Girişimcilik; ekonomide dengeli büyümenin sağlanması, istihdam yaratılması, gelir eşitliğinin sağlanması gibi ekonomik ve sosyal birçok alanda kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, dinamik ve üreten bir ekonominin itici gücüdür. Ülkemizde girişimcilik kültürünün daha da geliştirilmesi ve özellikle kadın girişimcilerimizin sayısının artırılması Bakanlığımızın da üzerinde yoğun çaba harcadığı çok önemli bir husustur.

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre küresel düzeyde bakıldığında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 49 seviyesindedir, bu rakam erkeklerde yüzde 75 olup, arada 26 puanlık fark bulunmaktadır. İşgücüne katılımda olduğu gibi, dünyada girişimci nüfusu içinde de kadınların yeterince temsil edilmediği bilinmektedir. OECD verilerine göre 2019 yılında Türkiye’de kendi adına çalışanlarda kadınların oranı yüzde 1,5 iken erkeklerde bu oran yüzde 5,8’dir, 2017’de bu oranların yüzde 1,3 ve yüzde 6 olduğu göz önüne alındığında ilerleme kaydetmiş olduğumuz görülse de tam eşitlik halen sağlanmış değildir.

Genellikle, kadınların kurduğu girişimlerin erkeklerinkinden daha küçük ve sermaye yoğun olmayan sektörlerde faaliyet gösterdikleri bilinmektedir. Kadın girişimciler, girişimcilikte erkeklerden farklı motivasyonlara ve niyetlere sahip olma eğiliminde olabilmektedir. Bazı kadınlar iş-yaşam dengelerini daha iyi yönetmek için bazıları ise istihdamdaki “cam tavan” dan kaçınmak için kendi işlerini kurmaya yönelebilmektedir. İşgücü piyasasında kadınların yeteri kadar temsil edilmemesi ve kadınların girişimcilik potansiyellerinin tam olarak gerçekleştirilememesi ülkemizde ve dünyada giderilmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir. Bu noktada, Bakanlık olarak, kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız.

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur

ULUSAL KADIN İHRACATÇI NETWORK PLATFORMU:

Bakanlığımızın ticarette dijital dönüşüm çalışmaları kapsamında, hazırlıkları sürdürülen “Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu Projesi” aracılığıyla kadın girişimcilerin ihracata yönelmelerine, kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapmalarına ve ihtiyaç duydukları network ağını oluşturmalarına katkı sağlamak amacıyla geliştirilen Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu’nun 2021 yılında hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

Hayata geçirdiğimiz Online/Fiziki Kadın Girişimci Network Projemiz ile iller bazında tüm kadın girişimcilerimize ulaşmak için çalışıyoruz. Bu projemiz çerçevesinde bu yıl Ocak sonu itibariyle 44 ilimizde kadın girişimcilerimizin kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapabilmek için ihtiyaç duydukları networkleri oluşturduk, bin 300’ün üzerinde kadın girişimciyi bu ağlarda bir araya getirdik. Bunun yanında, 2019 yılı sonunda Bakanlığımız ve UPS firması işbirliğinde hayata geçirdiğimiz Export Akademi Projemizle ülkemizde ihracat yapmaya istekli, potansiyeli olan kadın ve genç girişimcilerimizi bir araya getirip, onlara ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimler ve mentorluk desteği vermekteyiz. Bu kapsamda, Export Akademi Programı bünyesinde şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz 15 eğitime 4 binin üzerinde girişimci katılmıştır.

Bu iki Proje Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından oluşturulan Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (ITC) SheTrades Outlook platformu tarafından iyi uygulama örnekleri arasına alınarak “mükemmel” olarak nitelendirilmiştir. Bu projelerin uluslararası camiada beğeniyle karşılanmasındaki önemli unsurlardan biri; ülkemizdeki kadın girişimcileri tek çatı altında birleştirip onları ihracat süreçlerine entegre ederek ekonomik olarak güçlenmelerini sağlamasıdır. Öte yandan, Bakanlığımızın ticarette dijital dönüşüm çalışmaları kapsamında, hazırlıkları sürdürülen “Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu Projesi” aracılığıyla kadın girişimcilerin ihracata yönelmelerine, kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapmalarına ve ihtiyaç duydukları network ağını oluşturmalarına katkı sağlamak amacıyla geliştirilen Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu’nun 2021 yılında hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN ÖVGÜ: Bu iki Proje Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından oluşturulan Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (ITC) SheTrades Outlook platformu tarafından iyi uygulama örnekleri arasına alınarak “mükemmel” olarak nitelendirilmiştir. Bu projelerin uluslararası camiada beğeniyle karşılanmasındaki önemli unsurlardan biri; ülkemizdeki kadın girişimcileri tek çatı altında birleştirip onları ihracat süreçlerine entegre ederek ekonomik olarak güçlenmelerini sağlamasıdır.

DİJİTAL İŞ MODELLERİ YÜKSELİŞTE

Son yıllarda, internet kullanımındaki artış ve pandemi ile hızlanan dijitalleşme süreci ile birlikte, dijital iş modelleri yükselişe geçmiştir. 2019 yılında, küresel perakende e-ticaret satışları 3,53 trilyon dolar iken, bu rakamın 2020’de 4,20 trilyon dolar olduğu tahmin edilmekte, 2023 yılında ise 6,54 trilyon dolara çıkması 15 iken, 2022’de bu rakamın yüzde 22’ye çıkması öngörülmektedir. E-ticarette ülkemizde de dünyadaki gelişmelere paralel olarak bir artış söz konusudur. ETBİS verilerine göre 2020’nin ilk 6 ayında Türkiye’de e-ticaret hacmi, bir önceki yılın ilk 6 ayına göre yüzde 64 artışla 91,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu hacim içerisinde, 83,3 milyar TL yurtiçi harcamalar olup, Türkiye’nin diğer ülkelerden alımları 4,5 milyar TL, diğer ülkelerin Türkiye’den alımları ise 3,7 milyar TL seviyesindedir. 2019 yılında ülkemizdeki e-ticaret hacminin sektörlere göre dağılımına bakıldığında; giyim ve ayakkabı sektörü (13,8 milyar TL), beyaz eşya ve küçük ev aletleri (13,3 milyar TL), elektronik (8,5 milyar TL) gibi alanlar öne çıkmaktadır. 2019-2020 ilk altı ayları itibarıyla yapılan karşılaştırmada da e-ticarette en çok artış yaşanan kategoriler; yüzde 95 ile ev-bahçe ürünleri (1,1 – 2,1 milyar TL), yüzde 90 ile beyaz eşya (5,9 - 11,3 milyar TL), yüzde 58 ile elektronik (3,7 – 5,9 milyar TL) ve yüzde 45 ile giyim (5,1 – 7,4 milyar TL) olmuştur.

E-TİCARET GİDEREK DAHA FAZLE BENİMSENİYOR

Görüldüğü üzere e-ticaret ülkemizde ve dünyada gitgide daha fazla benimsenmekte olup, özellikle küçük işletmeler ve mikro girişimler için önemli bir pazara giriş aracı haline gelmiştir. Bu kapsamda, dijital iş modelleri ve e-ticaret kadın girişimciliği açısından fırsatlar barındırmaktadır. Sınır-ötesi e-ticaretin ihracat boyutu olarak tanımlanabilecek e-ihracat, özellikle küçük ölçekli firmaların uluslararası pazarlara kolay, hızlı ve düşük maliyetli erişimi açısından fırsatlar sunan bir iş modeli olarak ön plana çıkmaktadır. İlerleyen dönemde Türkiye’de birçok kadın girişimcinin e-ticareti ve e-ihracatı bir araç olarak kullanarak kendi işlerini kurabilecekleri, yurtdışına açılabilecekleri veya var olan işlerini e-ticaret ile büyütebilecekleri değerlendirilmektedir.

Dengeli ekonomik büyümenin ve sosyal kalkınmanın yolunun kadın erkek eşitliğinin sağlanmasından, kadınların ekonomiye ve işgücüne katılımının arttırılmasından, girişimci ekosisteminin geliştirilmesinden ve kadın girişimciliğinin gelişmesine uygun ortam sağlanmasından geçtiği ortadadır. Bu noktada, Türkiye’den dünya çapında başarılara imza atacak birçok kadın girişimci çıkacağına inanıyor, Bakanlık olarak kadın girişimcilerimizin desteklenmesine yönelik çalışmalarımıza büyük bir hızla devam ediyoruz.

Bakanlık olarak kadın girişimciliğine yönelik çalışmalarımızı yürütürken tarihimizden de çıkarabileceğimiz önemli dersler olabileceğine inanıyoruz.

44 İLDE KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZ İÇİN NETWORK OUŞTURDUK:

Hayata geçirdiğimiz Online/Fiziki Kadın Girişimci Network Projemiz ile iller bazında tüm kadın girişimcilerimize ulaşmak için çalışıyoruz. Bu projemiz çerçevesinde bu yıl Ocak sonu itibariyle 44 ilimizde kadın girişimcilerimizin kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapabilmek için ihtiyaç duydukları networkleri oluşturduk.

Türkiye tarihinin temellerinde bulunan en önemli sosyal zümrelerden olan Anadolu Kadınları Teşkilatı; nam-ı diğer Bacıyan-ı Rum bunun bir örneğidir. Osmanlı tarihlerinden Aşık Paşazade’nin Tevarih-i Al-i Osman’ında ve anonim Osmanlı Tevarih-i Al-i Osmanlarda adı geçen zümreler arasında bulunan Anadolu Bacıları Teşkilatı adıyla da anabileceğimiz zümre, Anadolu’nun fethi yıllarında ortaya çıkmış manen ve madden zirveye ulaşmış “alp ve müteşebbis” kadın yapısını ortaya koymaktadır.

Bu kadın girişimci yapılanması Selçuklu Devleti’nin kuruluşunda ve Moğollar ile verilen mücadelede askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda toplumda büyük rol oynamıştır. Selçuklu medeniyetinin yıkılışı Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasında da ciddi rol oynayan Anadolu Bacıları ticarette ve siyasette her daim var olmuştur.

Osman Gazi’nin annesi Halime Hatun Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın önde gelen isimlerindendir. Kaynakları incelediğimizde; Fatih Sultan Mehmet Han’ın Gülbahar Hatun ile evlilik aşamasında kız isteme merasiminin Bacıyan-ı Rum ritüeline göre yapıldığı görülmektedir. Bu belgelerin ışığında Selçuklu ve Osmanlı’da Anadolu Bacıları çok güçlü sosyal zümrelerdir.

Milli Mücadele döneminde temelleri Sivas’ta atılan “Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”, Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğindedir. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu Bacıları, tarihi misyonundan geri durmayarak ticarette ve savaşta Millet için gereken mücadeleyi vermiştir. Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda korumaktadır. Özellikle, kadın kooperatifleri Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğindedir.

EXPORT AKADEMİ PROJESİ HAYATA GEÇİRİLDİ:

Bakanlığımız ve UPS firması işbirliğinde hayata geçirdiğimiz Export Akademi Projemizle ülkemizde ihracat yapmaya istekli, potansiyeli olan kadın ve genç girişimcilerimizi bir araya getirip, onlara ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimler ve mentorluk desteği vermekteyiz. Bu kapsamda, Export Akademi Programı bünyesinde şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz 15 eğitime 4 binin üzerinde girişimci katılmıştır.

Kadınlarımızın tarihimizde oynadığı rol bugünümüz için bizlere ışık tutmakta, girişimci kadınlarımızın ülke ekonomisindeki haklı yerlerini alabilmeleri için yaptığımız çalışmalarda yol göstermektedir.

Ülkemizde kadın kooperatifleri, depremden sonra ilk olarak Düzce, Kocaeli illerinde 2000’li yılların başında düzenli gelire sahip olmayan kadınların işgücünün ekonomiye kazandırılması ve kadınların sosyal ve kültürel faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla, kadın girişimcilerin talepleri doğrultusunda tabandan gelen bir hareketle kurulmaya başlanmış olup, mevcut durumda Bakanlığımız faaliyet alanında 530 kadın kooperatifi bulunmaktadır.

Bakanlık olarak çalışmalarımızdan biri de kadınlarımızın kooperatifleşmelerini teşvik etmektir. Öncelikle, gelen talepler doğrultusunda kadınlara yönelik eğitim, bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmekte ve faydalı olabilecek programlara katılım sağlanmaktadır.

Ayrıca, Kooperatifçilik Tanıtım ve Geliştirme Projesi kapsamında, toplam 12 il ziyareti yapılmış, bu illerde kadınlara yönelik olarak toplantı, söyleşi gibi etkinlikler düzenlenmiştir.

Öte yandan, kadınların kooperatifleşmeye yönelik çabalarını desteklemek amacıyla ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere Kooperatiflerin Desteklenmesi programı (KOOP-DES) ile finansman desteği sağlanmaktadır.

Kadın kooperatiflerinin üretim ve istihdama katkısı olacak projelerine yüzde 75 oranında, 150 bin TL’ye kadar hibe desteği verilmektedir. Ek olarak, 2020 yılında KOOP-DES ile 41 ilimizden 139 kooperatifin 149 projesini destekleme kararı alınmış olup, kadın kooperatiflerine verilen hibe desteği bu yıl da devam edecek ve kadın kooperatiflerimiz başvurularını bakanlığımızın il ticaret müdürlüklerine yapabilecektir.

Kadınlarımız girişimci yönlerini daha fazla ortaya koyarak sadece ekonomik kalkınmaya destek vermekle kalmayacak, aynı zamanda, inovasyona yeni bakış açıları ve fikirler getirerek, dijital çağda her an yakınlaşan dünyada ülkemizin yerinin sağlamlaştırılmasında çok önemli roller üstlenebileceklerdir. Bakanlığımız da kadın girişimcilerimize yönelik desteklerini yaygınlaştırma çabasını sürdürecektir.