Türkiye ekonomisi, sıcak para, borsa ve kripto para konusunu sorulu cevaplı olarak değerlendirmek istiyorum. İşte soru ve cevaplar…

Türkiye ekonomisine baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Ekonominin belli başlı sorunları nelerdir? Türkiye ekonomisinin özellikle son 2 yıldır piyasa ile inatlaşma neticesinde çok ciddi yaralar aldığı görülüyor. Özellikle bir önceki ekonomi yönetiminin yaptığı yanlışlar neticesinde kurda ciddi devalüasyon olmasıyla birlikte reel ekonomide pahalılık, maliyet artışı ve enflasyon sorunlarını beraberinde getirmiş bulunuyor. Bu sorunların önümüzdeki dönemde katlanarak devam edeceği görülüyor. MB’nin döviz rezervlerinin eritilmesinin, Türk Lirasının daha kırılgan olması ve piyasa fiyatlamalarının sağlanabilmesi için daha yüksek faiz yükünün de ekonominin sırtına bindiği görülüyor. Şimdilik TL’deki değer artışı, aslında ekonomi yönetimi için önemli bir zaman kazandıracak. Bu zamanı doğru değerlendirebilirsek bu yılın tekrar Türkiye ekonomisinde az da olsa büyüme oranlarına kavuşabileceğimiz bir dönem olmasını umut ediyoruz.

YAPISAL ANLAMDA ADIMLAR ATILMALI

Ekonominin gündeminde sıcak para konusu yer alıyor. Sıcak para bir ülkeye neden gelir? Bizim gibi gelişmekte olan piyasalar için sıcak para konusu çokça tartışılan konulardan bir tanesi. Öncelikle sıcak para gelmeli mi? Artıları ve negatif tarafları var mı? Bunları masaya yatırmak gerekiyor. Bildiğiniz gibi sıcak para konusu uzun yıllar Türkiye’de özellikle 90’lı yıllarda sıkça tartışılan konuların başında geliyordu. 2008 yılındaki dünya ekonomi buhranından sonra Türkiye; ekonomisi ile genç, dinamik nüfusu ve AB üyeliği adaylığı ile parlayan yıldızdı. Bu süre zarfında 2008-2014 arası doğrudan yatırımlar çekmeye başarmıştık. 2015 yılından beri maalesef hem sıcak para hem de doğrudan yatırım alma durumumuz negatife dönmüş durumda.

Türkiye ekonomisinin cari açık veren ve bu açığını da genelde sıcak para ve doğrudan yatırımlarla kapatmaya çalışan bir ekonomi olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz yıl yapılan yanlış ekonomi politikaları neticesinde yabancı yatırımcılar Türkiye’den çıkmaya başladılar. Neticesinde de kurlardaki devalüasyonu yaşamış olduk. Yeni ekonomi yönetimi iş başı yapar yapmaz piyasadaki taşları yerine oturtunca sıcak paranın Türkiye’ye akmaya başladığını ve TL’nin hızla değer kazandığını gördük. Sıcak para neden Türkiye’ye geldi? Çünkü artık yeni ekonomi yönetiminin piyasalarla inatlaşmayacağı mesajı vermesi ve Türkiye’deki faiz oranlarının cazibesi ile ciddi bir sıcak para akışı olduğunu gördük. Sıcak paranın Türkiye’ye gelmesinin başlıca nedeni; Türkiye, şu anda dünyada en fazla faiz veren ülkelerin başında geliyor. Bugün dünyanın en fazla para bolluğu yaşadığı bu dönemde bu kadar yüksek faiz veren 3-4 ülkeden biriyiz. Diğer yüksek faiz veren ülkelerle Türkiye ekonomisini kıyaslarsak, G-20 ülkeleri arasına girmeyi başaran bir ekonomi ve diğer yüksek faiz veren ülkelerden çok daha güvenilir ve sağlam bir ülke olduğumuz tartışılmaz bir gerçek. Bunu gören Hedge fonlar kısa vadeli bu faiz oranlarından yararlanmak için ülkemize akın ettiler. Bu gelen sıcak paranın kalıcı kılınabilmesi için ekonomi yönetimi ve icracı iradenin yapısal anlamda adımlar atması gerekiyor. Gelen sıcak para, vur kaç şeklinde kısa vadeli gelip çıkarsa, çıkarken hızlıca değer kazandırdığı TL’nin aynı şekilde hızlıca değer kaybetmesine neden olacak. Bu gelen sıcak paranın hızlıca çıkmaması için gereken önlemler alınırsa sıcak paranın gelmesini olumlu bulmalıyız. Ancak çıkmaya kalkarsa da bütün ekonomik rasyoların fiyatlarını etkileyecek olması nedeniyle de ciddi zararları olacağı muhakkak. Bizim gibi cari açık veren ülkelerin kaynak bulamadıkları için açıkçası zararına bakmaksızın sıcak parayı kabul etmesi çok normal.

ŞİMDİLİK FAİZ MALİYETİNE KATLANMAK ZORUNDAYIZ

Türkiye’ye giren sıcak paranın kaynağı hakkında neler söylemek istersiniz? Türkiye’ye giren sıcak paranın kaynağında Hedge fonlar ve Katar sermayesi olduğunu görüyoruz. Doğrudan sermayenin şu dönem mevcut şartlarda gelmesini beklemek açıkçası çok iyimserlik olur. İstesek de istemesek de bu geçiş döneminde piyasa dinamikleri ve ekonomik rasyoların fiyatlanmasındaki dengelerin oturması için bu faiz maliyetine katlanmak zorundayız. Bu nedenle sıcak paranın gelmesinin, hiç gelmemesinden çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.

BOŞLUĞU SICAK PARA DOLDURDU

Sıcak paranın Türkiye ekonomisine olan katkılarını değerlendirir misiniz? Sıcak paranın şu anki ekonomiye en büyük katkısı yakın zamandaki yanlış yönetimler nedeni ile kaçan paranın oluşturduğu boşluğu doldurması. Çünkü yaklaşık 2-3 yıldırTürkiye’den yatırımcılar gitgide uzaklaşıp çıkıyorlardı. Geçmiş dönemdeki ekonomi yönetimi de düşük kurlar dolayısıyla ülkeden çıkmak isteyen yabancı yatırımcılara fırsat tanımış oldu. Bunun boşluğunu ilk etapta bakarsanız giren sıcak para doldurdu, fiyatlama dengelerinin oturmasına neden oldu. Önü kesilemeyen TL’deki değer kaybının durmasını hemen arkasından da TL’nin değer kazanmasını sağladı.

BORSA 20 YILDIR YERLİ YATIRIMCININ İLGİ ODAĞI OLDU

Borsaya baktığımızda nasıl bir tabloyla karşılaşıyoruz? Borsa niye devamlı yükselişte? Borsadaki yükselişin birkaç nedeni var. Öncelikli nedeni, küresel pi yasalarda salgın nedeni ile basılan paraların çoğu borsalara aktı. Aynı mantıkta biz de küresel piyasalardaki gibi parasal genişlemeye gittiğimiz dönemde sıcak paranın BİST’e geldiğini gördük. Fakat bizim borsamız 20 senedir ilk defa yerli yatırımcının ilgi odağı oldu. Son verilerle 2.1 milyon yeni hesap açıldığını gördük. Bence en önemli gelişme, tarihimizde belki ilk diyebilirim, yerli yatırım cının borsada para kazanabildiğini keşfetmesi oldu. 2000’li yıllarda gelen yerli yatırımcı büyük darbe almış, arkasından uzunca bir süre borsadan uzak durmuştu.

Buradaki en büyük faktör, küçük ölçekli işletmelerin hisse oranlarının, piyasa değerlerinin az olması neticesinde gelen taleple birlikte fiyatlarda ciddi artışlara ve bununla paralel olarak da kazançlara vesile olmasıydı. Bu bence BİST için çok değerli bir gelişme. Özellikle yerli yatırımcı daha küçük hisselere yönelerek burada para kazanmayı keşfetti. Bu talebin birkaç yıl daha süreceğini bekleyebiliriz. Dünyadaki gelişmiş piyasalara baktığımızda zaten yatırımcılarının çoğunun tasarruflarını borsada değerlendirdiklerini görüyoruz. Fakat bizim ülkemizde tasarruf değerleme enstrümanlarında borsa, neredeyse en az yatırım yapılan piyasa aracı olarak görülüyordu. İlk defa bu yıl bu algı değişti. Bunun değişmesi aslında Türkiye ekonomisi için de önemli bir kaynak olacak. Bu kaynağı daha da geliştirirsek proje finansmanı dahil bir çok reel sektör finansmanını borsadan halka arzlar yoluyla sağlayabiliriz. Böylece bankaların da Türkiye ekonomisi üzerindeki hakimiyeti kırılmış olacak.

PANDEMİ HİZMET SEKTÖRÜNÜ DERİNDEN YARALADI

Pandemi ekonomiyi ve piyasaları nasıl etkiledi? Pandemi sonrasında ekonominin ve piyasaların seyri sizce nasıl olacak? Pandemi özellikle reel ekonomiyi çok olumsuz etkiledi. Yukarıda da bahsettiğim gibi ilk etapta borsayı çok olumlu etkilese de özellikle hizmet sektörünü derinden yaraladı diyebiliriz. Çünkü kafe, restaurant, turizm ve havayolları turizmini açıkçası iflas noktasına getirdiğini görüyoruz. Bunun yanında haberleşme, internet alışveriş hizmetleri yani teknolojik ticaretin de patladığını görüyoruz. Bence bu pandemi dönemi aslında ticaret hayatının da değişim göstereceğinin ciddi sinyallerini verdi. Artık bundan sonraki dönemde her şey uzunca bir süre eskisi gibi olmayacak. Pandemi sonrasında piyasaların değişim göstereceğini, bol likitide döneminden kaynaklanan yeni fırsatlar ve zenginler olacağını gördüğümüzü belirtmek isteriz. Sektörlerin bazılarının yok olacağını, yeni sektörler ve fırsatlar olacağını da bizim gibi pek çok ekonomi uzmanı bu konunun üstünü basa basa vurguluyorlar.

KIRILGAN BİR EKONOMİ OLDUĞUMUZ BİR GERÇEK

Türkiye’deki yabancı sermayenin ulaştığı büyüklüğü anlatır mısınız? Türkiye doğrudan yatırımcı ilgisini kazanmış ve yatırım yapılabilir kredi notuna ulaşmış bir ekonomi iken son dönemde sanki uçurumdan aşağı atlamış gibi neredeyse 2000’li yılların rakamlarına ve döngülerine gelmiş gözüküyor. Bununla birlikte göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir ekonomi ama aynı zamanda bir o kadar da kırılgan bir ekonomi olduğumuz da bir gerçek. Yabancı sermaye 3-5 yıl içinde iyice Türkiye’den kaçsa da eğer doğru hamleler gelirse tekrar eski günlerine dönmesinin çok zaman almayacağı gözüküyor. Türkiye, özellikle yapısal reformlarla birlikte hızlıca toparlanma sürecine girmek zorunda. Eğer bu toparlanma süreci uzun sürerse o zaman Türkiye ekonomisi ciddi bir dar boğaza girebilir. Bu toparlanma sürecinde yabancı sermayeye daha çok ihtiyaç duyacağımız bir gerçek. Kripto para ile birlikte küresel para sistemi değişiyor mu? Kripto para ile birlikte küresel para sisteminin değişmesi konusunun açıkçası büyük bir iddia olduğunu düşünüyorum. Bence küresel para sisteminin değişmesi kısa vadeli mümkün olmamakla birlikte olsa olsa küresel para sistemine kripto paranın yeni bir oyuncu olarak girdiğini söylemek daha doğru olur düşüncesindeyim. Bu açıdan bakarsak olaya TESLA’nın kripto para gibi yaptığı açıklamaları daha doğru bir yere oturtmuş oluruz. Bir takım teknolojik kolaylıklar getireceği gözüken kripto paralar, şu an için biraz da kayıt dışı kapitalin ilgi odağı konumunda. Mevcut para sistemi değişmeyecek ama yeni bir oyuncu olarak kripto paralar hayatımıza girecek.