedefine ulaşabilmesi için kendi doğalgaz ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarını harekete geçirmesi gerekiyor. Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz yatakları, enerji ithalatı için ödediğimiz milyarlarca doların bir nebze de olsa azalmasını sağlayabilir. Ancak, güneş, rüzgar, termal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olan ülkemizde, bu alanlarda daha çok yatırım yapılması lazım. Güneş ülkesi olmayan Almanya’nın bile güneş enerjisine yaptığı yatırım Türkiye’nin neredeyse 10 katı.

SANKO HOLDİNG'DEN 1,5 MİLYAR DOLAR YATIRIM

Türkiye’nin enerji devleri listesinde Sanko Holding de yer alıyor. Sanko Holding Onursal Başkanı Zeki Konukoğlu, enerji sektörüne yaptıkları yatırımları Ekovitrin’e açıkladı. Konukoğlu, Sanko Enerji Grubu’nun sahip olduğu 6 hidroelektrik, 6 rüzgâr ve 3 jeotermal santralle bugüne kadar toplam 1,5 milyar dolar yatırım yaptığını söyledi. Sanko Holding gibi güzide özel sektör şirketlerimizin, enerji alanında yapacakları her yatırım, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlığını azaltacak önemli bir adım olacak. Dolayısıyla devlet, özel sektör kuruluşlarını enerji yatırımları konusunda teşvik eden bir politika izlemeyi sürdürmeli.